Hüseyin Sağlam / Analiz

Nasıl olur? Derseniz, Perinçek-Küçük ikilisinin Bekaa günlerinin hala etkisinde. Perinçek-Küçük ikilisinin o karanlık dönemdeki beynelmilel cirit yarışlarını hatırlarken adeta salya sümük akıtmakta. Meğer o dönem Perinçek-Küçük ikilisinin Bekaa mesaileri Kürtlere onur dopingi yaptırmışmış!

Yani o dönemin figüranlarından biri… Bazen Ülke gazetesinde boy göstermiş, bazen de Özgür Gündem’de… Yetmemiş, Perinçek’in Sosyalist Partisinde bir de Van il başkanlığı yapmış.
Yetmemiş, Avrupa’da Yalçın Küçük’le beraber MED TV’de dört yıl boyunca “Kürtler yararına” ortak program yapmayı sürdürmüş.

Yetmemiş, Yalçın Küçük’ün derin akbabalardan aşırdığı “Öcalan’a suikast düzenleyecekler” mesajını Bekaa’ya iletecek kadar “kilit” konumda biri…
Peki bugün ne düşünüyor dersiniz, Perinçek ile Yalçın Küçük hakkında? Perinçek’in 1990’lı yıllardaki “Kürt mesaisine” hala minnettar! Sonradan saptı demekle yetiniyor. Ama Yalçın Küçük, kendisi için hala bir idol, bir kahraman! Yargılanmasını hiç mi hiç hazmedememiş.

İşte bu bağlantılar ışığında aşağıdaki satırları okuyun, varın IQ düzeyini siz ölçüverin:
Önce yazının başlığına bakın:
“Hizbullah Rojava İçin Tahliye Edilmiş”
Tabi saydırıyor Suriye üzerindeki klişe ezberleri. Ancak ağzında yuvarladığı asıl bakla, karın ağrısını ele veriyor:
“…Hatırlayacaksınız;

4 Ocak 2011 tarihinde TCK’nın 102’inci maddesinde yapılan bir değişikle,‘Türk devletini yıkmak ve din devleti kurmak amacıyla terör örgütü kurdukları‘ gerekçesiyle yargılanan Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar ile şura üyesi Edip Gümüş’ün de aralarında olduğu Hizbullah liderleri tahliye edilmişlerdi.
Tahliyeler şok etkisi yaratmış, kamuoyundan tepkiler yükselmişti. Ancak konu kısa sürede gündemden düşürülmüş ve unutulup gitmişti.

Gerçek şimdi ortaya çıkıyor...
Rojava’da yaşanan saldırılarda ölen Kürt gençlerini Hizbullah’ın gönderdiği biliniyor.
Bu yüzden Özgür-Der ve Hüda-Par gibi örgütler Rojava‘da mazlum Kürt halkına yapılan vahşeti savunuyor; katillere arka çıkıyor.

Hizbullah tahliyenin diyetini (!) böyle ödüyor.
Türkiye’nin Suriye krizini tırmandırması ve rejime karşıtlarına kucak açmaya başlamasıyla Hizbullah‘ın tahliye edilmesinin aynı döneme denk gelmesinin nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Bunun herkes tarafından görülmesi gerekiyor. Hizbullah Rojava katliamında yakayı ele vermiş bulunuyor.
Bu durumda başta Hizbullah içindeki namuslu ve samimi Kürt Müslümanlar olmak üzere herkesin durumu gözden geçirmesi gerekiyor.”

Gördünüz mü “müthiş zekayı!” Şıp demiş Yalçın Küçük’ün burnundan, Doğu Perinçek’in kuyruğundan düşmüş!
Martın sonunda Suriye’de yavaş yavaş kıpırdamalar başlıyor. Aylar sonra silahlı çatışmalar baş gösteriyor. Nisan sonlarına kadar Türkiye ile Suriye arasında su sızmıyor. Ama ne hikmetse Türkiye, bugün ortaya çıkan Rojava çatışmalarını öngörerek Hizbullah tahliyelerini erkene alarak Ocak ayında gerçekleştiriyor.

Ve bu “parlak fikir” şıp diye Küçük’ün burnundan düşen bizim “müthiş zeka”nın aklına ancak bugün gelebiliyor.
Neymiş? Hüda Par gibi “örgütler” Rojava’da El Kaide’ye eleman gönderiyormuş! İyi de neden işin burasında “Hizbullah” ismini es geçip “Hüda Par”a dümen kırıyor dersiniz?
Malumunuz önümüzde bir yerel seçim var ve Hüda Par’ın seçimlere katılacak olması, “Şıp diye Küçük’ün burnundan düşenlerin” uykusunu kaçırmış bulunuyor.

Ya da;

Haydi diyelim ki “Hüda Par gibi örgütler” tahliyelerin diyeti için Rojava’ya eleman gönderiyor. Peki Özgür Der de neyin nesi oluyor? O da mı eleman gönderiyor? Haydi buna da tamam diyelim! Peki “Hüda Par örgütü” Hizbullah tahliyelerinin diyetini ödüyor da, Özgür Der hangi tahliyelerin diyetini ödemiş oluyor?!

Neyse… “Zeka” dediğime bakmayın siz! Asıl mesel mantık! Perinçek-Küçük mantığını dün “Ülke-Gündem-2000’e Doğru” üzerinden iflas ettirenler, bakalım bugün için kimlerin iflasına sebebiyet verecek?
Haydi “Aslan”ım benim! Biraz daha gayret!