VAN - Müşterek tapu, müteahhitlerden yana yaşanan sıkıntı, Evini Yapana Yardım (EYY) modelinde baş gösteren sorunlar ve benzeri nedenlerle depremden bu yana yaklaşık 2 yıldır konteynerlerde yaşamak zorunda kalan köy halkı, ne yapacağını şaşırmış durumda.
Kalabalık nüfusa sahip oldukları için küçücük konteynerlerde barınamayan köy halkı, yaz mevsiminde aşırı sıcaktan kış mevsiminde ise aşırı soğuktan şikâyetçi.
Yaklaşık bin 200 nüfuslu ve 135 haneden oluşan Kaymaklı (Kurdowan) köyünün muhtarı Ekrem Özbakış, köy halkının yaşadıklarını sıkıntıları dile getirdi.
"Aileler konteynerde barınamıyor"
Özbakış, "Depremden sonra köylerde yapılan konutlarda müşterek tapu sorunu ortaya çıktı. Bu sorun çıktığında tapuya ortak olanlar bir araya gelemedi. Müşterek tapu nedeniyle insanlar ev yapamadı. Şu an zor durumdalar. Yetkililer buna bir çare bulsunlar. Şimdi köyümüzde 80 tane ağır hasar konut var. Konteynerler toplanıyor. Konteynerler toplanmasa bile neye yarar? Kalabalık bir aile konteynerde nasıl barınacak? Evini yapana yardım (EYY) modelinde de sıkıntı yaşadık. Devlet demedi ki 'Al sana bu parayı. Ama ben bunu takip edeceğim. Sen bu parayı başka yere harcamayacaksın.' Bunun yerine şunu dedi: 'Sen git temelini yap, diğer işlerini yap. Gel 8 bin liranı al.' Belki benim sermayem var ve evimin temelini atabiliyorum. Peki ya fakir olanlar? Onlar nasıl temin etsinler bu parayı? Para bulamayınca da evlerini yapamıyorlar. Devletin bu parayı muhtaç olanlara peşin vermesi gerekirdi. Bu kez vatandaş ne yaptı? Düştü müteahhitlerin eline. Depremden bu yana doğru dürüst evinde oturan yok" şeklinde konuştu.
Köylü hayvancılığı bırakıyor
Köy halkı olarak yaşadıkları diğer sıkıntıları da anlatan Özbakış, "Tarımla ilgili sıkıntılarımız var. Suyumuz var kanalımız yok. Bir göletimiz de yok. Devlet bize diyor ki 'üretin.' Devlet bize bu imkânları sağlayacak ki biz de üretelim. Tarımcılık öyle olur. İçme suyu sıkıntımız var. İçme suyumuz yetersizdir. Kaynak suyumuz var. Devletin bu soruna el atması lazım. Depo yapılırsa ve hat yapılırsa herkes bundan faydalanır. Hayvancılığa gelince. 100-150 tane hayvanı olan, pazara götürdüğünde hayvanları para etmiyor. Zaten adam orada sermayesini kaybediyor. O yüzden köylü hayvancılığı bırakıyor" dedi.
Kur'an kursu yok
Kur'an kursları olmadığı için çocukların köy okulunda Kur'an dersi aldıklarını söyleyen Özbakış, "Bunun yanında imam evimiz ağır hasarlı. Depremden bu yana imamımıza bir ev yapamadık. Devlet buna da bir el atsın. Köylü zaten kendine ev yapamıyor. Kaldı ki imama nasıl yapacak?" ifadelerini kullandı. (Fırat Arslan-İLKHA)