DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2013 Yılı İlk 6 Aylık Cezaevleri Raporu'nu açıkladı. Raporda, cezaevlerinde uygulanan işkence ve kötü muamelelere dikkat çekilirken, hasta mahpusların tahliye edilmemesi nedeniyle ölümlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu.

 

İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2013 Yılı İlk 6 Ay Cezaevlerinde Yaşanan Hak İhlalleri Raporu'nu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.

 

Basın toplantısında, raporun basın metnini okuyan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladıkları 2013 yılı ilk 6 ay Hak İhlalleri Raporu'nda en çok ihlallerin yaşandığı alanların başında cezaevlerinin geldiğini belirterek, "Birçok kez yaptığımız açıklamalarla dikkat çektiğimiz cezaevlerinde 2013 yılında da maalesef ciddi ihlaller yaşanmıştır. Cezaevlerinde yaşanan ihlallere ilişkin defalarca yetkili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmamıza rağmen, çoğu zaman bu ihlaller ya görmezden gelinmekte veya sorunların çözümü konusunda irade ortaya konulmamaktadır. Böyle bir yaklaşım olunca da cezaevlerinde sorunlar her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır" dedi.

 

'Sevkler işkenceye dönüşmüştür'
Başlatılan sevk ve sürgünlerin 2013 yılında da devam ettiğini ifade eden Bilici, "Daha çok Karadeniz ve batı cezaevlerine yapılan bu sevkler, mahpuslara karşı adeta bir yıldırma operasyonu olarak yürütülmüştür. Özellikle bazı cezaevlerine yapılan sevkler sırasında mahpuslara işkenceler yapılmış, götürüldükleri cezaevlerinde tecride tabi tutulmuşlardır. Cezaevlerinde yürütülen bu işkence politikası kısa sürede sistematik hale getirilerek, mahpuslar üzerinde baskı mekanizması oluşturulmaya çalışılmıştır. Raporumuzda da görüleceği üzere, birçok cezaevinden işkence yapıldığına dair başvurular almış bulunmaktayız" şeklinde konuştu.

 

'Hasta mahpuslar bırakılmazsa ölümler yaşanmaya devam edecek'
Daha önceki açıklamalarında hasta mahpusların salıverilmesine dönük yapılan yasal değişikliğin yetersiz olduğu ve bunun ileriki dönemlerde daha net görüleceğini dile getirdiklerini hatırlatan Bilici, "Bugün bu kaygımızda ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Çünkü yapılan yasal değişiklik ciddi yetersizliklere sahipti ve taleplerimizi karşılamaya yetmemekteydi. Özellikle Adli Tıp Kurumu'nun tarafsızlığını yitirdiği ve verdiği raporlarda politik yaklaşım sergilediği kamuoyunca da bilinen bir gerçektir. Bu vesileyle buradan Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililere tekrardan çağrıda bulunmak istiyoruz; Cezaevlerinden ölüm haberleri almaya devam ediyoruz. Ancak, artık bu sorun mutlak suretle çözülmelidir. Bu sorun, öyle yetersiz yasa değişiklikleriyle değil, daha gerçekçi bir yaklaşımla çözülmelidir ve cezaevindeki ağır hastalar bir an önce serbest bırakılmalıdır. Aksi taktirde cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeye devam edecektir" ifadelerine yer verdi.

 

'Yetkililere ve kamuoyuna duyarlılık çağrısı'
Cezaevlerinde büyük sorunlar ve hak ihlallerinin yaşandığını vurgulayan Bilici, son olarak şunları söyledi: "Cezaevindeki kötü koşullar ve kötü muameleler, son olarak Muş Cezaevi'nde kadın mahpusların 14 gün süren açlık grevi gerçekleştirmelerine neden olmuştur. Bu durum zaman zaman başka cezaevlerinde de tekrar etmektedir. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hükümetin cezaevleri sorununu ciddi olarak ele almasını ve yaşanan sorunlara bir an önce çözüm bulmasını gerektirmektedir.

 

Açıklayacağımız, 2013 yılı ilk 6 aylık cezaevi raporu, yaşanan bu sorunun artık ertelenemez bir sorun olduğunu açıkça göstermektedir. Bu nedenle cezaevlerinde insan haklarının korunması ve yaşama geçirilmesi için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm kesimleri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Ayrıca cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin tüm kamuoyunu da duyarlı olmaya ve yaşanan hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz" dedi. (Hüseyin Yalçın/Sedat Kuşulay - İLKHA)