Milliyet'ten Prof. Dr. Erol Ulusoy'un konuyla ilgili yazısı şöyle;

Ev sahiplerinin sözleşmeyi imzalamadan önce kiracılarından, Kredi Risk Merkezi Raporu gibi, Findeks Raporu ve kredi notunu istedikleri biliniyordu. Findeks raporunda, Kredi Kayıt Bürosu’ndan alınan bilgiler ağırlıklı olmak üzere finansal kurumlardaki kredi borç ve limitleri, karşılıksız çıkan çek ve finans kuruluşlarının dahil olduğu ödenmeyen senetlerle ilgili bilgilerin yanında takibe düşen kredi, kredi kartı, kredili hesap gibi bilgiler de yer almakta. Ev sahibi Findeks raporu ile olası kiracısının kirayı istikrarlı ve süresinde ödeme gücü ve morali hakkında bilgi sahibi oluyordu. Bazı ev sahiplerinin, kiracılarının özellikle son çıktıkları evin veya iş yerinin sahibinden referans da istedikleri oluyordu.

Bir dostum aradı ve ev sahibinin kendisinden Findeks Raporu’na ek olarak, geçmişteki ev sahipleri ile hukuki uyuşmazlık yaşayıp yaşamadıklarına dair belge ve beyan talep ettiğini söyledi. Bu ‘sicil’in nereden alınacağı konusunda da yöntemi bulmuşlardı: E-Devlet üzerinden kişinin kendisine karşı açılmış davaların listesini istiyorlardı. Bu listede vatandaşların kendi açtıkları ve kendilerine karşı açılan dava ve icra takiplerine yer verilmekteydi. Ev sahibi bu listede gördüğü özellikle sulh hukuk mahkemesi uyuşmazlıklarının kira ile ilgili olacağını düşünüp muhtemelen ayrıntılı bilgi talep edecekti.

HUKUKA UYGUN MU?

Sorusu şuydu: Böyle bir talep hukuka uygun muydu? Ev sahibi kira sözleşmesi imzalaması şartını bir tür kira hukukuyla sınırlı ‘sabıka kaydı’ verilmesi şartına bağlayabilir miydi?

Öncelikle şunu belirterek açıklamaya başlayalım: Özel hayatın gizliliği gereği, hiç kimse, yasal durumlar hariç, özel ilişkilerine dair bilgileri açıklamaya zorlanamaz. Bir kimsenin kira ödeme borcu altına gireceği hukuki ilişkinin kurulması için, kişinin ödeme gücü ve morali hakkındaki bilgiler, özel hayat olmaktan çıkacağından, Findeks Raporu istenmesi özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamına gelmez. Durum böyle olunca, ev sahibinin kira sözleşmesini imzalamadan önce, kiracının daha önceki kira ilişkilerinde hukuki uyuşmazlık yaşayıp yaşamadığı hakkında bilgi istemesi de özel hayatın gizliliğinin ihlali olmaz... Ancak bu hukuki uyuşmazlığın ayrıntılarının da istenip istenemeyeceği hususunda daha sıkı ve daraltıcı bir yorum gerekecektir. Çünkü bazı hukuki uyuşmazlıklar sadece kiranın ödenmemesi veya geç ödenmesi ile ilgili değil de doğrudan tarafların kişilikleri ile, başkalarının bilmemesi gereken davranış ve karakter özellikleriyle ilgili olabilir. Bunların başkalarınca bilinmesi, doğrudan kişinin iç dünyasına müdahale olacağından, kanaatimce hukuka uygun olmayacaktır.

Ancak ev sahibinin kiracısından, örneğin ihtiyaç sebebiyle tahliye davası bulunup bulunmadığını ve sonucunu sorması, özel hayatın gizliliğinin ihlali değildir. Özellikle evlenme çağında evladı olan bir ev sahibinin, müstakbel kiracısının daha önceki kira ilişkilerinde bir tahliye davasını kaybedip kaybetmediğini öğrenmek istemesi yasal karşılanmalıdır. Sonuçta, ev sahiplerinin gerek Findeks Raporu gerekse kiracı adaylarının eski ev sahiplerinden referans istemelerinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bazı sabıka kaydı bulunan kişilerin gayet mazbut kişiler gibi davranarak taşınmaz kiralayıp, suç teşkil eden eylemlerinin merkezi haline getirdikleri de tecrübe edilmiştir.