Mısır`da darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Şam`daki kimyasal silah saldırısı, Saraçhane Parkı`nda protesto ediliyor.

İnsan ve Medeniyet Hareketi çatısı altındaki Genç Hareket oluşumu önderliğinde, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle örgütlenen kişilerin, Mısır ve Suriye`deki katliamlara dikkat çekmek için Saraçhane Parkı`nda yaptığı eylem devam ediyor.

Eylemde konuşma yapan İnsan ve Medeniyet Hareketi Kıraat Kürsüsü Başkanı Ahmet Türkben, "Zalimler Allah`ın dinini yasaklamaya çalıştılar ama başaramadılar. Çünkü Allah`ın vaadi vardı ve nurunu tamamlayacaktı. Müslümanlara zulüm yapanlar, bir gün bu suçlarını itiraf edecekler" dedi.

"Mısır`daki kardeşlerimiz, şiddete başvurmuyorlar"

Allah`ın uzun vadede Müslümanları muzaffer kılacağını belirten Türkben, "Bunun için dua ediyoruz. Kısa vadede kaybedebiliriz. Hasan el-Benna şehit edildiğinde, tabutunu taşıyacak erkek bulamadılar. Ama şimdi çok şey değişti. Onun fikirlerini savunan milyonlarca insan var. Mısır`daki kardeşlerimiz, ölümü hayattan daha çok seviyorlar. Şehitlik arzusu, diğer salih amellerden kopuk değildir. Ölüme ve hesaba hazır oluşun işaretidir. Şehit kardeşlerimiz, duadan güç alıyorlar. Mısır`daki kardeşlerimiz, hiçbir şekilde şiddete başvurmuyorlar. Silaha başvurmadan bu sabırla devam etmelerini, yüce Allah`tan niyaz ediyoruz" diye konuştu.

Türkben, bazı insanların işlenen katliamlar karşısında kararsız kaldığını ve hangi tarafta olması gerektiğini bilmediğine dikkati çekerek, doğruyu bu insanlara anlatmanın kendi görevleri olduğunu kaydetti.

İslam davasını herkese ulaştırmak zorunda olduklarını vurgulayan Türkben, "Komplo teorileri yaparak, zalimlerin yanında yer alan kardeşlerimizi uyarmalıyız. Biz kendi zihnimizde oluşturulan ABD ve İsrail putunu yıkmalıyız. Zalimin zulmünün hesabını sormamız gereken bir zamanda yaşıyoruz. Mazlumun suçunu soranlara, gerçeği hatırlatmalıyız" ifadelerini kullandı.

Suriye`nin başkenti Şam`daki kimyasal silah saldırısını kınayan Türkben, şunları söyledi:

"Dün kimyasal silahlarla şehit edilen yavrularımızın ve masum insanların hesabının sorulacağına inanıyorum. Bunun hesabı, sadece Esed`den değil, İran`dan da sorulacak. Adında Allah lafzı geçen ancak `orada savaşırım` diye açıklama yapan kişilerden de bu hesabın sorulması lazım. Mısır`daki katliamdan Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri de sorumludur. Darbe yönetimini maddi olarak finanse etmekle, bu suça ortak olmuştur."

Kızlara Rabia ve Esma adı konulsun

Türkben, Diyanet İşleri Başkanlığı`na hac ve umre için ayrılan paranın Mısır ve Suriye`deki Müslümanlara aktarılması çağrısında bulundu. Müslüman alimlerden zulme karşı bildiriler yayınlamalarını isteyen Türkben, ABD ve İsrail mallarının boykot edilmesi, doğacak kızlara Rabia ve Esma adının verilmesini tavsiye etti.

Sık sık tekbir getiren ve elleriyle Rabia işareti yapan gruptakiler, "Müslüman zulme boyun eğemez", "Uyan, diril, özgürleş`", "Kahrolsun işbirlikçi zalimler", "Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah", "Seyyid Kutup, el-Benna selam olsun İhvan`a" şeklinde sloganlar atıyor.

"Yüreğimizi dağlayan bir annedir Suriye`de Ağlayan", "Amerika DemokraSİSİ", "Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır, yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır", "Tek çözüm İttihat-ı İslam" pankartları açan ve Mısır`ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`nin fotoğrafları taşıyan gruptakiler, üzerinde Rabia işareti bulunan tişörtler giydi.

Parkta yer kalmadı

Eyleme katılan bazı çocukların kalplerinin üstüne, "Suriye`de katliam" anlamına gelen "Massacre in Syria" etiketleri yapıştırdıkları görüldü.

Birlikte yatsı namazı kılan gruptakiler, vitir namazının son rekatında Kunut duası okudu. Eyleme katılımın yoğun olması dolayısıyla, bazı vatandaşlar parkta namaz kılmak için yer bulamadı. Namaz kılamayan vatandaşlar, ayakta Kunut duasına eşlik etti.

Eylem, konuşmalarla devam ediyor.