Öyle bir zaman düşünün ki; cehaletin doruğa ulaştığı, Ebu Cehillerin hortladığı, zalimlerin zulümde zirveleri oynadığı ve ümmetin derin uykuda olduğu bir zaman. Mustaz`afların feryadının arşu alaya yükseldiği ve milyonlarca Müslümanın seyirci kaldığı, mazlumun gözyaşının hiç dinmediği bir zaman. Küfrün imanı boğmak için durmadan çalıştığı, her fırsatta inançlı insanlara saldırdığı, inancın gereği gibi yaşanmasının suç olduğu, İslamın emri olan örtünmenin öcülük ve gericilik sayıldığı bir zaman. Açılıp saçılmanın çağdaşlık olduğu; zinanın, kumarın,faizin altın devrini yaşadığı, hırsızlığın dolandırıcılığın hüner sayıldığı bir zaman…
Şaşırma azizim! Bir ütopyadan bahsetmiyorum. Bahsettiğim 21.YY cahiliye çağıdır. Birilerinin çıkıp bu çarpık düzene, kokuşmuş sisteme bir dur demesi gerekiyordu. Çünkü öyle emrediyordu yüce Allah: “Hem sizden meydana gelmiş önde giden, hayra davet eden,iyiliği ve güzelliği emredip kötülüğü ve çirkinliği yasaklayan bir topluluk olsun.İşte onlar kurtuluşa erecek olanlardır.”
Evet, Allah`ın emirlerini kendilerine yaşam metodu yapan hayatlarını Kur`an ve sünnete göre planlayan müvahhid Müslümanlar. Bu emre sessiz kalamazlardı. Bu zülme dur demeleri gerekiyordu. İşte tam bu noktada karanlığı nura gark etmeye and içmiş bu müvahhidler hür bir dava etrafında kenetlendiler.Davaları gibi yaşantıları da hür Müslümanlar.Zira Müslümana göre hürriyet kula kullukta,nefse kölelikte değil; Allah`a kul olmaktaydı. Hürriyet islami yaşantıdaydı. Bunun bilincinde olan şuurlu müslümanlar, bu davayla yola çıktılar…
Yolunuz açık olsun. Ümmete hayırlı olsun. Ğalibiyet daima Allah yolunda olanlarındır. Selam ve Dua ile…
Tarih: 18 Aralık 2012
Erkan Sezer / Şırnak