Kur'an-ı Kerim'i yakma ve çirkin saldırıların, alınan resmi izin ve korumayla yapıldığına dikkat çeken Mardin halkı, Kur'an-ı Kerim'e yapılan eylemi lanetleyerek, başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerini, İsveç ile bütün ilişkilerini kesmeye ve çok ağır yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.
"Hangi devlet olursa olsun bu eylem kabul edilemez"
Kur'an-ı Kerim'in yakılma eylemini hiçbir şekilde kabul edilmez olduğunu ve bu hususta İsveç Büyükelçilerinin sınır dışı edilmesi gerektiğine vurgu yapan Bedii Sun, "Müslümanlar bu tür eylemlere tepki göstermelidir. Hiç kimsenin Kur'an-ı Kerim'i yakma hakkı yoktur. Bu eylem, kimse tarafından kabul edilemez. Kur'an-ı Kerim bizim kutsal kitabımızdır, elhamdülillah Müslümanız, bu çirkin görüntülerin bir daha yaşanmaması lazım. Hangi devlet olursa olsun bu eylem kabul edilemez. Türkiye'de bulunan herkesin tepki göstermesini istiyorum. Irak devleti tarafından İsveç Büyükelçiliği sınır dışı edildiği gibi Türkiye de bu konuda el atsın. Irak hükümeti bu olumlu adımı nasıl attıysa, diğer bütün İslam ülkeleri de bu yönde adım atmalıdır." şeklinde konuştu.
"Hangi din olursa olsun, kutsal kitapların yakılmaması lazım"
Yusuf Erkar, kutsal kitaba yapılan çirkinliğin saygısızlık olduğunu belirterek, "Kur'an-ı Kerim'in yakılması baştan zaten büyük bir hatadır. Hangi din olursa olsun, kutsal kitapların yakılmaması lazım. İslam dini kendini hak dini olduğunu birçok defa kanıtlamışken, böyle bir saygısızlık yapılmaması gerekir. Aslında hiçbir dine saygısızlık yapılmaması gerek ve bu hususta saygı duymak lazım. İslam dinine yapılan saygısızlıklar gittikçe artıyor. Müslüman bireyler bu tür eylemi kınamaktan ziyade, İsveç ve bu eyleme kalkışan ülkelere daha ağır yaptırımların yapılması lazım. Büyükelçileri, sınır dışı edilmelidir. Diğer İslam ülkelerinin de Büyükelçilikler hakkında sınır dışı kararı alması lazım. Çünkü İslam hak dindir, bundan hiç şüphemiz yoktur." ifadelerini aktardı.
"Müslümanlar birlik olabilirse Allah'ın izniyle bu tür eylemler olmaz"
İsveç hükümetini ve bu çirkin eyleme destek veren hersesi lanetlediğini belirten Reşit Ten, "İsveç hükümetini bu konuda lanetliyoruz. Müslümanlar birlik olamıyor. Bu yüzden bu tür eylemler oluşuyor. Müslümanlar eğer birbirlerini tutup güç halini alabilirlerse Allah'ın izniyle bu tür eylemler oluşmaz. Müslümanların bir olmasını istiyorum. Kutsal kitabımızın yakılmasını istemeyiz. Şu an elimizden gelen Kur'an'ı yakanları sadece lanetlemektir. Büyükelçilikler de kendi hükümetlerinden daha beterdir. Türkiye'de bu hususta sınır dışı etmesi lazım." ifadelerini dile getrdi.
"İsveç büyükelçiliği sınır dışı edilmesi lazım"
Muhammed Bakır, Kur'an-ı Kerim'i yakmaya çalışanların ve vesile olanların elbet Yüce Allah'a hesap vereceklerini vurgulayarak, "Kur'an-ı Kerim'i yakanlar elbet ahirette Allah'ın huzurunda hesap vereceklerdir. Herkes kim bir dine mensupsa saygı göstermesi lazımdır. Müslümanlar bu konuda tepkisiz kalmamalıdır. İsveç büyükelçiliği sınır dışı edilmesi daha iyi olacaktır." dedi.
"İsveç'i bu hususta lanetliyoruz"
Mehmet Ağa ise, "bütün Müslümanlar şimdi birlik beraberlik içerisinde olsa kimsenin Kur'an-ı Kerim'i yakmalarına gücü yetmezdi. Kur'an'ın muhatabı biziz ancak sahibi yüce Allah'tır. İsveç'i bu hususta lanetliyoruz." ifadelerini dile getirdi.
"Büyükelçileri sınır dışı edilmelidir"
Murat Hacımahmut, Kur'an-ı Kerim'e dört elle sarılmadığımız müddetçe Kur'an'a yönelik saygısızlıkların devam edeceğine dikkat çekerek, "İsveç'i lanetliyorum Kur'an-ı Kerim'i yaktıkları içni onları hiç sevmiyorum. Kur'an-ı Kerim yüce Allah'ın indirdiği bir kutsal kitaptır. Kur'an-ı Kerim'e dört elle sarılabilmemiz için Allah'a ibadetlerimizi arttırmamız lazım. Kur'an-ı Kerim'e sarılmadığımız müddetçe Kur'an yakılmaya kalkışılır. Büyükelçilikleri de sınır dışı edilmelidir." şeklinde kaydetti. (İLKHA)