Hür Dava Partisi, Şam`ın Doğu Ğuta bölgesinde kimyasal silah kullanılarak gerçekleştirilen katliamı kınamak amacıyla yazılı açıklama yaptı.
 
Başta Türkiye ve İran olmak üzere, taraflar üzerinde etkili olan devletlerin bir araya gelerek akan kanı durdurmaya davet edildiği açıklamada "Duyarlı tüm halkımızı ve sivil toplum kuruluşlarını bu katliamı kınamaya ve tepkilerini en üst düzeyde ortaya koymaya davet ediyoruz" denildi.
 
İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun (Biz Allah`tan geldik ve dönüşümüz onadır) ayetiyle başlayan açıklamada, "Suriye`de yıllardır yaşanan zulüm ve katliam sürüyor. Zalim Baas rejimi ve onun diktatör lideri Esed`ın halka yönelik katliamları bitmek bilmiyor. 3 yıldan bu yana süren çatışmalarda yüz binlerce masum insan hayatını kaybetti ve milyonlarcası mülteci durumuna düştü. Bugün Şam yakınlarında gerçekleştirilen saldırılarda, içinde masum çocukların ve kadınların bulunduğu, binden fazla insanın ölümüne sebep olan büyük bir katliam yaşandı. Bu vahşi katliamı gerçekleştirenleri kınıyor ve lanetliyoruz. Katliamda hayatını kaybeden sivil halka, Allah`tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarına acil şifalar diliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
 
Suriye halkının yaşadığı katliamların ve acıların bir an önce son bulmasını temenni edilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Tarih boyunca zalim yöneticilerin tavrı aynı olmuştur. İktidarlarını devam ettirmek veya pekiştirmek için sivil halkı katletmekten, kıyımdan geçirmekten çekinmemişlerdir. Bunca sivilin öldürüldüğü bir katliamda, kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığının tartışılması abestir. Burada önemli olan sivil halkın, masum çocukların katledilmiş olmasıdır. Yaşanan trajedi karşısında, bu katliamı kimin yaptığının, ne için yaptığının veya hangi silahla yaptığının hiçbir önemi kalmamıştır. Katliamın mazereti ve bahanesi olmaz, olamaz! Müslüman halka reva görülen bu zulüm ve katliamların İslam coğrafyasında ve Müslüman olduklarını söyleyenler arasında yaşanıyor olması en acı olanıdır.
 
Barış dini olan İslam`a göre savaş zamanlarında dahi siviller, kadınlar, çocuklar ve silahsız erkekler koruma altında olup hedef alınamazlar. Suriye`de devam eden zulmü durdurma ve sonlandırma noktasında taraflar üzerinde etkili ve yetkili olanların, iç savaşı durdurmak için çaba harcamamasının rolü büyüktür.
 
İslam coğrafyasındaki ülkelerin hiçbirinin milli çıkarları, Suriye halkının yaşadığı mazlumiyeti gölgeleyemez, unutturamaz ve bastıramaz. Ülkelerinin bölgesel ve milli çıkarlarını korumak adına iç savaşa taraf olan devletler, yaşanan trajediden ve ölümlerden sorumludurlar. İç savaşı ve katliamları durdurmak için çaba harcamayan dünya devletleri de yapılan tüm katliamlardan sorumludurlar. İlgili tüm devletler, bu yanlış duruşlarını yeniden gözden geçirmelidir.
 
Başta Türkiye ve İran olmak üzere, taraflar üzerinde etkili olan devletleri sorumlu davranmaya, yaşananların vebalinden kurtulabilmeleri için, bir araya gelerek akan kanı durdurmaya davet ediyoruz. Duyarlı tüm halkımızı ve sivil toplum kuruluşlarını bu katliamı kınamaya ve tepkilerini en üst düzeyde ortaya koymaya davet ediyoruz."
(İLKHA)