Belli bir zaman telefonu eline almama bağımlılığı azaltacağını dile getiren Uzman Psikolojik Danışman Dr. Melek Altunel, kurallar başarılı toplumların temel dinamiği olduğunu söyledi.
Salgın dönemiyle birlikte online derslerin attığına dikkat çeken Altunel, "Çocukların ve eğitimcilerin dijitale olan yakınlıkları daha da arttı. Bunun avantajını yaşadık. Çocuklar gençler derslerde anlamadıkları konuları online ders dinleme sistemleriyle de öğrenebiliyorlar. Bu onlar için çok ciddi avantaj. Ayrıca dezavantaj var. Zaman kaybı olmasıyla birlikte ekran bağımlılığı ve bu bağımlılığın zamanı israf edilmesi dezavantajlı olarak kullanmasına sebep olabiliyor. Bunun için diyet yapılır. Açlık diyeti gibi belli bir zaman yemek yenilmemesine benzer ekran içinde de kullanabiliriz. Yani belli bir zaman telefonu hiç eline almama gibi. Bunu başarabilen kişi bağımlılığını azaltacaktır. Çünkü çok yaşıyoruz. Bu bağımlılığın azalmasıyla birlikte farkındalık ve zamanın ne kadar harcandığını fark edilir." dedi.
"Belli bir zaman hiç telefona dokunmamayı başarabiliyorsan bunu iyi yönetebilecek gücün vardır demektir"
Ailelerin de bu konuda gençlere destek olmaları gerektiğini dile getiren Altunel, devamla şunları aktardı:
"Ailelerin de bu konuda farkındalığı artırmasına yardımcı olabilirler. Kızmak ya da tehdit etmek açısından değil, iş birliği şeklinde zaman kaybının önlemesi acısından destek olabilirler. Belli bir zaman hiç telefona dokunmamayı başarabiliyorsan bunu iyi yönetebilecek gücün vardır demektir. Bunu kontrol etmek gerekiyor."
"Belli zamanlarda kural olarak ailelerin çocuklarını evden çıkarıp oyun alanlarına götürmeleri gerekiyor"
Altunel, "Özellikle küçük yaşlarındaki çocukların tatilin girmesiyle birlikte dışarı çıkıp doğayı görmeleri gerekiyor. Bazı aileler hep evde oturmayı tercih edebiliyor. Dijital olarak telefon ve tabletlerle oynamayı tercih ediyor. Belli zamanlarda kural olarak ailelerin çocuklarını evden çıkarıp oyun alanlarına götürmeleri gerekiyor. Tabi bu büyükşehirler için köylerdeki çocuklar bu konuda daha avantajlıdırlar. Arkadaş ilişkileri, oynama ve kültürünü geliştirebilecek şekilde çocuklara destek olunabilmeli. Bazen çocuklar arkadaşlarıyla oynayıp sorun yaşamaktansa dijital onlar için daha mutluluk verici olabiliyor. Anne babalar bu konuda da destek olabilirler." ifadelerine yer verdi.
"Kurallar başarılı toplumların temel dinamiğidir"
Devamında Altunel, şunları söyledi:
"Yazın en güzel değerlendirme çocuğun dışarıda arkadaşıyla sosyalleşmesi, oynaması ve kitap okumasıdır. Biz çocukları ikna ederek bazı şeyleri yaptırabileceğimizi zannediyoruz. Bazen kurallar şarttır. Kurallarınız net olmalı. Kurallarınız net olduğunda bunun tartışmaya açık olmadığı çocuk anladığında buna yönelik de davranış sergileyecektir. Mesela kural nedir? Yemek zamanı, çocuğun namazı ya da büyükler geldiği zamanki davranışı bunlar kuraldır. Bazı şeylerin kuralları oturtulduktan sonra sistem daha da iyi işleyecektir. Bu kurallar başarılı toplumların temel dinamiğidir. Dünyada biz başarılı olarak ilerlemiş toplumlara baktığımızda bir kurallar sistemi var ve bu kuralara uyma davranışı var. Disiplin olması şarttır. Disiplin dediğimiz şey kişileri zorlamaktan ziyade kuralları önceden belirleyip o kuralların uygulanacak ortamların sağlanmasıdır. Peki bu ne demektir? Anne babaya çocuğunuz telefonla oynamasın dediğimizde eğer anne baba kendisi oynayıp kendisi buna çok zaman harcıyorsa bu çok anlamalı olmayacaktır. O yüzden gelişim sadece çocuk ve gençlerde değil hepimiz için gerekli olduğundan zorunlu olduğundan buna hepimizin uygun davranması gerektiği önem arz etmektedir."
"10 yıl sonra farklılığı fark edip bugünden hazırlanması avantajlı olacak"
Son olarak Altunel, "Benim tavsiyem basamak basamak yapmalarıdır. Bir kitap altığında ben bu kitabı ne zaman bitirmeliyimin tarihini belirlemeli. Bu konuda bazen zorlanabiliyoruz. Mesela çok kalından başlamalarıyız. Biraz daha sürükleyici sistem olabilir. Gençlere tavsiyem gençler kendi aralarında oyunlar içerisinden nasıl grup oluşturuyorlarsa bunu kendilerini ilerletecek şeylerde de bazı gruplar oluşturmaları gerekir. Mesela gençlerin izcilik gruplarına katılmaları, doğaya çıkmaları ve birlikte hareket edebilme becerisi bunlar sadece ailelerin veremeyeceği şeylerdir. Sosyal gelişimi iyi bir arkadaş bazen anne babaya ciddi destek olabilir. O yüzden genlerin de en başta kendilerini olumluya yönlendirecek arkadaş seçimleriyle birlikte kendisini ilerletecek davranışları planlamaları ve geliştirmeleri gerekir. Hayatın bir süreç olduğunu geçmişte çocukken ki istekleriyle şimdiki isteklerinin farklı olduğunu fark ettiğinde 10 yıl sonra da farklılığı fark edip bugünden hazırlanmasının avantajlı olacağını düşünüyorum." şeklinde tavsiyelerde bulundu. (İLKHA)