Bültende, bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, orman yangınlarıyla mücadelede kullanılan İHA'ların kiralanması hakkında yapılan haberlerin manipülasyon içerdiği belirtildi.
BAYKAR ile Orman Genel Müdürlüğü arasında imzalanan sözleşmenin, uçuş saat ücretleri dikkate alındığında dünyadaki benzeri uçuş hizmetlerinin çok altında olduğu aktarılan bültende, "Yapılan Bayraktar TB2 kiralaması, dünyadaki benzer uçuş/saat maliyetli kiralamalardan en az 6 kat daha ucuzdur. Yurt içindeki muadilinin de 3'te 1'i kadardır." ifadelerine yer verildi.
Haberde yer alan iddiaların "şaibe algısı" oluşturma amaçlı olduğuna işaret edilen bültende, söz konusu ihalenin, açık ve şeffaf şekilde yapıldığı, kamuoyunun bu bilgilere kolaylıkla ulaşılabildiği kaydedildi.
Bültende, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, Göç İdaresi Başkanı ve diğer hükûmet yetkilileri, 'çözüm masası' adı altında Suriyeliler’le 2 saat toplantı yaptı. Ümit Özdağ'ın tutuklanması talep edildi" iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, İstanbul Valisi Davut Gül, Göç İdaresi Başkanı Atilla Toros ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantının "Düzensiz Göçle Mücadele Değerlendirme Toplantısı" olduğu aktarılan bültende, iddia edildiği gibi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın toplantıya katılmadığı ifade edildi. Bültende, toplantıya Suriyeli değil, Türk STK'lerinin katıldığı, herhangi bir şahsa yönelik tutuklama veya gözaltı talebinin gündeme gelmediği kaydedildi.
Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Cudi'de büyük bir yangın çıktı ve müdahale edilmesine izin verilmiyor." iddiasının da doğru olmadığına yer verilen bültende, şu ifadeler kullanıldı:
"24 Temmuz tarihinde Cudi Dağı'nda sıcakların etkisiyle otların tutuşması sonucu küçük çaplı bir örtü yangını çıkmış, itfaiye ekipleri ve Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin müdahalesiyle 2 saat içinde söndürülmüş olup şu anda bölgede herhangi bir yangın söz konusu değildir. Ayrıca terör örgütünün manipülasyon hesapları tarafından paylaşılan görüntüler, farklı yerlerden alınmış eski görüntülerdir."
"Sertifikalı tohum üretimi 2022'de 1,4 milyon tona çıktı"
Bültende, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan ve basın yayın organlarında habere konu olan görüntülerdeki "Suriyeli göçmen kaçakçısı 505 Şabani çetesinin üyesi, Trabzon'da silahla göbek attı." iddiasının doğru olmadığı belirtildi.
Paylaşılan videonun Trabzon ile herhangi bir ilgisinin olmadığı kaydedilen bültende, görüntüleri ilk paylaşan H.H. isimli kişinin 2022'de deport edildiği bilgisine yer verildi.
Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan "Atalık tohumun satışı yasak" iddiasının da doğru olmadığı vurgulanan bültende, şunlar ifade edildi:
"Tohumculuk mevzuatı kapsamında ülkemizde yerli/atalık çeşitlere ait tohumluk üretimi ve kullanımı yasak değildir. Çiftçilerimizin kendi ihtiyaçları kadar tohum üretip bunları kendi aralarında mübadele etmeleri de mümkündür. Bununla birlikte 2006 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu kapsamında, ticarete konu edilen tohumlukların yerli veya yabancı menşeili olmasına bakılmaksızın herhangi bir kontrolden geçirilmeden ve standartlara uygunluğu tespit edilmeden çiftçilerimize satılması, mağduriyetlerin önüne geçilmesi amacıyla yasaklanmıştır.
Bu bağlamda ülkemizde kayıt altına alınan tohumlukların çoğaltılması ve pazarlanmasına izin verilmektedir. Tohumculuk Kanunu yerli tohumların kullanımını yasaklamamaktadır. Bu kanun, ticari faaliyetlerde kullanılacak yerli tohumların sertifikalı ve denetlenebilir olmasını sağlamaktadır. Böylece topraklarımız hastalık ve zarar bulaşmış tohumluklardan korunmaktadır. Öte yandan bu düzenlemeler sayesinde 2002 yılında 145 bin ton olan sertifikalı tohum üretimimiz 2022 yılında 1,4 milyon tona çıkmıştır."
Darp edilen kişilerin, 112 unsurlarıyla bölge hastanelere intikalinin sağlandığı, bilinçlerinin açık, hayati tehlikelerinin bulunmadığı aktarılan bültende, Türk vatandaşı olan taraflardan davacı ya da şikayetçi bulunmadığı belirtildi.
"Zeytin arazileri sahipsiz değil"
Bültende, Vakıflar Genel Müdürlüğü Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri Döner Sermaye İşletmesi’nin faaliyetlerine son verilmesiyle ilgili, "Fabrika kapatıldı, arazilerin akıbeti de belirsiz. Binlerce zeytin ağacı tehlikede. Zeytinliklerin ranta açılmasından endişe ediliyor." iddialarının doğru olmadığı bildirildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri Döner Sermaye İşletmesi’nin faaliyetlerine son verilmiş olmasının, zeytin arazilerinin sahipsiz kalacağı veya ranta açılacağı anlamına gelmediği belirtilen bültende, şu ifadelere yer verildi:
"Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan zeytinlikler, 2004 yılından beri Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğünce uzun süreli kiralama yöntemiyle serbest bir şekilde kiraya verilmeye başlanmıştır. Bahse konu zeytinlikler, Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olup Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğü kontrolündedir. Zeytin arazileri serbest olarak kiradadır ve Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından rutin aralıklarla kontrol edilmektedir. Ayrıca halihazırda görev yapan personel de Bölge Müdürlüklerine aktarılarak herhangi bir mağduriyet yaşanmasının önüne geçilecektir."
(İLKHA)