Kalem hangi birini yazsın… Kalem hangi aşka tutulsun, hangi şehadeti alnından öpsün, hangi mahzunluğun kokusunu duysun, hangi zaferi müjdelesin…
Kalem camiye sığınan yiğit kadınları mı anlatsın, kalemin öznesi vahdet mi olsun ya da Esma’lara hangi mektupları yazsın…
Kalem gözyaşlarını mı içsin, müjdelere mi kucak açsın, ümitten mi dem vursun ya da yakarışlarımızdan bir silah gibi konuşsun…
Kalem şehadetlerden kan kırmızıya mı boyansın, meydanları görüp şehadetlerin ümmeti dirilttiğini mi göstersin…
Adeviyye Meydanı öğretmen oldu bu ümmete. Adeviyye diriliş yaydı tüm gözlere… Her gün yeni bir haberle kalktık sabaha. Haberler gece gibi görünse de sabahın habercisi olacağını hissediyoruz her zamanda…
Dedim, nedir bu ümmetin hali, hiç mi güzel günler görmeyeceğiz? Karşımdaki dedi : ‘Resulullah ve ashap on üç sene çekmemiş miydi ?’… Sustum…
Evet, çekmişti çeşitli işkenceler, şehadetler, mücadeleler… Sonrasında bir Medine zaferi karşıladı Müslümanları. Az kaldı bir Medine’miz bizim de olacak…
Orası Mısır’ Yusuf aleyhisselam’ı hatırlarım. Kardeşleri atmıştı kuyuya tıpkı şuanda Müslüman olup ta dilsizlerin sessiz kalıp bir şey yapmadıkları gibi… Yusuf aleyhisselam zorluklardan geçti, çileli badireler atlattı… Saraydaki görevinden aldılar tıpkı şu anda(ümmetin yüz akı) Mursi’yi makamından devirdikleri gibi… Sonrası zindandı ve sonrası Mısır’ın hükümdarı olarak gelmişti başa… Az kaldı şu anki yusufilerin hükümdar olmasına…
Orası Mısır! Musa aleyhisselam gelir aklıma… Ne çok çekmişti kavminden, ne çok dertliydi Allah’ın peygamberi… Firavun belası vardı ama Allah Kahhar’dı Allah Kebir’di! Bir asa vuruşuyla boğuluverdi… Acizlik içinde cehenneme gidiverdi kendini kâinatın efendisi sanan bir akılsızlıkla…
Klişe olmuş bir sözdür, Her Firavunun bir Musa’sı vardır. Ve bunlar örnek hayatlar, taze hayatlar ve tarih tekerrür etmekte... Allah’ın razı olmadığı firavun… Ve Allah’ın razı olmadıklarının yanında olup destekçi olacaklarını söyleyen (İnsanlığın kirli yâdı)Sisi… Öyleyse sonunuz belli... Geçte olsa güçte olsa Allah’ın razı olmadığı kişiler firavunun sonu…
Kalem vahdeti giydirsin kelimelerine… Amed Adeviyye oldu, Saraçhane Adaviyye oldu. Türkiye’nin her bir yeri ve dünyanın her bir tarafında Müslümanlar meydanda… İhvan’la aynı dili konuşup, aynı derdi paylaşıp, aynı sevince ortaklar… Kardeş meydanlar tek yumruk zalimin necis yüzüne… Mısır Müslümanları birleştiren bir dalga…
Zindanlar bizim olsun, ölümler bizim olsun, mazlum olalım, mahzun olalım, garip olalım ama zalim değil! Ebabiller yardıma gelecek, ellerimizin yapacak bir şeyi kalmadığı zaman Melek ordusu yardımını gösterecek… Ümit etmek ne güzel Ya Rabbi! Bedirleri öğrenmek ne güzel Ya Rabbi!
Ve kalem/ler yazsın… Mürekkep adeviyye aksın…
Aşka yelken açalım bir Esma tadında
Aşkı mühürleyelim Rabia işareti adıyla
Şehadetlerle dirilelim bir vahdet çığrığıyla
Yekvücut olalım firavunların karşısında…
Mısır ümmetin merkezi
Ümmet direncinde bulur izzeti
Sevdan dillerde zafer ellerde
Dualar arşı inletir Cuma serinliğinde…
Ümmet direncinde bulur izzeti
Sevdan dillerde zafer ellerde
Dualar arşı inletir Cuma serinliğinde…
Firavunlar devrilecek Musa’nın zaferi yankılandı
Zulüm bitecek İslam’ın gür sesi parıldadı
Teslimiyet doğacak nurlara kapı aralandı
Bekleyelim!
Yusuf hükümdar olacak Mısır’ın başına…
Zulüm bitecek İslam’ın gür sesi parıldadı
Teslimiyet doğacak nurlara kapı aralandı
Bekleyelim!
Yusuf hükümdar olacak Mısır’ın başına…
Esra TOPRAK/doğruhaber