Doç. Dr. Bülent Özmen dünyanın önemli deprem kuşaklarından biri olan "Alp-Himalaya Deprem Kuşağı" üzerinde yer alan Türkiye'de çok sayıda deprem üretme potansiyeli olan fayın bulunduğunu, bu açıdan Türkiye'nin deprem tehlikesi ve deprem aktivitesi yüksek ülkeler arasında yer aldığını söyledi.

Türkiye ve yakın civarında meydana gelen depremlerin, Avrupa'nın ikinci en büyük deprem gözlem istasyonuna sahip Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından işletilen 1143 deprem kayıt istasyonu ile gece-gündüz, 24 saat takip edilip kayıt altına alındığını aktaran Özmen, Türkiye tarihinin en büyük depremlerinin 6 Şubat'ta 04.17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde ve 13.24'de Kahramanmaraş Elbistan'da 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde görüldüğünü anımsattı.

Bu iki büyük depremin de içinde yer aldığı Türkiye'nin Ocak-Haziran arasındaki deprem aktivitelerini değerlendiren Özmen, şöyle konuştu:

"Türkiye ve yakın civarında 1 Ocak-30 Haziran arasında yani 2023'ün ilk altı ayında meydana gelen deprem verileri incelendiğinde, 669'u 4,0-4,9 büyüklüğü arasında, 58'i 5,0-5,9 büyüklüğü arasında, 2'si 6,0-6,9 büyüklüğü arasında ve 2'si 7,0-7,9 büyüklüğü arasında olmak üzere toplam 52 bin 993 deprem yaşandı.

Geçmiş yıllardaki deprem verilerine bakıldığında, Türkiye ve yakın civarında ortalama yıllık 25 bin 978 deprem görülürken, bu yılın 6 ayında neredeyse yıllık ortalamanın iki katı kadar deprem meydana geldi. Bunun ana nedeni, 6 Şubat'taki iki büyük depremin 9 saat arayla meydana gelmesidir. Bu büyük depremler beraberinde yerkürede birçok artçının yaşanmasına neden oldu.

Deprem verilerini aylık olarak değerlendiğimizde, bu depremlerin 3 bin 123'ünün ocakta, 14 bin 231'inin şubatta, 13 bin 958'inin martta, 9 bin 172'sinin nisanda, 7 bin 138'inin mayısta, 5 bin 371'inin haziran ayında meydana geldiği görüldü."

AA