Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve iş birliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini 'Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü' olarak kabul etmiştir.
Birleşmiş Milletler'in Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü olarak ilan ettiği bugünde, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüyle birlikte meydanlarda çeşitli etkinlikler yapılıyor, halk uyuşturucu madde bağımlılığı hakkında bilgilendiriliyor.
26 Haziran tarihini 'Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü' dolayısıyla İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yeşilay Adana Bölge Koordinatörü Mehmet Aslanbaba, 'Uyuşturucunun her türlüsüyle, muhakkak suretle bütün dünyanın topyekûn olarak mücadele etmesi şart' diyerek önemli uyarılarda bulundu.
"Bütün dünyanın topyekûn olarak mücadele etmesi şart"
Yeşilay Adana Bölge Koordinatörü Mehmet Aslanbaba
26 Haziran'ın her yıl dünyada 'Uyuşturucuyla Mücadele Günü' olarak kutlandığını ifade eden Yeşilay Adana Bölge Koordinatörü Mehmet Aslanbaba, "Ülkemizde de bu anlamda kutlama ve etkinlik çalışmaları yapılmaktadır. Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak, uyuşturucu ile mücadelede bunun bağımlılık yönüyle daha çok ilgileniyoruz. Başta kendi ülkemiz olmak üzere, tüm dünyayı etkisi altına alan bir maddeden bahsederek konuşuyoruz. Uyuşturucunun her türlüsü yani azı çoğu fark etmiyor ama her türlüsüyle muhakkak suretle bütün dünyanın topyekûn olarak mücadele etmesi şart. Bununla ilgili de gerek Birleşmiş Milletler gerek Dünya Sağlık Örgütü'nde kurumumuz Yeşilay'ın da katıldığı birçok Eylem planını bu süreçte uyguluyoruz. Ülkemizdeki bağımlılıkla mücadele kurulunda da buna ilişkin çalışmalarımız, Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak bu çalışmalarımızı, orada da üzerimize düşen görevleri hakkını yerine getirmeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"O maddenin bizatihi kendisine karşıyız"
'Bugün gençlerimizin, çocuklarımızın, yetişkinlerimizin içine düştüğü bir bataklıkla karşı karşıyayız' diyen Aslanbaba, "Bizim için önemli olan konu burada uyuşturucuyu kullanandan ziyade, o maddenin bizatihi kendisine karşıyız. Bunun endüstrisine karşıyız ve dolayısıyla uyuşturucu bağımlılığından dolayı ve bu konuda yardım isteyen, destek isteyen vatandaşlarımıza da yeşil ailesi olarak 81 vilayette, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahil bu bölgelerde hizmet veriyoruz. Her vatandaşımız çok rahat bir şekilde Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimizi, 115 nolu telefonumuzu arayarak buradaki arkadaşlarımızla irtibata geçip danışmanlık hizmetleri alabilirler. İnşallah 'Toplumumuzda Sıfır Uyuşturucu Kullanımı' sloganı ile bu işi ne kadar aşağı çekebiliriz, bunun çalışmasını Yeşilay olarak sahada yürütüyoruz. Bundan sonra da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
'Uyuşturucu bağımlılığının birinci basamağı tütün ve tütün ürünleridir"
Uyuşturucunun içerisinde birçok bağımlılık yapan madde çeşitliliği barındırdığına ve buna ulaşmanın kolaylaştığına dikkat çeken Aslanbaba, "Bu anlamda çeşitliliği olan bir maddeden bahsediyoruz. Uzmanlarımızın temel olarak yaklaşımları şudur: 'Uyuşturucu bağımlılığının birinci basamağı tütün ve tütün ürünleridir. Bu ne demek? Yani her şey tütünle başlıyor ve tütünle devam ediyor. O yüzden tütüne bağlı ürünlerin sigara, nargile, elektronik sigara dahil olmak üzere, bunlara vatandaşlarımızın çok çok dikkat etmesi gerekiyor. Sadece sigara mı? Değil. Yeşilay olarak her türlü bağımlılığı tetikleyen birçok unsurları gözlemleyebiliyoruz. Teknoloji bunlardan bir tanesi, tütün bunlardan bir tanesi. Bugün artık insanlar kullanmak istedikleri herhangi bir maddeyi fiilen yanına gitmesine gerek yok, internet üzerinden, teknoloji kullanarak da temin edilebiliyor, alabiliyor. Bu anlamda anne baba ya da bilinçli bir toplum olmamız konusunda etrafımıza çok daha dikkat etmemiz gerekiyor. Konu çocuğumuzsa, o insanları daha çok yakından takip etmemiz lazım." diye konuştu.
"Elektronik sigara insan sağlığını tehdit eden bir maddedir"
Uyuşturucuya ulaşmanın her geçen gün arttığını ve elektronik sigaranın da bağımlılıklar ve sağlık sorunları konusunda tehlike saçtığını vurgulayan Aslan baba, şunları kaydetti:
"Uyuşturucunun ya da herhangi maddenin ulaşılabilirliğini ne kadar azaltabilirsek, toplam, millet ve devlet olarak inanıyorum ki bu mücadelede önemli bir katkı olarak karşımıza çıkacaktır. Elektronik sigara da tıpkı normal sigara gibi insan sağlığını tehdit eden bir içecek bir maddedir. Yakılarak ve ısıtılarak elde edilen bir dumandan bahsediyoruz. Dolayısıyla oluşturacağı zarar, kimyevi maddeler olduğu için, daha çabuk olacaktır. Tütüne göre çok daha hızlı ve etken madde olduğu konusunda artık bütün uzmanlar ve sağlık kurumları hem fikir haldeler. Dolayısıyla elektronik sigaranın, sigarayı bırakmak için artı bir formül olarak kamuoyunda kullanılması ya da böyle bir algının oluşması tamamen yine sigara endüstrisinin bir algı çalışması olarak görüyoruz. Bu anlamda da elektronik sigaranın da tıpkı diğer normal sigara gibi hatta fazlasıyla insan sağlığını etkisi altına aldığını çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz.
"Vatandaşlarımızın daha dikkatli olması gerekiyor"
Sigarayı bırakmak isteyenleri Yeşilay Danışma Merkezleri'ne davet eden Aslanbaba, sözlerini şöyle tamamladı:
"Zira şöyle bir durumdan da bahsedebiliriz: 'Elektronik sigarada tütün ısıtılarak duman elde edildiği için oluşturduğu zararı, etkiyi sigaradan çok daha erken bir zamanda görebiliyoruz.' Bu tıpkı nargile gibidir. Nargile de böyledir. İçine çektiğiniz duman birçok hastalıkların öncüsüdür aslında. Başta tüberküloz olmak üzere, sağlığı önemli ölçüde etkileyen bir maddedir. Dolayısıyla elektronik sigara artık hayatımızın içerisine girmiş durumda. Bundan hiçbir şekilde istifade etmemek, bundan uzak durmak gerekiyor. Bunun için bütün vatandaşlarımızın daha dikkatli olması gerekiyor." (İLKHA)