İLKHA mikrofonları aracılığıyla tepkilerini ortaya koyan Bingöl halkı, Müslümanların ve idarecilerin duruma sessiz kalmamaları gerektiğini dile getirdi.

"Kuran’a saldırılara karşı siyasi sebep, oyun veya duruşlardan ötürü sessiz kalmamalıyız"

Murat Demir

Murat Demir,  "57 ülkeden oluşan İslam İşbirliği teşkilatının bu tip olaylarda bir araya gelip tepki verdikleri oluyor. Bu tip olaylar sürekli tekrarlanmaktadır. Burada asıl problem şu: Bu kitaba inanan ve bu kitabı kendilerine yaşam şekli olarak seçen azımsanmayacak sayıda insanlar var. İnananların az sayıda olması bile bu çirkin saldırıları normalleştirmez tabi. Bu tip olaylar yaşandıktan sonra bizim verdiğimiz tepkilere baktığımızda şunu görüyorum: Hani bir söz vardır, denilir ki; ‘Sizler üstesinden gelemeyeceğiniz problemlere karşı ya kendinizi değiştirirsiniz ya da ona dair somut çözüm örnekleri sunmak zorundasınızdır.’ Ama maalesef bizler özellikle devletler bazında somut çözümler bulamadığımız için genelde yaptığımız şeyler, kendi ilke ve prensiplerimizi değiştirmek oluyor. Mesela bu tip olaylara verdiğimiz tepki genelde şöyle oluyor: Sanki bu konular birilerinin siyasi malzemesiymiş ve bizler de bu siyasilerin malzemesine oyun olmamamız için bu saldırıları es geçmemiz gerekir gibi bir tavır içerisine girmekteyiz. Sanki bu bizim asıl gündemimiz değilmiş gibi." ifadelerini kullandı.

Demir, "Şu an halk ekonomik bir sıkıntı yaşamakta. Devlet her ne kadar bir ekonomik güçlenme yaşasa da bu durum sokağa yansımadı. Halk da doğal olarak bu durumdan şikâyetçi ama bizim kitabımıza yönelik bu tür hakaretler yapıldığı zaman bizim yapmamız gereken şey bunu siyasi bir malzeme olarak yorumlamamak lazım.” dedi.

"Duyarlılığımızı yitirir seviyeye geldik"

Demir, "Türkiye’de bu tip saldırılara bakıldığında hemen hemen bir tepki göremezsiniz. Sebebi ise bizler halk olarak hassas olduğumuz konularda o kadar taviz vermek durumunda kalıyoruz ki artık duyarlılığımızı yitirir seviyeye geliyoruz. Vereceğimiz en azami tepki dil ile muhalefet oluyor. Tepkimiz, tepki vermeyen idarecilere oluyor. Onlar somut adım atmıyor deyip biz de yerimizde durup sadece kınama anlayışını gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.

"Ekonomik anlamda zamlara verilen tepkilerin üzerinde bir tepki gerekir"

Kur'an’a yönelik saldırıların Türkiye’de en güçlü bir şekilde Batman’da verildiğine dikkat çeken Demir, "Daha önce benzer saldırı ile alakalı Batman’da bir tepki olmuştu ve o tepki ülkede bir uyanışa vesile olmuştu. Ama bazı bilinçten yoksun insanlar ‘Batmanlıyım ama bundan utanıyorum’ şeklinde tepkiler vermişti. Tabi bu tip insanlardan bilinç beklenmez o ayrı konu. Halkın büyük çoğunluğunun bu kitaba saygı duyan kimselerin tıpkı yöneticileri gibi sadece kınamakla yetinmesi kabul edilecek gibi bir durum değildir. Halkın yapması gereken tıpkı Fransa’da ya da burada bir ekonomik zamlara verilen tepkilerin çok çok üzerinde bir tepki vermesi gerekir. Çünkü en nihayetinde bu toplum asırlardır bu kitabın hakikatleri neticesinde ahlaki ve sosyolojik olarak şekil alıyor. Bizim bu saatten sonra benliğimizde ve kimliğimizde yer alan bu hakikatlere karşı basit bir seküler tavır göstermemiz kendi ruhumuzda bir şizofrenik bir tutuma sebebiyet verecek ve her noktada duyarsızlığımızın önünü açacaktır." dedi.

"Dindar nesil talep eden hükümet Kuran’a hakarete karşı dindarların tepki vereceği alanlar açmalıdır"

Demir, "Geçmişte, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu zamana kadar Batıda özellikle sindirilmesi gerekecek bir şekilde bazı politikalar yapıldı ama Doğu ve Güneydoğu bölgesi biraz daha bundan müstağni oldu. Dolayısıyla bu konuda yine Doğu ve Güneydoğu’nun kendine yakışır bir şekilde bir tepki vermesi gerektiğini, mevcut iktidar da eğer dindar olduğunu ve dindar bir nesil görmek istediğini iddia ediyorsa dindar neslin yapabileceği tepki ve protestolara yönelik alanı açmalıdır. Bizim de bu yönde hükümeti öne sürecek adımlar atmamız gerekiyor. Bunu kesinlikle bi kınamada bırakmamak gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"Kur'an başım gözüm üstüne"

Aziz Genç

Aziz Genç, "Rum askeri dahi böyle yapmadı. Biz Kur'an’ı istiyoruz. Bizim dinimizde ancak Kur'an vardır. Kur'an olmazsa biz ne yaparız? Kur'an başım gözüm üstüne." dedi.

Şefik Çağırman, "Kur'an için her zaman canımız fedadır." şeklinde konuştu.

Berat Arik, "Bence Kuran’a hakaret ile çok yanlış bir şey yapıyorlar. Bir an önce önüne geçilmesi lazım. Kur'an’a hakaret edenler idam edilmeli." dedi.

Hamza Arik, "Kur'an hepimize inmiştir. Müslümanlar olarak bu duruma tepki göstermek zorundayız. Çünkü Kur'an Peygamber efendimizin bize emanetidir. Ona sahip çıkmak zorundayız." diye konuştu.

(İLKHA)