Dünya piyasaları, gözünü bir kez daha Karadeniz Tahıl Girişimi'ne çevirdi.
Türkiye'nin çabalarıyla İstanbul'da atılan imzalarla hayata geçirilen girişim sayesinde tahıl ürünleri küresel pazarlara sevk ediliyor.
Daha önce uzatılan anlaşmanın süresi 17 Temmuz'da dolacak. Moskova yönetimi, kendi tahıl ürünleriyle ilgili de adım atılmasını istiyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin, Rus tahılının işlenmesini ve ihtiyacı olan ülkelere gönderilmesini istediğini söyledi.
Lavrov, Endonezya’nın başkenti Cakarta’da Rusya-ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı esnasında Rus basınına açıklamalarda bulundu.
"Putin ile Erdoğan uzun süredir müzakere ediyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz Tahıl Anlaşması’na ilişkin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bazı önerileri olduğunu söylemesinin hatırlatılması üzerine Lavrov, herhangi yeni bir öneriyi bilmediğini ifade etti.
Lavrov, "Görünüşe göre, bu (öneri) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Erdoğan’ın uzun süredir müzakere ettiği konu." derken şunları kaydetti:
"Yani bu, Türkiye’nin ve bizim, başta buğday olmak üzere en çok ihtiyacı olan ülkelere imtiyazlı tahıl tedariki konusunda diğer anlaşmalardan bağımsız olarak çalışmaya hazır olmamızdır. Rus tahılının sevkiyatı konusu: Türkiye katılmakla ilgileniyor"
Bakan Lavrov, Türkiye'nin Rus tahılının işlenmesine ve ihtiyacı olan yoksul ülkelere bağımsız olarak yardım edilmesini sağlayacak bir plana katılmakla ilgilendiğini vurguladı.
"Megalomani NATO sekretaryasında kendini gösteriyor"
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Vilnius’taki zirvede Rusya ve Çin’e karşı Asya ve Avrupa Birliği’nden ortaklarla daha yakın çalışacakları açıklamasını değerlendiren Lavrov, böyle bir politikanın beyhude olduğunu bildirdi.
Lavrov, bunun, sömürgeciliğin modern biçimlerine ve dünyadaki işlerde hegemonya kurma girişimlerine karşı koymak için Rusya’nın pek çok ortağıyla beraber belirlediği görevi doğruladığını dile getirdi.
Tüm devletlerin egemen eşitliğine fiilen saygı gösterilmesi gereğine ilişkin Birleşmiş Milletler Şartı'ndaki ilkenin doğrudan ihlaline karşı çıktıklarını kaydeden Lavrov, şöyle devam etti:
"NATO üyeleri buna açıkça hazır değil. Megalomani (büyüklük hastalığı) hem NATO sekretaryası yönetimini hem de üye ülkelerin genel olarak tüm eylemlerinde kendini gösteriyor. Bu herkes tarafından görülüyor."
"İran nükleer programı için beklenti gerçekçi değil"
Lavrov, İran'ın nükleer programına ilişkin Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın yeniden başlamasına ilişkin yeni anlaşma beklentisinin de şu anda gerçekçi olmadığını ve gelecek yıl seçimlerden sonra yeni ABD yönetiminin anlaşmadan çekilmeyi tekrarlamayacağına dair hiçbir garantinin bulunmadığını söyledi.
Moskova’nın Avrasya Ekonomik Birliği (AEB), Şanghay İş Birliği Örgütü (ŞİÖ) ve Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ile iş birliğinin daha da geliştirilmesi konusunda iyimser olduğuna dikkat çeken Lavrov, Rusya ve bu organizasyonların gittikçe daha fazla çıkar alanına sahip olduğunu vurguladı.
Lavrov, AEB, ŞİÖ ve ASEAN arasındaki koordinasyona da değinerek şöyle konuştu:
"Bu, Büyük Avrasya Ortaklığının oluşumuna yapay olarak formüle edilmiş bazı planlar yoluyla değil, stratejik olarak katkıda bulunma arzumuzu yansıtıyor.
Aynı zamanda, Büyük Avrasya Ortaklığı vizyonumuz bazı ayrı yapılarla sınırlı değildir. Ortak geniş Avrasya kıtamızda bulunan istisnasız tüm kuruluşlar ve tüm ülkeler iş birliğine davetlidir."