Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Karakoyunlu Mahallesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından varılan uzlaşma sonucu hayata geçirilen 573 adet bağımsız yapının yer aldığı Karakoyun Kentsel Dönüşüm Alanı'nın projesi kapsamında yapılan kontrolsüz yıkımlar mahalle halkını mağdur ediyor.
Yıkılma kararı verilen yapıların, yıkım ruhsatında ne şekilde yıkılması gerektiği yazdığı halde, yetkililerin bunları takip etmemesi, yıkım esnasında ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Mağduriyetlerini İLKHA'ya anlatan mahalle halkı, yıkımların kontrolsüz yapılmasından şikayetçi olduklarını dile getirdiler.
Kontrolsüz yıkım sırasında evde oturan aileye erken haber verilmesinin can kaybının önüne geçtiğini söyleyen mahalleli, yıkımlar esnasında herhangi bir yetkilinin olmadığını ifade etti.
Kentsel dönüşüm kapsamında boşaltılan evlerin hırsızlar ve madde bağımlıları tarafından işgal edildiğini dile getiren mahalleli, yetkililere seslendi.
"Hepimiz mağdur durumdayız"
Hasan Karaçizmeli
Yıkım sırasında kendi evlerinin de yıkıldığını belirten Hasan Karaçizmeli, "Karakoyunlu Mahallesi kentsel dönüşüme girdiğinden beri kontrol yok. Millet yıktı, yerleri olduğu gibi bırakıyor. Sağlam olan evlerde yıkılıyor ve millet mağdur kalıyor. Komşularımızın hepsi sağa sola kaçtı, kimse bize yardıma gelmiyor. Ne olacak bilmiyorum, hepimiz mağdur durumdayız. Belediyeden gelen kimse yok. Bu binayı yıkarken bizim evi de yıkmışlar. Yıktıkları yere 'evinizi yaptık' diye 3-5 piriket attılar. Çevre güvenliği yok. Çocuklarımı evin içine koyamıyorum, bu nasıl olacak? Bir çözüm bulalım." dedi.
"Yetkililerden burayla ilgilenmelerini istiyoruz"
Murat Çiftçi
Mahallenin kentsel dönüşüme girdiğinden beri sahipsiz olduğunu vurgulayan Murat Çiftçi, "Mahallemiz kentsel dönüşüme girdiğinden beri sahipsiz kaldık. Belediye evleri ucuza almaya çalışıyor. Biz evlerimizi vermediğimiz takdirde rantçılık peşindeler. Yaptıkları rezaleti görüyorsunuz. Evlerimizde oturamıyoruz, bu işe birisi dur demeli. Binaları yıkmaya geldiler ve bu binalar yıkılırken herhangi bir belediye görevlisi yoktu. Bir kamyon, bir kepçe gelmişti. Herhangi bir çevre güvenliği alınmamıştı. Kendi başlarına yıkıp demirleri alıp ortadan kayboldular. Yetkililerden burayla ilgilenmelerini istiyoruz. Burası sahipsiz bir mahalle değil, kentsel dönüşüm olduğu halde yetkililerden kimseyi buralarda göremiyoruz. Bu yapılanlar resmen soygunculuk ve rantçılıktır." diye konuştu.
"Belediyenin insafı, vicdanı ve merhameti yok!"
Ali Avni
Kentsel dönüşüm bekleyen evlerin madde bağımlılarınca mesken tutulduğunu ifade eden Ali Avni, "Bunlar bizi kışkırtıyorlar, evleri böyle bırakıp bizim evlerimizi ucuza almak istiyorlar. Belediyenin insafı, vicdanı ve merhameti yok! Buralar yine iyi böyle bırakmış. Aşağı tarafta belki 50 tane ev kapıları ve pencereleri kırık, madde bağımlıları ve hırsızlar kaç defa benim kablomu çaldılar. Ben dünden beri nöbet bekliyorum ve bu sabah bir hırsız yakaladım. Polise teslim ettim, hırsız halı çalıyordu. Suçüstü yakaladım, polis götürdü ve serbest bıraktı. Bu kadar merhametsizlik olmaz. Bizi kışkırtıyorlar ki evlerimizi ucuza satalım. Hesaplarına gelenlere trilyonlar verdiler. 2-3 ay oldu ben arabamda nöbet tutuyorum ve bugün hırsız yakaladım. Adamın evine bak, yıkılmış. Hırsızı bırak topal bir insan oraya girebilir. Kaç tane bu şekilde ev var. Bilerek yapıyorlar, bizleri buradan sürgün etmek için yapıyorlar. Bunlarda Allah korkusu kalmamış." şeklinde konuştu.
"Kentsel dönüşüm istemiyoruz"
Güneş Şaşkın
Yıkım sırasında komşusuna haber vererek olası bir can kaybının önlendiğini söyleyen Güneş Şaşkın, "Geçen gün buraları yıktılar, hiç kimse yoktu. Gelip bize evi yıkacaklarını söylemediler. Geçen gün yıkacaklarında komşumun haberi yoktu. Ben komşuya haber vermeseydim komşum altında kalacaktı. Muhtara 'buraları yıkıyorlar nefesimiz kalmadı artık' diyoruz, itfaiyeyi çağırmalarını söylüyoruz ama çağırmıyorlar. Mahalleye itfaiye giremiyormuş. Yangın çıkarsa bir gün evimiz yanarsa o zaman itfaiye hiç giremeyecek, cesetlerimizi ancak çıkartırlar. Muhtarımız muhtar değil. İnsanlar insan değil. Boğazımız kurudu, ben hipertansiyon hastasıyım. Bu ne biçim belediye işçiliği? O zaman yapmıyorsanız gelip yıkmayın. Bizim evlerimizin hepsi hisseli, biz iki kuruşla ev mi alabiliriz? Gelip bu yıkık olan evleri alsınlar, evlerimizi de ucuza vermeyeceğiz. Kentsel dönüşüme girmiş ama istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Yıkımda annem ve kardeşim enkaz altında kalabilirdi"
Fatma Karaçizmel
Evlerini kentsel dönüşüme vermedikleri halde yıkıldığını dile getiren Fatma Karaçizmeli, "Yıkım yapıldığı gün işteydim. Annem ve küçük kardeşim evdeydi. Babam tır şoförü olduğu için uzun yola çıkıyor ve başımızda doğru düzgün bir erkek kalmıyor. O yıkımda benim annem ve kardeşim enkaz altında kalabilirdi. Bunun hiçbir güvenliği yok, bariyer çekmemişler. Geldiğimde adam iş makinasında bizim duvarı yıkmaya çalışıyordu. Biz evimizi belediyeye vermedik. Evimize zarar veren adama niye böyle bir şey yaptığını sorunca adam bir şey demeden çekti gitti. Yetkililer geldi 'biz firkete atacağız' dedi ama iki firkete bıraktılar. Oraya ben tekme atsam yıkılacak. Doğru düzgün molozları da kaldırdılar. Korkudan doğru düzgün uyuyamıyoruz. Her an hırsız girebilir diye korkuyoruz. Mahallemizin kentsel dönüşüme girmesini de istemiyoruz. Kendi mahallemizden memnunuz." dedi. (İLKHA)