NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta bugün başlayacak NATO Zirvesi öncesinde düzenlenen foruma katıldı.

Stoltenberg, Türkiye, NATO ve İsveç görüşmesine değindi.

"Zirve daha başlamadan tarihi bir hale geldi"
İsveç'in NATO üyeliği başvurusu konusunda dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve kendisinin katıldığı üçlü görüşme hakkındaki soruyu yanıtlayan Stoltenberg, "Bu zirve daha başlamadan tarihi bir hale geldi. Çünkü şimdi İsveç'in üyeliği meselesi bulunuyor ve İsveç, bu ittifakın tam üyesi olacak. Bu hem İsveç için hem Türkiye hem tüm NATO ve Baltık bölgesi için iyi." dedi.

Stoltenberg, Türkiye'nin terör konusunda meşru güvenlik endişelerini ortaya koyduğunu ve geçen yılki Madrid Zirvesi'nden beri Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan Üçlü Muhtıra ile bunların giderilmesi için çalışmaların sürdüğünü, İsveç'in bazı adımlar attığını ifade etti.

Bu metnin uygulandığını, son olarak İsveç'te bir kişinin terör suçundan mahkum edildiğini hatırlatan Stoltenberg, İsveç'in üyeliğiyle ittifakın daha güvenli olacağını belirtti.


"Türkiye-ABD diyaloğu memnuniyet verici"
Stoltenberg, Türkiye'nin ABD'den F-16 savaş uçağı alma planı hakkındaki soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:

"Bu, ABD'nin kararıdır. Türkiye, arada bir bağlantı görmediğini çok açık şekilde ortaya koydu. NATO, müttefikler arasında silah ihracatı kısıtlamalarını kaldırmak için neler yapabileceğimiz konusunda çok açık olmuştur. Türkiye ile ABD arasında F-16'lar konusundaki bir diyaloğu memnuniyetle karşılıyorum. Ancak bu, dün vardığımız uzlaşının bir parçası değil."
 
"Türkiye'nin kendi Meclis süreci bulunuyor"
Stoltenberg, İsveç'in ne zaman NATO üyesi olacağına ilişkin soruya karşılık olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İsveç'in katılımı hakkındaki onay belgesini TBMM'ye en kısa sürede göndereceği taahhüdünde bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu.

"Türkiye'nin kendi Meclis süreci bulunuyor. Tam bir takvim için detaya giremem. TBMM şu anda açık değil. Ancak en önemlisi şu ki Türkiye, katılım protokolünü sevk edeceği konusunda açık bir karar vermiştir. İnanıyorum ki Türkiye'de onay olacağı konusundaki ana meseleyi de çözmüş bulunuyoruz."