VAN - Hakkâri`nin Yüksekova ilçesine bağlı Yeni Işık köyüne önceki gün 00.30 sularında gelen 15-20 kişilik PKK`li grup tarafından kaçırılan ve mütedeyyin kimliğiyle bilinen Bengin Özbek, aradan 24 saat geçmeden serbest bırakıldı.
Müvekkilinin sağlık durumu hakkında İLKHA`ya bilgi veren Özbek ailesinin avukatı Mehmet Mehdi Oğuz, müvekkilinin durumunun iyi olduğunu söyledi.
Yüksekova`da bu tür olayların yeni olmadığını da sözlerine ekleyen Oğuz, geçmişte aynı zihniyetin mütedeyyin insanlara yönelik sindirme çabalarına şahit olduklarını söyledi.
"Mütedeyyin insanlara yönelik baskılar kabul edilemez"
Müvekkili Bengin Özbek`in serbest bırakıldıktan sonra kendisinin şu an Yüksekova`da bulunduğunu aktaran Oğuz, "Bu kaçırma olayının ardından müvekkilimizin babasının serbest bırakılması sevindirici bir gelişmedir. Umut ediyoruz ki bundan sonra buna benzer hadiseler bir daha yaşanmaz. Çünkü bu tür girişimler hiçbir şekilde tasvip edilemeyecek girişimlerdir. İnsanları farklı düşüncelerinden, İslami düşüncelerinden veya mütedeyyin olmalarından dolayı bu şekilde baskı altına alıp tehdit etmek, kaçırarak gözdağı vermek taciz etmek, bunlar kabul edilecek şeyler değildir" dedi.
Müvekkili Bengin Özbek`in serbest bırakıldıktan sonra kendisinin şu an Yüksekova`da bulunduğunu aktaran Oğuz, "Bu kaçırma olayının ardından müvekkilimizin babasının serbest bırakılması sevindirici bir gelişmedir. Umut ediyoruz ki bundan sonra buna benzer hadiseler bir daha yaşanmaz. Çünkü bu tür girişimler hiçbir şekilde tasvip edilemeyecek girişimlerdir. İnsanları farklı düşüncelerinden, İslami düşüncelerinden veya mütedeyyin olmalarından dolayı bu şekilde baskı altına alıp tehdit etmek, kaçırarak gözdağı vermek taciz etmek, bunlar kabul edilecek şeyler değildir" dedi.
"Faillerin yakalanmaması saldırıları daha da arttırmıştır"
Hukukun hâkim olduğunun dile getirildiği bir ülkede bu tür olayların yaşanmasını devletin ciddi bir zafiyeti olarak gördüklerini söyleyen Oğuz, "Yüksekova`da mütedeyyin insanlara yönelik baskılar ve sindirme çabaları yeni değil son 5-6 yıl içerisinde oradaki mütedeyyin insanları ve sivil Toplum Kuruluşları birçok saldırıya uğradılar. Fakat şu ana kadar bir tek fail dahi yakalanmış değil. Bunun en büyük örneği Şehid Ubeydullah Durna olayıdır ki, öncesinde 16-17 kez bunlar ilçede bulunan Mustazaf-Der`e saldırı düzenlemişlerdi. Ondan önce de gerek bu STK`nın gerekse farklı alanlardaki İslami STK üye ve gönüllülerine saldırılarda nasiplerini aldılar. Fakat ona rağmen hiçbir şekilde bir fail yakalanmamış ve yargı önüne çıkarılmamış olması bu saldırıların devam etmesinin de asıl nedenidir" ifadelerini kullandı.
Hukukun hâkim olduğunun dile getirildiği bir ülkede bu tür olayların yaşanmasını devletin ciddi bir zafiyeti olarak gördüklerini söyleyen Oğuz, "Yüksekova`da mütedeyyin insanlara yönelik baskılar ve sindirme çabaları yeni değil son 5-6 yıl içerisinde oradaki mütedeyyin insanları ve sivil Toplum Kuruluşları birçok saldırıya uğradılar. Fakat şu ana kadar bir tek fail dahi yakalanmış değil. Bunun en büyük örneği Şehid Ubeydullah Durna olayıdır ki, öncesinde 16-17 kez bunlar ilçede bulunan Mustazaf-Der`e saldırı düzenlemişlerdi. Ondan önce de gerek bu STK`nın gerekse farklı alanlardaki İslami STK üye ve gönüllülerine saldırılarda nasiplerini aldılar. Fakat ona rağmen hiçbir şekilde bir fail yakalanmamış ve yargı önüne çıkarılmamış olması bu saldırıların devam etmesinin de asıl nedenidir" ifadelerini kullandı.
"Kürt halkı çatışma istemiyor"
Faillerin yakalanmaması halinde bu tür olayların yaşanabileceğine dikkat çeken Oğuz, "Burada Bengin Özbek`i kaçıranların da zihniyeti ciddi anlamda sorgulanmalı. Artık bölgemizde Kürt halkı çatışma istemiyor. Gözyaşı istemiyor. Bundan da en büyük zararı Kürt halkının gördüğü bu güne kadar yaşanan çatışmalarda en büyük acıyı yine Kürt halkı yaşadı. Dolayısıyla çözüm sürecinin devam ettiği iddia edilen bir dönemde bu tür kaçırma olaylarının yaşanıyor ve bu tür baskıların devam ediyor olması ayrıca düşündürücüdür" diyerek barış sürecinin birileri tarafından baltalanmaya çalışıldığını dile getirdi.
Faillerin yakalanmaması halinde bu tür olayların yaşanabileceğine dikkat çeken Oğuz, "Burada Bengin Özbek`i kaçıranların da zihniyeti ciddi anlamda sorgulanmalı. Artık bölgemizde Kürt halkı çatışma istemiyor. Gözyaşı istemiyor. Bundan da en büyük zararı Kürt halkının gördüğü bu güne kadar yaşanan çatışmalarda en büyük acıyı yine Kürt halkı yaşadı. Dolayısıyla çözüm sürecinin devam ettiği iddia edilen bir dönemde bu tür kaçırma olaylarının yaşanıyor ve bu tür baskıların devam ediyor olması ayrıca düşündürücüdür" diyerek barış sürecinin birileri tarafından baltalanmaya çalışıldığını dile getirdi.
"Bu tür olaylara sessiz kalınmamalı"
Bu tür olaylar karşısında STK ve siyasilerin ciddi anlamda tepki ortaya koyması gerektiğini söyleyen Oğuz, "Bölgemizde büyük oranda sağlanan huzur ortamının bozulmasına yönelik de atılacak adımlara kesinlikle karşı durulmalıdır. Bu olaylara prim verilmemeli. Müslüman Kürt halkı dindar olan kardeşlerinin sırf dindar olduğu için bu tür baskılara maruz kalmasına da asla sesiz kalmaz kalmamalıdır" dedi.
Bu tür olaylar karşısında STK ve siyasilerin ciddi anlamda tepki ortaya koyması gerektiğini söyleyen Oğuz, "Bölgemizde büyük oranda sağlanan huzur ortamının bozulmasına yönelik de atılacak adımlara kesinlikle karşı durulmalıdır. Bu olaylara prim verilmemeli. Müslüman Kürt halkı dindar olan kardeşlerinin sırf dindar olduğu için bu tür baskılara maruz kalmasına da asla sesiz kalmaz kalmamalıdır" dedi.
Devlet yetkililerine çağrı
Devlet yetkililerine seslenen Oğuz, "Yönetimi ellerinde tutan devlet yetkilerinin çok ciddi anlamda adımlar atması gerekiyor. Bu tür şeylere fırsat vermemesi gerekiyor. Umut ediyoruz ki bir daha böyle bir olay yaşanmaz. Aile avukatı olarak hukuki süreci takip ediyoruz. Müvekkilimiz serbest bırakılmış olsa bile yaklaşık 15 saat buyunca hürriyetinden mahrum bırakılmış tehdit edilmiş dolayısıyla burada işlenen bir suç var hukuken de bu suçun hesabını vermek zorundadırlar" şeklinde konuştu.
Devlet yetkililerine seslenen Oğuz, "Yönetimi ellerinde tutan devlet yetkilerinin çok ciddi anlamda adımlar atması gerekiyor. Bu tür şeylere fırsat vermemesi gerekiyor. Umut ediyoruz ki bir daha böyle bir olay yaşanmaz. Aile avukatı olarak hukuki süreci takip ediyoruz. Müvekkilimiz serbest bırakılmış olsa bile yaklaşık 15 saat buyunca hürriyetinden mahrum bırakılmış tehdit edilmiş dolayısıyla burada işlenen bir suç var hukuken de bu suçun hesabını vermek zorundadırlar" şeklinde konuştu.
Oğul Özbek: Sevinçliyiz
Öte yandan babasının kaçırılmasından sonra ailece derin bir üzüntü yaşadıklarını, serbest bırakılmasının ardından ise büyük bir sevinç yaşadıklarını anlatan Halil Özbek, "Babamızın sağlık durumu gayet iyi. İnşallah bunu yapanlar, bu tür sindirme çabaları içine girdiklerinde bir kez daha düşünür. Allah`a şükür bizler Müslüman`ız ve bizim kimseyle bir alıp veremediğimiz yoktur" diyerek desteğini esirgemeyen, başta Mustazaflar Cemiyeti olmak üzere herkese teşekkür etti. (Fırat Arslan/Murat Dalgın - İLKHA)
Öte yandan babasının kaçırılmasından sonra ailece derin bir üzüntü yaşadıklarını, serbest bırakılmasının ardından ise büyük bir sevinç yaşadıklarını anlatan Halil Özbek, "Babamızın sağlık durumu gayet iyi. İnşallah bunu yapanlar, bu tür sindirme çabaları içine girdiklerinde bir kez daha düşünür. Allah`a şükür bizler Müslüman`ız ve bizim kimseyle bir alıp veremediğimiz yoktur" diyerek desteğini esirgemeyen, başta Mustazaflar Cemiyeti olmak üzere herkese teşekkür etti. (Fırat Arslan/Murat Dalgın - İLKHA)