2023 Rusya-Afrika Zirvesi, Rusya'nın St. Petersburg kentinde ExpoForum Kongre ve Sergi Merkezi'nde başladı. İki gün sürecek zirvede, Rusya ve Afrika ülkeleri arasındaki ticari, ekonomik, bilimsel, teknik, sosyal ve kültürel bağların güçlendirilmesi amaçlanıyor. Zirvede, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konuşma yaptı.

St. Petersburg’da Rusya-Afrika Zirvesi çerçevesinde Ukrayna konusunda Afrika ülkelerinin liderleriyle yapılan toplantının basına açık kısmında konuşan Putin, haziran ayında Ukrayna ile ilgili olarak Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’nın getirdiği önerileri dikkatle analiz ettiklerini kaydetti.

Ukrayna’daki sorunun Batı’da uzun yıllardır Rusya’ya karşı hibrit savaşına hazırlanan bazı güçler tarafından kışkırtıldığına dikkat çeken Putin, “Rusya’nın güvenlik temellerini baltalamak, dünyada Rusya’nın pozisyonuna zarar vermek, devletimizin istikrarını bozmak gayesiyle Ukrayna’yı bir araca dönüştürmek için her şeyi yaptılar. Bu birinci sorun” dedi.

Afrika Birliği Başkanı Azali Assoumani’nin gün içindeki bir konuşmasında “darbelere karşıyız” dediğini anımsatan Putin, buna kendilerinin de katıldığını vurgulayarak, “Ancak bugünkü krize yol açan ikinci sorun, 2014 yılında Ukrayna'da yaşanan darbedir. Bu, Batılı devletlerin uluslararası hukukun tüm normlarını hiçe sayarak doğrudan ve aktif olarak desteklediği, anayasaya aykırı silahlı kanlı bir darbeydi. Alenen bu darbeyi desteklediklerini söylediler, hatta bunun için harcadıkları meblağı bile tereddütsüz dile getirdiler” diye konuştu.

'Zelenskiy, müzakereleri yasaklayan kararname imzaladı'
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in müzakereleri yasaklayan bir kararname imzaladığını da söyleyen Putin, “Kendi payımıza müzakereleri hiçbir zaman reddetmedik, diyaloğu sürdürmeye hazır olduğumuzu her zaman alenen söyledik” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın bağımsızlığını Sovyetler Birliği'nin dağılması sırasında Bağımsızlık Deklarasyonu temelinde elde ettiğine dikkat çeken Putin, bu deklarasyonda Ukrayna’nın “tarafsız bir devlet” olarak yazılı olduğunu bildirdi. Bunun kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Putin, neden Batı’nın Ukrayna’yı NATO’ya çekmeye çalıştığının anlaşılmaz olduğunu vurguladı.

Putin, “Kanaatimizce, güvenliğimiz için temel bir tehdit oluşturan da tam olarak budur, çünkü aslında bize düşman olan askeri blokun altyapısının sınırlarımıza kadar ilerlemesi kabul edilemez” diye konuştu.

'Rusya BM Şartı’na uygun hareket ediyor'
Rusya’nın bugün Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nı ihlal ettiğini söyleyenlerin olduğunu belirterek, krizin barışçıl bir şekilde çözülmesi için Minsk Anlaşmalarının imzalandığını hatırlatan Putin, Batı’nın desteğiyle Kiev makamlarının anlaşmalarda üzerine düşeni yerine getirmediğini, hatta daha sonra da bu anlaşmalara uymayacaklarını açıkladıklarını dile getirdi.

Putin, sekiz yıl boyunca Ukrayna’da bağımsızlığını ilan eden cumhuriyetleri tanımadıklarını ve barışçıl bir çözüm için çaba gösterdiklerini belirterek, bütün bu yaşananlardan sonra bu yönetimleri tanımak zorunda kaldıklarını ve bu yönetimlerle karşılıklı dostluk, yardım ve işbirliği anlaşması imzaladıklarını anımsattı.

Bütün bu anlaşmaların BM Şartı çerçevesinde olduğunu dile getiren Putin, “Ve bu anlaşmalar çerçevesinde yardım çağrılarına cevap verildi. Bu da BM Şartı’nın 51. maddesine tamamen uygundur. Burada BM Şartı’nın ihlali söz konusu değildir” yorumunda bulundu.