KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Tatar, İslamofobik nefretini şiddetle kınadığını belirterek, "İsveç Yüksek Mahkemesinin, Kurban Bayramı’nda bir cami önünde Kur'an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesini en ağır şekilde lanetliyorum. Dinlerin kutsal değerlerine saldırmayı özgürlük olarak gören zihniyet, hiçbir hal ve koşulda meşru ve ahlaki değildir." ifadesini kullandı.
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik gerçekleşen eylemin dünya üzerinde 2 milyar insanın inancına ve kutsal değerlerine yönelik yapılan düşmanca bir öfkenin tezahürü olduğunu vurgulayan Tatar, bu tür nefret suçlarını demokrasi ve fikir özgürlüğü ile açıklamanın mümkün olmadığının altını çizdi.
Tatar, insan hakkı, demokrasi ve fikir hürriyetinin beşiği sayılan Avrupa ülkelerinde son 10 yıldır artan ve siyasallaşan yabancı düşmanlığı, göçmenlere yönelik yürütülen sistematik ötekileştirme ve literatürde "İslamofobi" olarak tanımlanan İslam dinine ve Müslümanlara karşı duyulan nefretin, ayrımcılığın bugün daha büyük ölçekte insanlığın karşısına çıktığını belirterek, bu türden çağ dışı yaklaşımların insanlığa yönelik bir tehdit ve dünya barışını dinamitleyen bir etken olduğuna dikkat çekti.