İSTANBUL-Otobüs firmalarının namaz saatlerine uymayan sözde kriterleri yolcuları mağdur etmeye devam ediyor.
İstanbul`da askerlik yapan Yusuf Yosunkaya, Şerefe günü(Arifeden bir önceki gün) memleketi Adana`ya gitmek için Lider Adana otobüs firmasından bilet aldı. Saat 18.00 sıralarında hareket eden otobüs, akşam ezanı okuduğu sırada yolcuların ısrarına rağmen durmadı.
Ramazan ayı içerisinde olmamıza rağmen yolcuların oruçlu olmasını bile hiçe sayan otobüs şoförleri bahane olarak "geç kalıyoruz bir an önce Adana`ya varmamız gerekiyor" dedi.
Ne oruç tanıyorlar ne de namaz!
Yolda çoğu yolcunun şoföre durmak için ısrarcı olduğunu, buna rağmen şoförlerin otobüsü durdurmadığını ifade eden Yosunkaya; "Otobüs hareket ettikten birkaç saat sonra yoldayken akşam ezanı okudu. Ramazan ayında olduğumuzdan dolayı çoğu yolcu oruçluydu. Otobüsün durmadığını görünce şoförlerin yanına giderek hem iftar etmek için, hem de namaz kılmak için durmalarını rica ettim. Otobüs şoförleri bana hiçbir şekilde duramayacaklarını bir an önce Adana`ya yetişmemiz gerektiğini söyledi. Tüm ısrarlarıma rağmen otobüsü durdurmadılar. Ben de otobüste iftarımı açmak zorunda kaldım" diye konuştu.
"Sabah namazı için de durmadılar"
Sabah namazı için de otobüsün durmadığını belirten Yosunkaya; "Otobüs gece saat 03.00 sıralarında bir tesiste durdu. Biz de o arada sahur yaptık. Ama tam sabah ezanı okuyordu ki otobüs yola çıkmak için harekete geçti. Ben yine şoförlerin yanına giderek sabah namazını kılmak için beklemelerini istedim. Şoförler orada da zorluk çıkararak bekleyemeyeceklerini söylediler. Ben de abdest aldım ve yolda otobüs içinde namaza kılmak zorunda kaldım" diyerek yaşanan skandalı gözler önüne serdi.
Firmanın özrü kabahatinden beter!
Konu hakkında görüştüğümüz Lider Adana Seyahat firması yetkilileri, firma olarak namaz hassasiyetlerinin olduğunu ancak eğer ki trafik sıkışıklığından geç kalınmış ise şoförün bu nedenle acele ederek namaz için durmamış olabileceği şeklinde açıklamada bulundu. Namaz için durmayan otobüs şoförlerini destekleyen bu açıklama, insan hakkını gasp etmenin yanı sıra firmanın dini hassasiyetlerinin menfaatlerinin önüne geçemeyeceği gerçeğini de ortaya koymuş oldu.
İstanbul`da askerlik yapan Yusuf Yosunkaya, Şerefe günü(Arifeden bir önceki gün) memleketi Adana`ya gitmek için Lider Adana otobüs firmasından bilet aldı. Saat 18.00 sıralarında hareket eden otobüs, akşam ezanı okuduğu sırada yolcuların ısrarına rağmen durmadı.
Ramazan ayı içerisinde olmamıza rağmen yolcuların oruçlu olmasını bile hiçe sayan otobüs şoförleri bahane olarak "geç kalıyoruz bir an önce Adana`ya varmamız gerekiyor" dedi.
Ne oruç tanıyorlar ne de namaz!
Yolda çoğu yolcunun şoföre durmak için ısrarcı olduğunu, buna rağmen şoförlerin otobüsü durdurmadığını ifade eden Yosunkaya; "Otobüs hareket ettikten birkaç saat sonra yoldayken akşam ezanı okudu. Ramazan ayında olduğumuzdan dolayı çoğu yolcu oruçluydu. Otobüsün durmadığını görünce şoförlerin yanına giderek hem iftar etmek için, hem de namaz kılmak için durmalarını rica ettim. Otobüs şoförleri bana hiçbir şekilde duramayacaklarını bir an önce Adana`ya yetişmemiz gerektiğini söyledi. Tüm ısrarlarıma rağmen otobüsü durdurmadılar. Ben de otobüste iftarımı açmak zorunda kaldım" diye konuştu.
"Sabah namazı için de durmadılar"
Sabah namazı için de otobüsün durmadığını belirten Yosunkaya; "Otobüs gece saat 03.00 sıralarında bir tesiste durdu. Biz de o arada sahur yaptık. Ama tam sabah ezanı okuyordu ki otobüs yola çıkmak için harekete geçti. Ben yine şoförlerin yanına giderek sabah namazını kılmak için beklemelerini istedim. Şoförler orada da zorluk çıkararak bekleyemeyeceklerini söylediler. Ben de abdest aldım ve yolda otobüs içinde namaza kılmak zorunda kaldım" diyerek yaşanan skandalı gözler önüne serdi.
Firmanın özrü kabahatinden beter!
Konu hakkında görüştüğümüz Lider Adana Seyahat firması yetkilileri, firma olarak namaz hassasiyetlerinin olduğunu ancak eğer ki trafik sıkışıklığından geç kalınmış ise şoförün bu nedenle acele ederek namaz için durmamış olabileceği şeklinde açıklamada bulundu. Namaz için durmayan otobüs şoförlerini destekleyen bu açıklama, insan hakkını gasp etmenin yanı sıra firmanın dini hassasiyetlerinin menfaatlerinin önüne geçemeyeceği gerçeğini de ortaya koymuş oldu.
(Enes Durmaz/ İLKHA)