ŞANLIURFA - Şanlıurfa STK`ları tarafından Suriye`de yapılan katliamı kınamak için Cuma namazı çıkışı yoğun katılımın olduğu bir yürüyüş gerçekleştirildi. Balıklıgöl`den başlayan yürüyüş, Topçu meydanında yapılan basın açıklaması ile sona erdi. Sık sık tekbirlerin getirildiği açıklamada "kahrolsun Amerika", "kahrolsun İsrail", "kahrolsun sisi", "kahrolsun Beşar" sloganları atıldı.
Şanlıurfa STK`ları adına yapılan basın açıklamasını okuyan Verenel Derneği Başkanı Ahmet Sevim, kimyasal silahlarla yapılan katliamı protesto etmek ve Suriye ile Mısır halkının haklı mücadelesinin yanında olduklarını göstermek için toplandıklarını söyledi.
"Er ya da geç bir Musa, Bir Selahaddin çıkar ve bu zulmün hesabını sorar"
"Er ya da geç bir Musa, bir Selahattin çıkar bu zulmün hesabını sorar" diyen Sevim, "Yaşanan her olayda olduğu gibi yönünü ABD`ye dönmek, sitem etmek, beklenti içine girmek gereksizdir. `Darbe`ye isim dahi koyamayanlar, katliama hayli hayli isim koyamaz. Batının tavrı her zaman bu olmuştur. Onlar için özellikle İslam ülkelerinin yönetimi seçimle gelmiş, totaliter olmuş, diktatörlük olmuş, askeri yönetimler olmuş fark etmez. Hatta isterse kendisini şeriat ülkesi olarak tanıtsın, onlar için sorun teşkil etmez. Ancak onlara boyun eğmeyenlere darbe ile dahi olsa geçit vermezler. Demokrasi dedikleri şey Siyonizm`in oyuncağıdır ve koskoca bir yalandan ibarettir. Masumiyet büyük bir zaferdir ve kötülük kaybedecektir" şeklinde konuştu.
"Er ya da geç bir Musa, bir Selahattin çıkar bu zulmün hesabını sorar" diyen Sevim, "Yaşanan her olayda olduğu gibi yönünü ABD`ye dönmek, sitem etmek, beklenti içine girmek gereksizdir. `Darbe`ye isim dahi koyamayanlar, katliama hayli hayli isim koyamaz. Batının tavrı her zaman bu olmuştur. Onlar için özellikle İslam ülkelerinin yönetimi seçimle gelmiş, totaliter olmuş, diktatörlük olmuş, askeri yönetimler olmuş fark etmez. Hatta isterse kendisini şeriat ülkesi olarak tanıtsın, onlar için sorun teşkil etmez. Ancak onlara boyun eğmeyenlere darbe ile dahi olsa geçit vermezler. Demokrasi dedikleri şey Siyonizm`in oyuncağıdır ve koskoca bir yalandan ibarettir. Masumiyet büyük bir zaferdir ve kötülük kaybedecektir" şeklinde konuştu.
"İslam`ın olduğu bütün coğrafyalarda kan ve gözyaşı var"
İslam`ın olduğu bütün coğrafyalarda kan ve gözyaşı olduğunu ifade eden Sevim, "Bu gözyaşını durdurmak yine Müslümanların üzerine farzdır. Siz ne kadar Mısır`a yakınsanız, Allah`a da o kadar yakınsınız. Siz ne kadar Suriye`ye yakınsanız, Resulullah`a da o kadar yakınsınız! Çünkü Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: "Müslüman`ın derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir" Mısır`da İhvan`ın ileri gelenleri Evvela kendi çocuklarını feda ettiler o meydanlarda. Öyle köşklerine kapanıp kahvelerini yudumlarken halkın evlatlarını yalnız başına ölüme göndermediler. İşte bu samimiyet Allah`ın izniyle zafer getirecektir" dedi.
BM heyetinin, kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırmak için Şam`da bulunduğu esnada böyle bir olayın yaşanmasının düşündürücü olduğunu belirten Sevim sözlerini şöyle sürdürdü: İnsanın aklına şu soru geliyor biz BM olarak buradayız. Siz kimyasal kullanın biz örtbas ederiz mi? Diyorlar acaba
Ey Birleşmiş Milletler (BM) buzlar arasına sıkışmış bir balina için dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz da kimyasal silahlarla öldürülen binlerce bebek ve kadınlar için niçin sesiniz çıkmıyor. Sesinizin çıkması için öldürülenlerin Yahudi ve Hıristiyan mı olması gerekiyor.
İslam`ın olduğu bütün coğrafyalarda kan ve gözyaşı olduğunu ifade eden Sevim, "Bu gözyaşını durdurmak yine Müslümanların üzerine farzdır. Siz ne kadar Mısır`a yakınsanız, Allah`a da o kadar yakınsınız. Siz ne kadar Suriye`ye yakınsanız, Resulullah`a da o kadar yakınsınız! Çünkü Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: "Müslüman`ın derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir" Mısır`da İhvan`ın ileri gelenleri Evvela kendi çocuklarını feda ettiler o meydanlarda. Öyle köşklerine kapanıp kahvelerini yudumlarken halkın evlatlarını yalnız başına ölüme göndermediler. İşte bu samimiyet Allah`ın izniyle zafer getirecektir" dedi.
BM heyetinin, kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırmak için Şam`da bulunduğu esnada böyle bir olayın yaşanmasının düşündürücü olduğunu belirten Sevim sözlerini şöyle sürdürdü: İnsanın aklına şu soru geliyor biz BM olarak buradayız. Siz kimyasal kullanın biz örtbas ederiz mi? Diyorlar acaba
Ey Birleşmiş Milletler (BM) buzlar arasına sıkışmış bir balina için dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz da kimyasal silahlarla öldürülen binlerce bebek ve kadınlar için niçin sesiniz çıkmıyor. Sesinizin çıkması için öldürülenlerin Yahudi ve Hıristiyan mı olması gerekiyor.
Ey İslam Birliği Teşkilatı kimyasal silahlarla katledilenleri görmüyor musunuz? Haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu bilmiyor musunuz?
Bu katliamı yapanlar ve yaptıranlar ve destek olanları Allah`ın lanetiyle lanetliyoruz. Er veya geç bu masumların ahları arşı alayı titretecek belalar ve musibetler sislerinde üzerine yağacak ve sizlerde mazlumların yanında yer almadığınıza pişman olacaksınız.
Nil ve Fırat bugün yine coşku ile akacak, Mısırlı ve Suriyeli gözü yaşlı anneler, elindeki sepeti yavaşça bırakacak, sabredin Allah bir İbrahim ve Musa gönderecek, Allah sabredenlerle beraberdir.
Bizler ümmet olarak Suriye ve Mısır halklarının özgürleşmesi için ümmeti dua etmeye, maddi ve manevi destek vermeğe çağırıyoruz" dedi. (Mehmet Demir, M. Emin Polat - İLKHA)