Ebeveynlerin, çocukların konuşmasında genellikle ses ve hece tekrarları, bloklar ve uzatmalar gözlemlerse kekemelikten şüphelenebileceklerini dile getiren Ceylan, "Erken kekemelik yani gelişimsel kekemelik dediğimiz durumda kendiliğinden geçebilme durumu vardır. Fakat; çocuk bu durumdan rahatsız olmaya, kelimelerini değiştirmeye, konuşmasını azaltmaya başladıysa ebeveynlerin en kısa zamanda bir dil ve konuşma terapistinden değerlendirme alması gerekir. Uzman dil ve konuşma terapistleri bu durumun gelişimsel ya da kronik olabileceğiyle alakalı aileye risk faktörlerinden bahseder. Bununla alakalı bir müdahale gerekiyorsa dil ve konuşma terapistleri aileye bir müdahalede bulunurlar." İfadelerini kullandı.
Kekeme bireyin yaşam konforunu artırmayı hedefliyoruz
Kekemelik tedavi edilebilir mi sorusuna cevap veren Ceylan, "Aslında çok kompleks bir şekilde yanıtlanabilir. Çünkü kekemelik gelişimsel ve kronik olarak ikiye ayrılır. Kekemelik için dil ve konuşma terapistleri genellikle bu durumu kontrol altına almayı hedefler. Kekeleyen bireylerde eğer durum gelişimsel değilse bu durumu kontrol altına alabilmeyi ve bireyin yaşam konforunu artırmayı hedefleriz. Eğer kekemelik yaşayan birey, kekemeliğinden dolayı kendini yaşamdan soyutluyorsa, daha az konuşmaya, kelimelerini değiştirmeye ve sosyal olarak kendini izole etmeye başlamışsa biz ilk önce bu durumu aşmaya çalışırız. Bu duruma karşı onu duyarsızlaşmasını sağlarız. Daha sonra belli başlı teknik çalışmalarla konuşmasını daha kontrollü bir biçimde ilerletmesini hedefleriz." şeklinde belirtti.
Kekeme bireye karşı nasıl davranmalıyız?
Kekeme bireyin konuşmasına müdahale edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Ceylan, "Toplum kekeme bireylere karşı sanki kekelemiyormuş gibi yani konuşma akışında bir bozukluk yokmuş gibi davranmalı. Eğer birey kekeliyorsa, biz onun kelimelerini tamamlamamalıyız. Ya da 'biraz nefes al, yavaş yavaş söyle' dememeliyiz. Çünkü bu tarz durumlarda bireyin konuşma bozukluğu daha fazla etkileneceği için psikolojik olarak daha fazla bunun ağırlığını hissedeceği için konuşmalarını azaltmaya başlayabilir. Bu tarz durumlarda kendisini sosyal olarak izole edebilir. Bunlar da kekeme bireyin ne söyleyeceğine değil nasıl söyleyeceğine odaklanmasına yol açar. O odaklanmadan sonra da kekeme bireyin yaşam konforu oldukça düşer." dedi.
Aileler, dil ve konuşma terapistlerinin diplomalarını sormalı
Kekemelik yaşayan bireylere uyarıda bulunan Ceylan, "Türkiye'de kekemelik yaşayan bireylerin müdahalelerini dil ve konuşma terapistleri yapmaktadır. Toplumumuzda ne yazık ki bu durum suistimal edilebilmektedir. Ailelerden ya da bireylerden ricamız ve tavsiyemiz gittikleri uzmanların diplomalarını sormaları, gerçekten dil ve konuşma terapisti olup olmadıklarını öğrenmeleri onlar için iyi olacaktır. Çünkü her hastalık gibi ya da her durum ve konuşma bozukluğu gibi kekemeliğin de maalesef suistimali bulunmaktadır. Ailelerin ve bireylerin bu konuda dikkatli olmasını şiddetle öneririm." İfadelerine yer verdi. (İLKHA)