Psikolog Nur Sena As, Obsesif Kompulsif bozukluğu (OKB) ile ilgili İLKHA'ya konuştu.
OKB'lerin kendi yaşam kalitesini bozduğunu ve hayatı zor bir noktaya getirdiğini belirten As, OKB'li kişilerin olayları önemseyip gerçekleşme ihtimali verdiğine dikkat çekti.
As, normal bir insan ve OKB'li bir hastanın arasındaki farkın, birinin önemsediğini birinin de önemsememesinden kaynaklandığını vurguladı.
"Kişilerin aklına istemsiz düşünce ve görüntüler gelebilir"
Psikolog Nur Sena As
As, "Toplumumuzun yüzde bir veya ikisinde görülen, Türkiye nüfusuna göre 1 milyon 600 bin kişide görülen bir rahatsızlık oldukça yüksek bir sayıdır. Araştırmalara bakıldığında erkek ve kadınlarda aynı oranda ortaya çıkmış. Kişilerin aklına istemsiz düşünce ve görüntüler gelebilir. Bu durumu şöyle örneklendirebiliriz; 'markete gittik ve ikinci raftaki ikinci eşyayı alacağım eğer almazsam sevdiğimin başına bir şey gelebilir' gibi düşünceler oluşabilir. Örneğin, yemek yapıyoruz ve elimizde bıçak var, 'bu bıçakla sevdiğim birine zarar verebilir miyim?' ya da 'verirsem' düşüncesi beliriyor olabilir. İş yerinde karşımızdaki kişiye 'kontrolsüzce saldırabilir miyim?' ya da 'kontrolümü kaybeder saldırırsam' düşüncelerine giriyor olabilir. Kişi bunu görüntü olarak zihnine getirebilir." dedi.
"Kendi yaşam kalitesini bozuyor ve bu kişinin hayatı zor bir noktaya geçiyor"
Bu bozukluğun toplumda birçok kişide görülebildiğine işaret eden As, "Toplumumuzda bu sorun birçok kişide görülen bir düşünce ve görüntü sistem ama onlar bunları önemsemeyip günlük rutin hayatlarına devam edebiliyorlar. OKB'li kişiler bunları önemsiyor ve gerçekleşme ihtimali veriyor. Bu olay olabilir gibi bakıyor ve bu yüzden panikliyor. Kişi bu düşünceyi 'nasıl kafamdan atabilirim, nasıl ve neler yapabilirim, bu sorun bir gün kontrolümü gerçekleştirebileceğim bir şey ise?' diye düşünüp kendi yaşam kalitesini bozuyor ve bu kişinin hayatı zor bir noktaya geçiyor. Normal bir insan ve OKB'li bir hastanın arasındaki fark bu biri önemsiyor bu düşünceleri biri önemsemiyor." diye konuştu.
"OKB (Obsesif kompulsif bozukluk) nelerden oluşur?"
As, sözlerine şöyle devam etti:
"OKB (Obsesif kompulsif bozukluk) nelerden oluşur; obsesyonlardan ve kompulsiflerdem oluşur. Obsesyonlara takıntı diyebiliriz. Kişinin istemsiz olarak zihnine gelen düşünceler, bu düşünceler istemsiz, tekrarlayıcı, ısrarcı ve tehdit edici oluyor. Bu da kişiye rahatsızlık veriyor. En sık rastlanan obsesyonlardan bahsedecek olursak bulaşma, dini ve cinsel obsesyonlar, kuşku obsesyonları başta sayabiliriz. Kompulsifyonlar nelerdir? Kompulsif kişinin oluşturduğu obsesyonlara karşı yaptığı davranışlar o sıkıntılı düşüncelerin gitmesi için yaptığı davranışlar. Kişinin sürekli sayı sayarak temizlik yapması, belli sayı aralıklarını söylemesi, içinden sürekli belli cümleleri geçirmesi gibi. Obsesyonlar kurulduktan sonra kişi obsesyonları kontrol edemediği için düşünceler akışa geldi daha sonra kompulsifyonları oluşturuyor yani bunları engelleyici davranışlar sergiliyor. Bu davranışlarla kişi kısa süreli rahatlıyor. Örnek verecek olursak; az önceki örnekte bahsettiğim gibi, ikinci raftaki ikinci ürünü almak almazsa sevdiğine zarar gelecek düşüncesi bu düşünceyle kişi markete giriyor. O ürünü alırsa sevdiğini başına bir şey gelmeyecek ve rahatlamış olacak. O ürünü alması da bir noktada kompülisyon oluyor ve kişi rahatlamış oluyor kompülsyona uyum sağlamış oluyor. Kısa vadede ne kadar rahatlasa da uzun vadede onun için bu rahatsızlığın sürdürücü etkisi devam etmiş oluyor."
"OKB'li danışanlarımızla bilinçsel davranışların terapi yöntemini çalışıyoruz"
As, OKB'li kişilerin davranış, düşünce ve duygu sistemi bozulduğunu ifade ederek son olarak şunları söyledi:
"OKB iseniz ve tedavisini arıyorsanız alanında uzman bir psikologdan destek almanız gerekiyor. Kliniğimizde biz OKB'li danışanlarımızla bilinçsel davranışların terapi yöntemini çalışıyoruz. bilinçsel davranış ve terapi davranış düşünce ve duygularla çalışıyoruz. OKB'li kişilerde davranış, düşünce ve duygu sistemi bozulmuş oluyor biz bunun doğru yöntemini onunla konuşarak seanslar gerçekleştirerek yeni işlevselliğini kazandırıyoruz ve kişi artık bunları ayırt edebilip yanlış uyaranlarında farkına varabiliyor. Aynı zamanda neden bu kadar tetiklendiğini ve nelere takıldığını bunun kökeninde ne olduğunu seanslarda konuşuyoruz ve bunlar üzerinden yeni bir formülasyon çizip kişinin klinik anlamda iyi haline dönmesini sağlıyoruz." (İLKHA)