BİNGÖL - Mısır`da silah zoruyla yönetime el koyan darbecilerin bu sabah itibariyle Adeviyye ve Nahda meydanı başta olmak üzere diğer tüm kentlerde binlerce insanın ölmesine on bini aşkın insanın da yaralamasına sebep olan katliam, Bingöl`de Mısırlı Müslümanlarla Dayanışma Platformu tarafından tel`in edildi.
 
Sunuculuğunu Kalem Der Başkanı İbrahim Dağılma`nın yaptığı program katledilen Mısırlı Müslümanlar için Dörtyol Saat Kulesi önünde cenaze namazı kılınması ile başladı.
 
Bingöl halkının yoğun katılımıyla gerçekleşen gıyabi cenaze namazının ardından Mısırlı Müslümanlarla Dayanışma Platformu adına Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava tarafından basın bildirisi okundu.
 
"Darbe süreci karşısında Batı`nın ikiyüzlülüğü ve çifte standartçılığı gün gibi aşikâr"
En başından itibaren bu darbe süreci karşısında Batı`nın ikiyüzlülüğünün ve çifte standartçılığının gün gibi aşikâr olduğunu belirten Kava, "Biz inanıyoruz ki bu yaşanan süreçte ABD, AB ve İsrail üssü gibi görev yapan körfez ülkelerinin desteği olmasaydı Mısır`da ne darbe gerçekleşirdi ne de bu katliamlar yaşanırdı. Hal bu iken sadece darbe yönetiminin görünürdeki temsilcisi Sisi`yi eleştirmek ve kınamak, lanetlemek gerçek katilleri perdelemektir, örtbas etmektir" dedi.
 
"Kendi halkını öldürmekten çekinmeyen bu Firavun zihniyetini esefle kınıyoruz"
Kava, "Geçtiğimiz Cuma günü Sina Yarımadası`nda görgü tanıklarının ifadesiyle İsrail`e ait İnsansız Hava Araçları kullanılarak yapılan katliamda Mısır Ordusu`nun hangi güçlerle birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi olmuştur. ABD`nin Mısır Ordusuna İsrail`in güvenliği karşılığında her yıl yaptığı yardıma devam etmesi de temel insan hak ve özgürlükleri noktasında hangi safta durduğunun yeni bir ifşasıdır. Adeviyye katliamında tetiği çektiren sömürgeci katil emperyalistlerden başkası değildir. Seçilmiş bir cumhurbaşkanını zorla alıkoyan ve kendi halkını öldürmekten çekinmeyen bu Firavun zihniyetini esefle kınıyoruz. Tüm dünyayı Mısır`da olup bitenlere karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Darbeci yönetimin uluslararası tüm kurum ve kuruluşlar tarafından gayri meşru ilan edilmesini istiyoruz. Darbecilere destek olan birtakım Körfez ülkelerini bu ihanetten vazgeçmeleri noktasında uyarıyoruz" ifadelerini kullandı.
 
"Mısırda yaşanılan süreç Batı`nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür"
"Mısır`da işletilmeye çalışılan darbe süreci de, Suriye`de yaşanılan katliam ve zulüm, Irak`ta patlayan bombalar da aynı amaca hizmet etmektedir" diyen Kava, "Dökülen kanın arkasındaki gerekçe emperyalist batının çıkarları ve İsrail`in bölgedeki varlığını teminat altına almak ve Ortadoğu`da yükselen İslami direnişin önünü kesmektir. Başta ABD ve AB tarafından her türlü platformda gündeme getirilen demokrasi ve özgürlük terennümleri sadece ve sadece bir kandırmacadır. Batı`nın tek derdi çıkarlarını ve imtiyazlarını garantiye almaktır. Sömürgeci emperyalist güçlerin çıkarı varsa demokrat olur, çıkarı varsa kraldan yana olur, çıkarı varsa askeri yönetimden yana olur. Sözde yeryüzü halklarının temel hak ve özgürlüklerini garanti altına almak için daha önce kurulan Milletler Cemiyeti de daha sonra kurulan Birleşmiş Milletler de Batı`nın kirli çıkar ilişkilerini işletmekten öteye bir görev icra etmemişlerdir. Mısırda yaşanılan süreç Batı`nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür" diye konuştu.
 
"Müslümanlar ancak birlikte hareket ederek kurtuluşa erebilirler"
Yaşanılan katliam karşısında ABD ve AB`nin dilsiz şeytanlığının kendilerini şaşırtmadığını kaydeden Kava, "Bu bölgenin çıbanbaşı işgalci ve terörist İsrail`in dökülen kana dair sevinci bizi şaşırtmamıştır. Körfezin ve İslam Coğrafyasının diğer işbirlikçi yönetimlerinin çirkefliği bizi şaşırtmamıştır. Allah`ın laneti zalimlerin ve işbirlikçilerinin üzerine olsun. Akıttıkları kanda boğulmaları çok yakındır. Mısır`daki onurlu direnişe selam olsun. Adeviyye`nin şehitlerine selam olsun. Biz Bingöllü Müslümanlar olarak tüm varlığımızla tüm mazlumların yanındayız. Yine buradan ülkemiz halkına ve tüm dünya Müslümanlarına sesleniyoruz. Kendilerini seçilmiş olarak addeden bir topluluk yeryüzünde Müslüman olsun ya da olmasın tüm insanlığa karşı sistemli ve sinsi bir savaş yürütmektedir. Bu savaşın farkına varamayanların bu savaşta figüran olmaları kaçınılmazdır. Tek çözüm ve tek çare İslam Birliği`dir. Ancak o zaman hangi dinden, hangi ırktan ve hangi renkten olursa olsun tüm insanların temel hak ve özgürlükleri teminat altına alınabilir. Yoksa emperyalizm bölgede taşeronlu ya da taşeronsuz kan akıtmaya devam edecektir. Suriye`de, Irakta, Tunus`ta, Mısırda yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki Müslümanlar ancak birlikte hareket ederek kurtuluşa erebilirler" şeklinde konuştu.
 
Basın Açıklaması Biha Der (İmam Hatipliler Derneği) Başkanı Sadullah Arpa`nın okuduğu dua ile sona erdi.
 
Açıklamaya destek veren kuruluşlar:
Mustazaflar Cemiyeti, Memur Sen, Anadolu Gençlik Derneği, İHH Bingöl Temsilciliği, Bilgi ve Düşünce Derneği, Kalem-Der, Bingöl Buhara Eğitim ve Kültür Sanat Vakfı, Bin Marifet Vakfı, Ensar Vakfı Bingöl Temsilciliği, İlim Yayma Cemiyeti Bingöl Temsilciliği, Bihader (İmam Hatipliler Derneği), Evrensel Hafızlar Derneği, Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen, Bem-Bir-Sen, Büro Memur-Sen, Toç-Bir-Sen, Kültür Memur-Sen, Enerji-Bir-Sen, Birlik Haber-Sen, Bayındır Memursen, Solhan Çağrı-Der, Merhamet Eli Gıda Bankası, Nur-Der, Genç-Der, Tavz-Der, Kar-Der. (Nihat Kanat, Enis Ağırbaş-İLKHA)