Ve şimdiki mazlumiyetini... Bir baba düşünün ki oğluna: "Senin başına İslami davadan dolayı bir şey gelirse karın ve çocuklarının vay hâline!" diyor. Şehadet aşığı oğulsa karamsar... Şehid olmak istiyor fakat geride bırakacaklarını düşünüyor. Ama Allah işte... O`nun hazinesinde yok yok! O mürted babanın kaldırıp işe götürdüğü salih evlat, çalıştığı tarlada, kul hakkına girmemek için kolunu makineye kaptırıyor. Ve birçok kişi rüyasında görüyor ki o şehittir. Baba perişan... Baba pişman... Oğluyla ettiği kavgalar canlanıyor gözünde. Oğlunun cenazesine yüzlerce kişi akıp gelince, özür diliyor
 

İslami cemaatin oğlu yaşındaki elemanlarından. "Sizi yanlış tanımışım." diyor. "Hep iyi gün dostu olduğunuzu söylerdim oğluma..." "Unut gitsin dayı!" diyorlar, biz unuttuk bile. Ve bir ülfet doğuyor aralarında. Gençler sık sık halini hatırını soruyorlar, hastalandığında ziyarete gidiyorlar. Fakat seçim yaklaştıkça adama bir haller oluyor. Üniversiteli aydın(!) oğluyla birlikte gelinine baskı yapıyor oyunu mürtedlere versin diye. Vatandaş arkeoloji okuduğu için böyle köhnemiş, yer altında kalmış ideolojilere pek meraklı. Azize bacımız ise kararlı... Vermem diyor. Zavallı kadıncağız, kaynanasına zulmetmesinler diye içine atıyor, ses
çıkarmıyor ama içinde volkanlar kaynıyor.
 

Annesine gidiyor rahat bir nefes almak için. Fakat orda da aynı propaganda... Be hey zalimler! Kur`an`ı yakan bunlar değil miydi? Diyarbakır`da çarşaflı bacımıza saldıran, Adana`da dernek taşlayan, Yüksekova`da Can Ubeydullah`ı şehit eden bunlar değil miydi? Dernek binasına necis ayaklarıyla girip dini kitapları yere atan ve Kur`an-ı Kerim`in üstüne bira şişesi bırakan, Mavi Marmara Konferansı`na giden bayanların otobüsünü taşlayan... Mahallenizdeki mutedeyyin bir kitabevi sahibinin arabasını kundaklayan, aynı günlerde evinizin karşı karşıya olduğu cami imamının evine molotof atıp adamcağızın tayin istemesine neden olan bunlar değil miydi? Yine mütedeyyin olan ve -yeminle söylüyorum- oy verdiğiniz iki ayaklılardan kat kat fazla sevdiğiniz terzinin dükkanına molotof atarken molotof kokteylinin ağaca çarpıp dönmesiyle belden aşağısı yanan... Sonra, Vuslat sevdalısı terzinin Huseyni çırağı tarafından söndürülen... Daha sayayım mı? Gerek yok bence.
Kimseye değil de sanadır sitemim azize bacımın annesi! Ama yine de bu adamlar bizim temsilcimiz diyorsan ne diyeyim. Cehenneme odun gerek! Cehenneme ödün (taviz) gerek!

 

Sezgin Özbay / Adana Yaş: 27

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.