Din-Bir-Sen Şanlıurfa Temsilcisi Ramazan İçen, Camide namaz kıldıktan sonra asıl namaz vazifesinin dışarıya çıktıktan sonra başladığını dile getirerek kılınan namazın insana bir çeki düzen vermesi gerektiğini ifade etti.
İçen, her türlü kötülüğün başını alıp gittiğini vurgulayarak 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' demenin yanlış olduğunu ifade etti.
"Allah'ın emirlerinden uzaklaşıyoruz ve dünyevileşiyoruz"
Kur'an'ın hayatımızdaki önemine değinen İçen, "Kur'an'ı hayatımıza taşıdığımız zaman kurtuluşumuza vesile olur. İnsanlığın bu hale düşmesinin sebebi kendi özümüzden, fıtratımızdan, Allah'ın emirlerinden uzaklaşıyoruz ve dünyevileşiyoruz. İnsanlık zevk ve sefa içerisinde yaşıyor bu şekilde yaşayabilmek için de meşru veya gayrimeşru şeyleri elde etme peşindeler yani helal haram demeden bir çaba içerisindeler. Camide namaz kıldıktan sonra bizim asıl namaz vazifemiz dışarıya çıktıktan sonra başlar, terazi, konuşma ve ticarette kendisini gösterir. Yani kıldığımız namazın bize bir çeki düzen vermesi gerekiyor." diye konuştu.
"Müslüman içinde bulunduğu toplumu inşa etme çabası içerisinde olacak"
Müslümanların üzerine düşen görevlere değinen İçen, "Allah'ın 'Kurtuluşa eren müminler her türlü boş işlerden uzaklaşırlar' ayetinde buyurduğu gibi kötü ortamları, kötü insanları terk ederler, erdemli bir insan nerede varsa onun peşine düşerler huzur ve kurtuluş bu şekildedir. Müslüman içinde bulunduğu toplumu inşa etme çabası içerisinde olacak, güven ortamını oluşturacak, erdemli insanları çoğaltacak ve sürekli iyilik hareketini güçlendirmenin peşinde olacak. Mümin bir toplumun kesinlikle bunların önüne geçmesi gerekiyor ve bu kötü hasletleri olanları buradan uzaklaştırmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Her türlü kötülük başını almış gidiyor"
İnsanların ıslahı için Müslümanların çalışması gerektiğini ifade eden İçen, "Müslümanlar olarak bize çok görev düşüyor ve bugün o ortamlarda müsaittir. Müslümanların daha fazla çalışması gerekiyor. Bugün her türlü kötülük başını almış gidiyor, dolayısıyla biz 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemeyiz' bunun için o risk ve tehlike hepimiz için gereklidir. Gece gündüz bizim insanları ıslah etmek için ve bu insanlara yol göstermek için bir çaba içerisinde olmamız gerekiyor." dedi.
"Müslüman yaşadığı çağı anlamak ve okumak zorundadır"
Küfrün gruplarının boş durmadığını ve durmadan çalıştığı konusuna dikkat çeken İçen, "Toplumun huzurunu bozan şeylere baktığımızda tabi ki fesat, ifsat, münafıklık, yalancılık, şirk ve küfrü görüyoruz. Dolayısıyla küfrün grupları da örgütlü ve kolektif bir şekilde gece gündüz çalışıyor. Eğer kurtuluş istiyorsak Kur'an bizim için reçetedir ve kurtuluştur, sadece Müslümanlar için değil bütün insanlık için kurtuluştur. Mümin yaşadığı topluma güven verendir, mümin toplumun emniyet sibobudur." ifadeleri kullandı.
Müslümanların ve Kur'an'ın dünyanın şansı olduğunu belirten İçen, "Dünyanın şansı, İslam, Kur'an, vahiy, peygamber ve Müslümanlardır. Din samimiyettir, ihlâstır, takvadır ve yaşama şeklidir. Müslüman yaşadığı çağı anlamak ve okumak zorundadır. Adalet dünya hayatının temelidir, adaletsiz toplumlar kesinlikle huzur bulamaz ve sürekli huzursuzluk ortamı oluşur. Mümin insanların kendisine güvendiği kimsedir mümin ve güzel işleri yapanların rehberi Kur'an dır. Kur'an sız bir hayat düşünülemez." dedi. (İLKHA)