Ülkelerinde yaşanan savaşlardan ve zor şartlardan dolayı zamanında Türkiye'ye gelen çeşitli milletlerden yüzbinlerce insan yaşıyor.
Yaşanan savaşların ülkelerde can ve mal güvenliğini ortadan kaldırdığını belirten Ağrı Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı İlahiyatçı Suat Çelik, ülkelerdeki can, mal güvenliği sağlanana dek misafirperverliğin gerekliliklerinin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
"Ülkemizde göçmen sorunun olduğunu düşünmüyorum"
Göçmenlere yönelik yapılan propagandaların sadece siyasi amaçla yapıldığını belirten Çelik, "Ülkemizde göçmen sorunun olduğunu düşünmüyorum. Göçmen sorununun İslam ülkelerinden gelen göçmenlere yönelik olduğunu düşünüyorum. Bu da bir azınlık tarafından dile getiriliyor. Ülkenin büyük çoğunluğunun göçmenler ile ilgili bir problemlerinin olduğunu dile getirmiyor, tepkilerini dile getirmiyor. Bu azınlık kesimin tepkisini dile getirmesinin sebebi bence siyasidir. Eğer ülkede göçmen sorunu olmuş olsaydı ülkemizde birçok Ukraynalı göçmen de var, orada da savaş var. Başka ülkelerden gelen sığınmacılar da oluyor. Bu tepkiyi dile getiren insanların bir kısmı da göçmen. Başka ülkelerde doğmuş, oranın insanları ne yazıktır ki iktidarı köşeye sıkıştırayım derken farkında olmadan göçmen karşıtlığı ortaya koyuyorlar." şeklinde konuştu
"Göçmen karşıtlığı yapan insanlar buna devam ederlerse memlekete zarar verirler"
İslam geleneğinde göçmenlerin gittikleri yere medeniyet kurduklarına dikkat çeken Çelik, "Kalpleri kin ve düşmanlıkla dolu olan bir toplumda huzur olmaz. Biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki, İslam geleneğinde sahabeler göçmen olarak başka bir ile göç etmişler, muhacir olmuşlar. Orada büyük bir medeniyet kurulmuş. Göçmen karşıtlığı yapan insanlar eğer bunu yapmaya devam ederlerse memlekete zarar verirler." ifadelerini kullandı.
"Göçmenler üzerinden bir propaganda yapılıyor"
Göçmen meselesinde, ülkeye gelen göçmenler arasından ayrım yaparak sadece propaganda niyetiyle gündem edildiğinin altını çizen Çelik, "Özellikle ülkemize Afganistan ve Suriye'den gelmiş olan göçmenler üzerinden bir propaganda yapılıyor, Ukrayna'dan gelen insanlara karşı bunu hiç gündem etmiyorlar. Ve hakeza Avrupa'ya giden Müslüman göçmenler, sığınmacılar itilip kalkılırken Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanı Ukraynalı göçmenleri ziyaret ederek onlarla ilgileniyor." ifadelerine yer verdi.
"Biz misafirperver bir toplumuz, bizim geleneğimizde bu vardır"
Göçmen meselesinin çoğunlukla suç işleyen küçük bir göçmen kitlesi yüzünden bu kadar gündem edildiğine değinen Çelik, "Suçun şahsiliği ilkesi vardır. Bugün göçmen düşmanlığı üzerinden propaganda yapan insanlar Suriyelilerin ya da Afganların işlemiş olduğu suçlardan dolayı bir eleştiri getiriyorlar ama bugün ülkemizde yaklaşık 3 ya da 4 milyon göçmen vardır ve bunların içerisinde çok azı belki suç işlemiştir. Bundan dolayı göçmenlere karşı topyekûn propaganda yapmak, onları insanların gözünde düşmanlaştırmak ülkemizde birbirine karşı düşmanca yetişen bir neslin yetişmesine sebep olması hakkaniyetli bir davranış değil. Eğer bir Kürt ya da bir Türk vatandaşı suç işliyorsa bütün Türkleri ya da Kürtleri suçlayamıyorsak aynı şekilde bir Suriyelinin suç işlemesi suçun şahsiliği ilkesine göre şahsı ilgilendirir. Biz misafirperver bir toplumuz, bizim geleneğimizde bu vardır. Bizim Suriyeli, Afgan, Ukraynalı olsun bu insanların onurunu, gururunu incitmeyecek şekilde misafir etmemiz lazım." şeklinde ifade etti.
"Müslüman olarak bu insanlara sahip çıkmamız gerekir"
Ülkelerinde yaşadıkları sorunlardan dolayı, bizlere sığınan göçmenlere, inancımız gereğince misafirperverlik edip bu zor süreçleri onlara yardımcı olarak atlatmalarını sağlamamız gerektiğini söyleyen Çelik, "Suriye'deki savaş, Ukrayna'daki savaş eğer ki nihayetinde barış ile sonuçlanırsa netice itibari ile bu insanların kendi ülkelerine gidip kendi vatanlarında yaşamak istediklerini biliyoruz. Burada Suriyeli insanlar ile konuşuyoruz memleketlerine özlem duyduklarını söylüyorlar. Bu meselelere maddi gözle bakmamak lazım. İnsanlar burada aldıkları maaşla kendi ülkelerinde yaşadıkları huzuru elde edemiyorlar ki. Biz STK olarak yaşadıkları eve gittiğimizde bir insanın yaşayabileceği bir yer değil. Elbette ki diğer insanlar can güvenliği, mal güvenliği sağlandığı zaman elbette ki bunlara da bizim kendi ülkelerine yolcu etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Onlara düşmanlık edemeyiz, Müslümanız. Müslüman olarak bu insanlara sahip çıkmamız gerekir." dedi.