Nerede bir sıkıntı varsa o sıkıntının kaynağının İslam'ın yaşanmamasından kaynaklandığını söyleyen Mil Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Ömer Çapan, bir Müslümanın çaresiz kalmasının düşünülmeyeceğini belirtti.
Müslümanın çaresiz olmaması gerektiğini vurgulayan Çapan, çarenin İslam'da olduğuna dikkat çekti.
Çapan, toplumdaki sıkıntıların temelinde çarenin yanlış yerde aranmasından kaynaklandığını söyleyerek sıkıntıların gayrimeşru yerlerde giderileceğine inanmanın yanlış olduğunu dile getirdi.
"Bir Müslümanın çaresiz kalması düşünülemez"
Mil Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Ömer Çapan
Çarenin İslam olduğunu belirten Çapan, "Müslümanların çaresizlik içerisinde olması gerçekten günümüzde önemli bir sorundur. Aslına bakacak olursak bir Müslümanın çaresiz kalması düşünülemez. Müslüman eğer İslam'ı yaşıyorsa çaresizlik diye bir sorunu olamaz. Allah'ın gönderdiği din olan İslam dertlere, sıkıntılara, maddi ve manevi sıkıntılara çaredir. İslam dininin yaşandığı her toplumda ve her hayatta bu din bütün çaresizlikleri ortadan kaldırmış ve sıkıntıların aşılmasına vesile olmuştur. İmtihan için gönderilmiş olduğumuz bu dünya hayatında ferdi, ekonomik, ticari veya toplumsal imtihanla karşı karşıya kalmaktayız. Bu problemleri yaşarken çareyi doğru yerde ararsak ve sıkıntılarımızı giderecek kaynağı doğru bulabilirsek bizim için hiçbir sıkıntı yoktur. Nerede bir sıkıntı varsa gerçek anlamda baktığımızda bu sıkıntının kaynağının İslam'ın yaşanmamasından kaynaklandığını, İslam'ın hayat ve huzur veren prensiplerinin yerine getirilmemesinden kaynaklandığını çok iyi görebiliyoruz." dedi.
"İman varsa imkân da vardır"
Toplumdaki sıkıntıların, çarenin yanlış yerde aranmasından kaynaklandığını vurgulayan Çapan, "Merhum Erbakan Hocamızın 'İman varsa imkân da vardır' diye bir sözü var. İman eden bir Müslüman hangi şartta olursa olsun o sorunu aşacak imkana sahiptir, yeter ki o sorunlarımızın çözümlerini doğru yolda ve doğru yerde arayalım. Hepimizin başında sıkıntılar olabilir; maddi, rızık veya ailevi sıkıntılarımız olabilir. Bunun çaresi kesinlikle şu an gençliğin önüne sunulan şeyler değildir. Toplumdaki sıkıntılarımızın temelinde sıkıntılarımızın çaresini yanlış yerde aramamız geliyor. Kendi nefsimize göre davranıp nefisin hoşuna giden konuların sıkıntılarını gayri meşru yerlerde giderileceğine inanıyorsak büyük bir yanılgıya kapılmış oluruz." diye konuştu.
"Bizler imtihan için yeryüzüne gönderilmişiz"
Çapan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizler Müslümanız, bizler Allah'a iman etmişiz ve bizler imtihan için yeryüzüne gönderilmişiz. Allah imtihan için bizi yeryüzüne gönderdi ve bize yaşamamız için bir reçete sundu. Sunduğu reçeteyi Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in ifadesiyle söylüyor. Allah Resulü vefat etmeden önce veda hutbesinde bize çok önemli bir vurguda bulunuyor. Diyor ki 'Benden sonra yolunuzu şaşırmamanız için tabi olacağınız 2 emanet bırakıyorum. Bunlardan biri Kur'an-ı Kerim diğeri de benim sünnetimdir. Siz bu emanetlere sahip çıkarsanız yolunuzu şaşırmazsınız' buyuruyor."
Huzura kavuşmak için Kur'an ve sünnete sarılmak gerektiğinin altını çizen Çapan, "Müslümanlar olarak yeniden sorunlarımızı gidermek, istikamete ulaşmak ve huzura kavuşmak için yeniden Kur'an ve sünnet reçetesine sarılmamız lazım ve oraya yönelmemiz lazım. Bizler Kur'an ve Sünnet çizgisinde hareket ettiğimiz sürece yeryüzünde huzurlu bir hayat ahirette de ebedi bir saadete ulaşacağımızdan emin olmamız lazım." ifadelerini kullandı. (İLKHA)