Mehmet Sait Çelik / Ömer Yazgil / Yusuf Özbay

HÜDA PAR Adana İl Binasına gerçekleştirilen saldırıda İl Başkanı Salih Demir ile İl Sekreteri Sacit Pişgin namaz kılarken bıçaklanmıştı. Saldırıda HÜDA PAR Adana İl Başkanı Salih Demir yaralanırken, İl Sekreteri Sacit Pişgin ise şehid oldu. Şehid Sacit’in sevenlerinin İLKHA muhabirlerine şehid hakkında anlattıklarıyla sözler boğazlarında düğümlendi ve şehidi anlatmakta zor anlar yaşadılar.

"SACİT KARDEŞİMİZ ŞEHADETE LAYIK BİRİYDİ Kİ ALLAH-U TEÂLÂ ŞEHADETİ NASİP ETTİ"

Şehid Sacit ile birlikte uzun yıllar Umut Kervanında beraber çalıştıklarını belirten Umut Kervanı Adana Derneği Başkanı Abidin Serin, "Yardım toplama görevi bizim, dağıtma görevi Şehid Sacit’indi. Gelen müracaatları alıyordu. Muhtaçların gıdasını şehid kendisi götürüp veriyordu. Şehid boş vakitlerinde de sürekli Kur’an-ı Kerim ve İslami kitaplar okuyordu. Müslüman ve muttaki bir kardeşimizdi. Biz kendisinden razıyız Allah’ta kendisinden razı olsun ve şehadetini kabul etsin. Daha sonra Şehid HÜDA PAR’a geçti, biz Umut Kervanı’nda devam ettik. Partiye geçtikten sonra ‘Mektep’ youtube kanalının kısa film çalışması başladı. Birkaç filmde birlikte oynadık. En son oynadığımız filmde ben baba, şehid de oğlu canlandırıyordu. Sacit kardeşimiz şehadete layık biriydi ki Allah-u Teâlâ şehadeti nasip etti. O gün beraberdik, biz biraz erken ayrıldık. Eve vardığımızda saldırı haberini aldık, şok olduk. Daha sonrada şehadet haberini aldık. Allah-u Teâlâ şehadetini kabul etsin. Öyle bir şey beklemiyor ve aklımızın ucundan bile geçmiyordu ama Allah-u Teâlâ bir şey takdir etmişse onun önünde durmak mümkün değil. Allah-u Teâlâ bize de öyle bir şahadet nasip etsin." ifadelerini kullandı.

YARDIM KURULUŞLARINDA ÇALIŞTI, İHTİYAÇ SAHİPLERİNİ KAPI KAPI DOLAŞTI

Yaklaşık bir buçuk sene beraber çalıştıklarını dile getiren Umut Kervanı Adana Derneği Başkan Yardımcısı Cevdet Dizlek, "Umut Kervanında beraber çalıştık. Çok değerli bir kardeşimiz. Yetim babasıydı. Gece saat 12’de bizi arardı 'abi şekerimiz eksik yarın yetimlere, muhtaçlara gıda dağıtacağız. Ne olursun erkenden şeker getir gıdayla beraber dağıtalım. Muhtaçların ihtiyaçlarını giderelim' diye böyle duyarlıydı. Kendi işine sadıktı. Söz konusu yetimler ve muhtaçlar olduğu zaman gecesini gündüzüne katıp her şeyi yerli yerinde olan bir kardeşimizdi. Allah mekanını cennet etsin. Bir buçuk sene beraber çalıştık sonra HÜDA PAR’a geçip orada görevine devam etti. Orada da beraberliğimiz oldu her zaman bizleri güler yüzle karşılardı. Bizi işimize motive eden bir kardeşimizdi. Allah mekanını cennet etsin. Yardım konusunda çok hassas bir kardeşimizdi. Bir muhtacın derneğe gelmesine gönlü razı olmazdı. ‘Abi biz muhtaçları bu Adana sıcağında buraya çağırmayalım. Bazısının yol parası yok. En iyisi muhtaçların erzaklarını aracımızla kendi evlerine götürüp teslim edelim.’ Muhtaçların kapılarına tek tek gidip yardımları verip dönüyordu. Muhtaçların derneğe kadar gelmesine bile gönlü razı olmuyordu. Allah mekanını cennet eylesin. Bizim için çok büyük bir kayıp oldu. Belki onun için kâr oldu, namaz esnasında herkese şehid olmak nasip olmuyor ama Sacit kardeşimiz şehid olmayı hak ediyordu. Gerçekten ona şehadet nasip oldu ve hakkını aldı. Allah hak edene veriyor ve o da çok layıktı." dedi.

"ALLAH-U TEÂLÂ ŞEHADETİNİ KABUL ETSİN RAHMET-İ RAHMAN’A KAVUŞTU"

Şehid Sacit’in Ağabeyi Talip Pişgin, şunları aktardı: "Sacit bizim 7 erkek kardeşin en küçüğüydü. Sempatik, sevecen, babacan, dindar, iyi bir baba, iyi bir eş ve iyi bir arkadaştı. Bizimle abi kardeş ilişkisinden çok arkadaş gibiydi. Kardeşim çok samimiydi. Davasında samimiydi. Biz ondan memnun ve razıydık. Allah da ondan razı olsun. Sıla-i Rahim’i ihmal etmezdi. Tüm akrabalarla bağı güçlü ve diyaloğu iyiydi. İşleri çok yoğundu ancak ailesini de ihmal etmiyordu. Eşine ve çocuklarına çok çok iyiydi. Ben Midyat’ta yaşıyorum. Haberi Midyat’ta aldım. Kardeşim aradı bıçaklı bir saldırı olduğunu söyledi. Biz haberi bu boyutta almamıştık. Yarım saat içerisinde ağır yaralı olduğu söylendi ve daha sonra başka bir hastaneye sevk edildi. Allah-u Teâlâ şehadetini kabul etsin. Rahmet-i Rahman’a kavuştu." şeklinde belirtti.

"KENDİSİNİ TAMAMEN DAVAYA, HİZMETE VE ÇALIŞMALARA VERMİŞTİ"

Şehid Sacit ile yaklaşık 13 yıldır arkadaş olduğunu ve bu yıllarda birçok birlikteliklerinin olduğunu dile getiren Yunus Emre Kılıçarslan, "Şehid Sacit ile 2015 ve 2016 yılları arasında Doğruhaber Gazetesi ve İnzar Dergisi dağıtımını, satışını ve benzeri çalışmaları yaptık. Adana’da ‘Mektep’ youtube kanalında İslami videolar ve kısa filmler çekiyorduk. Şehid abimizle kısa filmlerimizde genelde kötü karakterlerde ben, iyi rollerde de kendisi oynuyordu. Bu duruma biraz sitem etmiştim. Ama arkadaşlarımız Sacit abimizin naifliği, zarifliği nedeniyle rol icabı olsa bile kötü rolün ona yakışmadığını ve olmayacağını bana telkin ediyorlardı, böylece aynı şekilde çalışmalarımıza devam ediyorduk. Ömrünü, vaktini ve bilgisini bu davaya verdiğini ve bu davayı bir dakika dahi bırakıp dünyalık işlerle uğraşamayacağını vurgulaya vurgulaya bana bizzat kendisi söyledi." şeklinde şehidi anlattı. Şehidin kendisine hep ölümü hatırlattığını ve her fırsatta belki şehid olacaklarını hep söylediğini belirten Kılıçarslan, "Sacit hocamız Rabbim şehadetini kabul etsin. Birçok çalışmalarda yer aldı. Tüm çalışmalarda hepimize örnek olacak bir duruşu ve samimiyeti vardı. Biz kendisinden razıydık. Kendisini tamamen davaya, hizmete ve çalışmalara vermişti. Kendisiyle yaklaşık 13 yıllık aktif arkadaşlığımız ve sık görüştüğümüz muhabbetimiz vardı. Rabbimiz şahidimiz olsun ki bir gün bile bizi kıracak davranışta bulunmamıştır. Bize hep yol gösteren, bizi seven, yaptığımız her harekete karşılık bizi hoş gören bir abimiz olmuştur. Rabbim şahadetini kabul etsin." dedi. (İLKHA)