ŞANLIURFA- Siverek İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında, Esad rejiminin kimyasal bombayla yaptığı katliam kınanarak, bu zulmü durdurabilen tüm muktedir kesim ve şahısların yaşanan zulmü durdurma sorumluluğunda olduğu hatırlatıldı.
Siverek İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhiddin Akay tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.
"Zalim oğlu zalim Esad soykırıma geçti"
Yaklaşık iki buçuk yıldır hemen yanı başımızdaki Suriye`de diktatör ve zalim oğlu zalim Esad rejiminin kendi halkına karşı adeta bir katliam ve soykırıma geçtiğini belirten Akay, "bu ahlaksız saldırılarında şimdiye kadar yüz binden fazla mazlum, masum, kadın, çocuk ve yaşlı insan insafsızca katledilmiştir. En son dün, sabah namazı vaktinde Halepçe katliamını aratmayacak şekilde oğul Esad zalim babasından devraldığı bir vahşet ve zulüm mirasıyla alçakça bir katliam daha gerçekleştirmiştir" denildi.
"2 bin kişi hunharca katledildi"
Son dönemde Mısır`da yaşananlar sebebiyle gözden uzak kalan Suriye`de, hiçbir din, gelenek ve ahlak tanımayan zalim Esad rejimi güçlerince yeni ve bu kez çok büyük bir katliam gerçekleştirildiğinin altını çizen Akay, "Katil Esad Ordusu, Suriye`nin Doğu Guta bölgesinin Cobar, Zemelka, Erbil, Keferbatma, Hareste, Takba, Dareyya, Mudamiyye, Cisrin, Duma, Aynterme`yi geceden itibaren yoğun bombalamaya tabi tutmuş ve bu bombardıman esnasında sivil halka yönelik olarak Halepçe Katliamı`na benzer bir şekilde sârin adlı kimyasal silah kullanılması sonucu çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere kadın erkek demeden 2000 kişi hunharca katledilmiştir." diye belirtti.
"Zalim Esad Mustazaf kanında boğulmayı hak etmiştir"
Zalim Esad`ın, bu yaptıklarıyla dökmüş olduğu mazlum mustazaf kanında boğulmayı hak ettiğini vurgulayan Akay, "Yapılan katliamın kimyasal silah ile olması veya olmamasının aslında bir önemi yoktur. Akıtılan kan, mazlum Müslüman kanıdır.
Katliam ortaklarına; "Allah iktidarınızı yerle bir etsin"
Buradan, Zalim Esad`a ve katliamlarına sessiz veya ortak olanlara diyeceğimiz şudur: Züntikam olan Allah, sizin tahtınızı ve iktidarınızı yerle bir etsin. " şeklinde kaydetti.
"Zulümlerin dini ve mezhebi olmaz"
Esad`ın zulmünü durdurmaya muktedir olan tüm kesim ve şahıslara sorumluluklarını hatırlatıyoruz, diyen Akay, "Müslümanlar asla zalimin yanında olmamalıdır. Yapılan zulümlerin dini ve mezhebi olmaz. Mazlumun da dini sorulmaz. Zulüm zulümdür. İster bu zulmü yapan Halepçe`deki Saddam olsun isterse Filistin`de katliamlar yapan Siyonist zihniyet olsun isterse Mısır`da binlerce Müslümanı şehid eden Katil Sisi olsun ve isterse de Suriye`yi kan gölüne çeviren Zalim Esad olsun. Ayrıca zalimi zulmünden alıkoymanın da İslami bir vecibe olduğu asla unutulmamalıdır." diye ifade etti.
"Söz sahibi kesimler sorumluluk almalı"
Buradan bir kez daha bir çağrıda bulunduklarını belirten Akay, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bu meselede söz sahibi olacak tüm kesimler derhal bir araya gelerek sorumluluk almalı, Suriye`de Müslüman halkın meşru taleplerinin ve İslam`ın hâkim olduğu bir yönetiminin tesisi için harekete geçmelidir.
"Katil sürüleri bir an önce durdurulmalı"
Çocuk-kadın-yaşlı demeden toplu katliam ve kıyıma girişmiş bulunan bu katil sürülerinin bir an önce durdurulması gerekmekte olup bu hususta sorumluluğu ve gücü bulunanların derhal harekete geçmeleri acil bir zorunluluk arz etmektedir. (A. Uğurlu-İLKHA)