HABER MRK - Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de sivillere yönelik kimyasal Sarin gazı bombası ile gerçekleştirilen katliama ilişkin yaptığı açıklamada, "Böyle bir saldırı ancak barbarlık ve vahşet olarak tanımlanabilir." ifadelerini kullandı.

 

Çocuklar ve bebekler dâhil yüzlerce Suriyeli hayatını kaybetti

Bugün (21 Ağustos) sabah saatlerinde rejim güçleri tarafından Şam'ın çeşitli semtlerine kimyasal silah kullanmak suretiyle saldırıda bulunulduğu hakkındaki haberlere ilişkin ilk tepkilerini kamuoyu ile paylaşıldığı hatırlatılan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Gün içerisinde derlenen ve büyük ölçüde uluslararası medyaya da yansıyan bilgi ve görüntüler, izan ve vicdan ile açıklanamayacak bir kıyım yaşandığını, çocuklar ve bebekler dâhil yüzlerce Suriyelinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını göstermektedir." denildi.

 

Vahşetin sorumluları rejim yöneticileri ve gözü dönmüş bir gruptur

Böyle bir saldırının ancak barbarlık ve vahşet olarak tanımlanabileceğinin altı çizilen Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Türkiye, Suriye halkını çok yakından tanımakta, kadim, vicdanlı ve asil bir halk olduğunu bilmektedir. Dolayısıyla, Suriye'de 2,5 yıldır süre giden ihtilafta, ister rejim tarafında olsun, ister muhalefet tarafında yer alsın, asker veya sivil, hiçbir normal Suriye vatandaşının böyle bir vahşeti kabul etmeyeceğinden, mecburen sessiz kalanların bile bu yaşananlara katlanamadıklarından kuşku duymamaktayız. Bu vahşetin sorumluları, her ne pahasına olursa olsun iktidarını muhafaza etmek isteyen rejim yöneticileri ile gözü dönmüş bir gruptur. Halkını öldüren ve Suriye'yi tüketen bu zümre, er veya geç, yaptıklarının hesabını verecektir." şeklinde ifadeler yer aldı.

 

Uluslararası toplum tarih önünde ciddi bir sınamayla karşı karşıya

Uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletlerin de insanlık vicdanı ve tarih önünde ciddi bir sınamayla karşı karşıya olduğu vurgulanan Dışişleri Bakanlığı açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı:

 

"Uluslararası hukukun vahim bir ihlalini teşkil eden ve insanlığa karşı suç niteliği taşıyan bu katliam karşısında BM Güvenlik Konseyi'ni Birleşmiş Milletler yasasından doğan sorumluluklarını artık yerine getirmeye davet ediyoruz.

 

Sayın Bakanımız bu akşam BM Genel Sekreteri ile görüşerek bu çağrımızı bizzat dile getirmiştir. Ülkemiz ayrıca, BM nezdindeki Daimi Temsilciliğimiz aracılığıyla Suriye'de bulunan BM heyetinin bu konuyu araştırması için BM Genel Sekreteri nezdinde girişim yapmıştır. Bu konuda BM Genel Sekreteri'ne tevdi edilen mektubumuza ek olarak, Türkiye bazı devletlerce bu konuda BM Genel Sekreteri'ne gönderilecek mektuba ortak imzacı olacak ve konunun BM Güvenlik Konseyi tarafından acilen ele alınması için New York'ta başlayan çalışmalara da aktif katkı sağlamayı sürdürecektir." (İLKHA)