BİTLİS - Isırgan otu, Özelikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde, yol kenarlarında ve duvar diplerinde kendiliğinde yetişen ve üzerinde yakıcı tüyler bulunan bir bitki olarak biliniyor. Isırgan otu dokunulduğunda elleri yakıyor ve vücutta değdiği yerlerde kaşıntılar yaparak kabarcıklar oluşturuyor.

Yakıcı özelliği nedeniyle ısırgan otu, bulunduğu yerlerde halk tarafında orak ve diğer kesici aletlerle biçiliyor. Birçok derde deva olan bu bitkinin faydaları geçmişten günümüze halk arasında söylenerek gelmiş bulunuyor.
Hem insanların şifa kaynağı olarak, hem de hayvanlara yem olarak verilen ısırgan otu, halk tarafından bilinçsizce tahrip ediliyor.

Bitkilerinde neslinin devamı için insanlar gibi dişi ve er yaratıldığına dikkat çeken şifalı bitkiler ve bal satıcısı Murat Oran, ısırgan otunun halk arasında bilinen başlıca faydalarını şu şekilde sıraladı: "Halk arasında ısırgan otunun kansere de şifa olduğu biliniyor. Isırgan otu yaprakları biraz kekik ve oğul otu ile karıştırılıp balla tatlandırılarak günde 2-3 defa kullanılır, aynı şekilde şalgam tohumu ve polenle beraber öğütülüp balla macun yapılarak kullanıldığında erken teşhiste kansere çare olduğu, geç teşhiste ise vücuda direnç verdiği biliniyor.

Vücudu kuvvetlendirdiği gibi, çağımızda kimyasal ve konsantre öz gıdaların insan üzerinde hormon dengesi bozukluklarına karşı, ısırgan otu ve tohumları, kadınlarda ve erkeklerde meydana gelen bu hormon bozukluklarına karşı bir umut olduğu biliniyor. Yine insanlarda oluşan ölü hücrelerin yeniden canlanarak hücre yenileyici özelliği olduğu biliniyor. Anne sütü artırıcı ve saç bakımı özelliğine sahip olduğu gibi, mide ülserine de iyi geldiği biliniyor.Yine ısırgan tohumu, çörek otu, keten tohumu ve ıhlamurla beraber öğütülüp balla tatlandırılırsa, bronşit ve öksürüğü giderir, vücutta bulunan balgamı söktürür. Aynı şekilde ısırgan yaprakları kantaron ve kekik ile beraber kaynatılıp içilmeye devam edilirse vücutta bulunan iltihabı kuruttuğu biliniyor." (Şükrü Tontaş-İLKHA)