FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından 7 yıl geçti. Yaşanan o karanlık gecede 252 kişi şehit olurken binlerce kişi de gazi oldu. Her yaştan şehidin olduğu 15 Temmuz'un ardından büyük acılar yaşayan aileler ise aradan geçen zamana rağmen ne şehitlerini, ne de hain darbe girişiminde yaşananları unutmuyor.
Darbe girişiminin yaşandığı gece televizyonlarda geçen altyazılarda gördükleri haber üzerine abdest alıp 2 rekât namazını kılan Türkan Türkmen Tekin, eşi Ramazan Tekin ile birlikte 11 yaşındaki kızlarını evde bırakarak Esenler Dörtyol Meydanı'na, oradan da karakola yürüdüler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'na geleceğini duyan Tekin çifti, havalimanına gitmek için hiç düşünmeden çevreyoluna doğru hareket etti.
Büyük bir kalabalık ile birlikte çevreyoluna giden Tekin çifti, Vatan Caddesi'nin darbeciler tarafından kapatılması nedeniyle neredeyse hiçbir aracın çevreyolundan geçmediğini çok sonradan öğrendi.
Bir umut bir aracın geçmesini beklerken panzerin gelip insanların arasına dalmasıyla ağır yaralanan Türkan Türkmen Tekin, eşi ve çevredeki vatandaşlar tarafından önce esenlerde buluna özel bir hastaneye, oradan da Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
O gece yaşadıklarını İLKHA muhabirine anlatan Ramazan Tekin, hastanede tedavi altına alınan eşinin 3 saat sonra vefat ettiği haberini aldığını söyledi.
Tekin, "Allah o günü, 15 Temmuz'u bir daha göstermesin. Eşim ile birlikte evde oturuyorduk. Saat 22.00'a ya 10 vardı veya çeyrek vardı. Televizyonda altyazıda darbe kalkışması olduğu geçiyordu. Tabi inanmadık ama altyazıya baktık hep son dakika! Diye geçiyordu. Eşime, 'oturalım' dedim. O da 'Hayır! Vatan elden gidiyor' diye cevap verdi. Ben de Allah korusun dedim. Eşim bana, 'ben abdest alıp 2 rekât namaz kılana kadar sen hazırlan' dedi. Tamam deyip daha da konuşmadım. 11 yaşındaki kızımızı uykudan uyandırmayıp kapıyı çekip çıktık. Ayakkabı bile giymeden terlik ile çıktık. Aynı apartmanda ablam oturuyor. Eşim anahtarı ablamın eline sıkıştırarak 'kızımız önce Allah'a sonra sana emanet' dedi. Diğer 2 çocuğumuz dışarıdaydılar. Onları da yoldayken arayıp eve gitmelerini söyledik. Onlar eve gidene kadar biz de Esenler Dörtyol Meydanı'na vardık. İnsanlar camdan, balkonlardan bakıyordu. Onlara da gelmeleri için çağrıda bulunduk. Yolda yürürken bazı insanların ATM kuyruklarında, market kuyruklarında beklediklerini gördük. Biz hiçbir şey düşünmeden yolumuza devam edip Esenler Karakolu'na kadar yürüdük. Yürürken insanlar biraz çoğaldı, sevindim. Bacılarımız, dedelerimiz, babaannelerimiz, nur yüzlü, nur sakallı amcalarımız vardı. Yalnız olmadığımız için çok sevindim. Gerçekten o günü hiç unutmuyorum. 15 Temmuz unutulmaz, unutturmayalım." diye konuştu.
"Tankı bile bile halkın üzerine sürdüler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'na geleceği haberini aldıktan sonra çevreyoluna doğru yürüdüklerini belirten Tekin, "Karakoldan çıkıp çevreyoluna doğru yürümeye başladık. Yollar bomboştu. Nereden bilelim ki hainler Vatan Caddesi'ni kapatmışlar. Esenler'den hiç araç geçmiyordu. Ellerimizde bayraklarla 10 dakika kadar yürüdük. İnsanlar 'tank geliyor' diye bağırıyormuş ama kalabalıktan sesi duymuyorduk. Sonra baktım ki tank üzerimize geliyor. Şaşırdım, bu tankı biz aldık. Hainler tankı üzerimize sürüyordu. Sağ taraf bomboştu. Tankı bile bile insanların üzerine sürdüler. FETÖ'cü hainler kendi aldığımız tankı, tüfeği, mermiyi üzerimize doğrultular. Bunlar vatan haini. Hainler tank ile eşime çarptıktan sonra durmayıp gittiler. Tank bizi geçtikten sonra baktım ki eşim yerde yatıyor. Halkımız yardım etti ve eşimi arabaya aldık. Bizi arabaya alan kişiyi 7 yıldır hiç görmedim. Üstüm başım kan oldu. Eşime sesleniyordum ama cevap vermiyordu. Kafatasına darbe almıştı. Çok şükür Allah'ın yardımıyla 5-6 dakikada hastaneye yetiştirmiştik. Serum ve tüpler bağladılar. 10 dakika sonra Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edeceklerini söylediler. Bağcılara götürdükten sonra onu yoğun bakıma aldıkları için bizi içeri almadılar. Yaklaşık 3 saat sonra kapılar açıldı. Eşimi görmek istediğimi söyledim. Başhekim bana otur dedi. Ben de oturmaya gelmediğimi söyledim. Başın sağolsun deyip eşimin vefat ettiğini haber verdi. Kolum gitti, canım gitti ama o gece vatanımız, bayrağımız, ezanımız gitmedi. Allah birlik beraberliğimizi bozmasın. Allah öyle bir geceyi bir daha göstermesin." şeklinde konuştu.
"15 Temmuz'u herkese anlatalım ki bir daha yaşanmasın"
Bir şehit eşi olarak gurur duyduğunu ve eşinden geriye kalan 3 çocuğuna hem annelik hem babalık yaptığını kaydeden Tekin, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"3 evladım var. Çocuklarıma hem anne hem baba oldum. Onları okutmaya devam ediyorum. Evladımın birisi çalışıyor. Son babalar gününde eşim bana Türkiye bayraklı tişört almıştı. Vatan ve bayrağını çok severdi. Eşimden başka kimse ne babalar günümü kutladı ne de bana hediye aldı. Bir tek onun özlemi var içimde. Emanetlerim olan çocuklarını okutmaya devam ediyorum. Büyük evladımı evlendirdim. Bir evimiz daha oldu. Çocuklarıma hem baba hem anne olmaya, vatana faydalı olmaları için yetiştirmeye devam edeceğim. 15 Temmuz'u çocuklarımıza her zaman hatırlatalım, unutturmayalım. Herkese anlatalım ki bir daha yaşanmasın." (İLKHA)