BİTLİS - Bitlis-Diyarbakır karayoluna yakın köylerde oturan çiftçiler, bahçelerinde ektikleri soğan ve yetiştirdikleri üzüm, incir, nar ve ceviz gibi yerli mahsulleri karayolu kenarına getirerek satışa sunuyorlar. Köylüler karayolu boyu aralıklarla kendi imkânlarınca yaptıkları barakalarda bu mahsullerini satışa sunuyorlar.
Kimi demir ve saçlardan barakalar yaparken, kimi de sırf güneşten hem meyvelerini hem de kendi korumak için ağaç barakalardan gölgelikler yapmaktadır. Yol boyu tezgâh kuranlar Genellikle gençler ve çocuklardan oluşuyor. İçlerinden en şanslı olanlar ise doğal bir çeşmenin başında tezgâh açanlardır.
Yaz ayının bunaltıcı sıcaklığında yolculuk yapan sürücüler, dere boyu bozuk yoldaki yorgunluklarını atlamak için mutlaka serin ve buz gibi bir çeşmenin bulunduğu yerde molla vererek dinlemeyi tercih ediyorlar. Dinledikleri yerlerde satılan ve Bitlis iline has doğal sebze ve meyveleri tercih ederek alıyorlar.
Bahçede yetiştirdikleri meyveleri yol kenarında bulunan doğal bir çeşmenin yanı başında satışa sunan Alan içi (Kermate) köyünden Maşallah Ete, "Bizler yaz aylarında bahçelerimizde ektiklerimiz soğan, domates gibi sebzeler ile yetiştirdiğimiz üzüm, incir ve nar gibi meyveleri getirip yol kenarında satıyoruz. Özellikle Bitlis deresinde yolculuk yapan sürücüler yol kenarında kurulan barakalarda satılan yerli mahsulleri tercih ediyorlar.
Burada hem kasayla hem de naylon ve yemek tabaklarına doldurarak satıyoruz. Genellikle evleri için alanlar kasayla almayı tercih ederken, yolculuk süresince yemek isteyenler ise tabaklarda almayı tercih ediyor. Yetiştirdiğimiz meyve ve sebzelerimiz ilaçsız doğal olduğu için halk rağbet ediyor. Bizim de ekmek teknemizdir. Sonuçta bahçelerimizde yetiştirerek yol kenarına getirip sattıklarımızdan ekmeğimizi temin ediyoruz.
Yol kenarındaki ekmek mücadelemiz zordur. Çünkü burada günde binlerce araç geçiş yapmaktadır. Biz de çocuklarımızla birlikte yazın bu sıcağında tehlikeli olan trafikte mücadele ediyoruz" diye konuştu. (Şükrü Tontaş - İLKHA)