MUŞ - Son zamanlarda Muş`ta yaşanan kavgalar ölümlerle sonuçlanıyor. Yaşanan ölüm olaylarını değerlendiren Muşlular, bu olayların cehalet, eğitimsizlik ve caydırıcı cezaların uygulanmamasından kaynaklandığını söyledi.
Özellikle Ramazan ayı gibi mübarek bir ayda çok basit gerekçelerle 15 insanın katledilmesinin kendilerini oldukça rahatsız etiğini belirten Muşlular, bu işe bir çare bulunması gerektiğini ifade ediyor.
Müslüman`ca yaşamıyoruz
İnsanların bu şekilde sebepsiz ve boş şeyler için birbirini öldürmelerinin cehaletten kaynaklandığını söyleyen İkram Aydın, çarenin Kur`ana dönüşte olduğunu söyledi. Aydın, "İnsanların özellikle Ramazan ayında birbirini katletmeleri cehaletten başka bir şey değildir. Bir diğer sebep ise dinimizin gereklerini tam olarak yerine getirmediğimizdendir. Biz Müslümansız diyoruz fakat maalesef Müslüman`ca yaşamıyoruz. Eğer Rabbimizi gereği gibi tanıyıp gereği gibi dinimizi yaşamış olsaydık, yani Allah`tan gereği gibi kormuş olsaydık, bu tür cinayetler de olmazdı. İnsanı yaratan Allah`tır, insanın canını da ancak Allah alabilir. Bir Müslüman`ı öldüren sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Bu yapılan kavgalar ise gereksiz ve hiç bir değeri olmayan boş şeyler için yapılmaktadır. Biz Kur`an`ın emirleri doğrultusunda hareket etmedikçe, Allah için birbirimizi sevmedikçe ve şeytanın peşinden gittikçe bu cinayetler ve kötülükler de son bulmayacaktır`` dedi.
Yeni bir düzenleme şart
Muş`ta yaşanan kavgaların ana sebeplerinin, halkın inanç değerlerine yabancı kalması ve devletin katillere gereken cezayı uygulamamasından kaynaklandığını belirten Mümtaz Bozkurt, ``Muş`ta yaşanana son öldürme olayları toplumu çok germekte ve rahatsız etmektedir. Maalesef şuan toplumumuzda şöyle bir gerçek var ki, zulmeden kişinin yaptığı zulüm yanında kar kalıyor. Bunun ana sebebinin ise halkın inanç değerlerine yabancı kalması ve devletin katillere gereken cezayı uygulama noktasında yetersiz kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Devletin bu ceza müeyyidelerini gözden geçirip, bununla ilgili olarak yeni bir düzenlemeye gitmesi gerek. Ceza hukukunun uyguladığı cezalar yeterli ve caydırıcı olmadığı için sadece öldürülen taraf mağdur olmuyor. Aynı zamanda diğer tarafta mağdur oluyor ve serbest olmalarına rağmen, komple bir aile, yıllarca zindan hayatı yaşıyor`` dedi.
Sorunun çözümü İslam hukukunun uygulanmasından geçer
Bozkurt; ``Benim kanaatime göre bu noktada özellikle diyanete çok görev düşüyor. Diyanetin bu konular ile ilgili olarak sık sık gündem oluşturması lazım. İnsanlar sıradan ve hiçbir değeri olmayan şeyler için öldürülüyor. Düşünebiliyor musunuz insanlar birbirlerini ot için tarla için yani hiç bir kıymeti olmayan şeyler için birbirini öldürüyorlar. Bunun tek çözümü ise Allah-u Teâlâ`nın bizim için koymuş olduğu sınırlara riayet etmektir ``dedi.
Cehalet ve eğitimsizlik…
Bayram Demir ise, ``Bence memleketimizde yaşanan bu tür tatsız olayların 2 ana unsuru vardır. Bunların biricisi itikadın sağlam olmayışı, 2`si ise eğitimsizliktir. Maalesef bölgemizde cehalet biraz ön plandadır. Cehaletin olması nedeniyle de bu tür katliamlar ve öldürme olayları yaşanmaktadır. Şimdi vereceğim örnekteki manzaraya bakın. Ramazan ayı içerisinde arsa kavgası nedeniyle Bulanık`ta 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan kavgada hastaneye getirilen hastalardan biri koluna serum takan hemşireye orucunun bozulup bozulmadığını soruyor. Düşüne biliyor musunuz? Bu nasıl bir anlayış nasıl bir inançtır insan anlayamıyor.
Olayın ve düşüncenin boyutuna baktığımız zaman durumdan da anlaşılıyor ki toplum olarak iyi bir eğitimden geçmemiz gerektiği kanaati oluşmaktadır. Bu olayların her ne kadar bizimle alakası olmazsada yine de toplum olarak hepimizi üzmekte ve rahatsız etmektedir. Keşke bu tür olaylar olmazsa inşallah bir daha yaşanmaz.
İnsanlar karpuz keser gibi insanları bıçaklıyor. Caydırıcı olmayan cezalarla cezalandırılıyor. Ondan sonra da cezaevine girdikten sonra çıkıp elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Buna rağmen devlet bunun için caydırıcı bir ceza uygulamıyor ve bir önlem almıyor. Eğer devlet bu öldürme olayları için caydırıcı bir önlem almaz, ceza uygulamazsa, bu olaylar bu şekilde devam eder gider`` dedi. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)
Özellikle Ramazan ayı gibi mübarek bir ayda çok basit gerekçelerle 15 insanın katledilmesinin kendilerini oldukça rahatsız etiğini belirten Muşlular, bu işe bir çare bulunması gerektiğini ifade ediyor.
Müslüman`ca yaşamıyoruz
İnsanların bu şekilde sebepsiz ve boş şeyler için birbirini öldürmelerinin cehaletten kaynaklandığını söyleyen İkram Aydın, çarenin Kur`ana dönüşte olduğunu söyledi. Aydın, "İnsanların özellikle Ramazan ayında birbirini katletmeleri cehaletten başka bir şey değildir. Bir diğer sebep ise dinimizin gereklerini tam olarak yerine getirmediğimizdendir. Biz Müslümansız diyoruz fakat maalesef Müslüman`ca yaşamıyoruz. Eğer Rabbimizi gereği gibi tanıyıp gereği gibi dinimizi yaşamış olsaydık, yani Allah`tan gereği gibi kormuş olsaydık, bu tür cinayetler de olmazdı. İnsanı yaratan Allah`tır, insanın canını da ancak Allah alabilir. Bir Müslüman`ı öldüren sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Bu yapılan kavgalar ise gereksiz ve hiç bir değeri olmayan boş şeyler için yapılmaktadır. Biz Kur`an`ın emirleri doğrultusunda hareket etmedikçe, Allah için birbirimizi sevmedikçe ve şeytanın peşinden gittikçe bu cinayetler ve kötülükler de son bulmayacaktır`` dedi.
Yeni bir düzenleme şart
Muş`ta yaşanan kavgaların ana sebeplerinin, halkın inanç değerlerine yabancı kalması ve devletin katillere gereken cezayı uygulamamasından kaynaklandığını belirten Mümtaz Bozkurt, ``Muş`ta yaşanana son öldürme olayları toplumu çok germekte ve rahatsız etmektedir. Maalesef şuan toplumumuzda şöyle bir gerçek var ki, zulmeden kişinin yaptığı zulüm yanında kar kalıyor. Bunun ana sebebinin ise halkın inanç değerlerine yabancı kalması ve devletin katillere gereken cezayı uygulama noktasında yetersiz kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Devletin bu ceza müeyyidelerini gözden geçirip, bununla ilgili olarak yeni bir düzenlemeye gitmesi gerek. Ceza hukukunun uyguladığı cezalar yeterli ve caydırıcı olmadığı için sadece öldürülen taraf mağdur olmuyor. Aynı zamanda diğer tarafta mağdur oluyor ve serbest olmalarına rağmen, komple bir aile, yıllarca zindan hayatı yaşıyor`` dedi.
Sorunun çözümü İslam hukukunun uygulanmasından geçer
Bozkurt; ``Benim kanaatime göre bu noktada özellikle diyanete çok görev düşüyor. Diyanetin bu konular ile ilgili olarak sık sık gündem oluşturması lazım. İnsanlar sıradan ve hiçbir değeri olmayan şeyler için öldürülüyor. Düşünebiliyor musunuz insanlar birbirlerini ot için tarla için yani hiç bir kıymeti olmayan şeyler için birbirini öldürüyorlar. Bunun tek çözümü ise Allah-u Teâlâ`nın bizim için koymuş olduğu sınırlara riayet etmektir ``dedi.
Cehalet ve eğitimsizlik…
Bayram Demir ise, ``Bence memleketimizde yaşanan bu tür tatsız olayların 2 ana unsuru vardır. Bunların biricisi itikadın sağlam olmayışı, 2`si ise eğitimsizliktir. Maalesef bölgemizde cehalet biraz ön plandadır. Cehaletin olması nedeniyle de bu tür katliamlar ve öldürme olayları yaşanmaktadır. Şimdi vereceğim örnekteki manzaraya bakın. Ramazan ayı içerisinde arsa kavgası nedeniyle Bulanık`ta 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan kavgada hastaneye getirilen hastalardan biri koluna serum takan hemşireye orucunun bozulup bozulmadığını soruyor. Düşüne biliyor musunuz? Bu nasıl bir anlayış nasıl bir inançtır insan anlayamıyor.
Olayın ve düşüncenin boyutuna baktığımız zaman durumdan da anlaşılıyor ki toplum olarak iyi bir eğitimden geçmemiz gerektiği kanaati oluşmaktadır. Bu olayların her ne kadar bizimle alakası olmazsada yine de toplum olarak hepimizi üzmekte ve rahatsız etmektedir. Keşke bu tür olaylar olmazsa inşallah bir daha yaşanmaz.
İnsanlar karpuz keser gibi insanları bıçaklıyor. Caydırıcı olmayan cezalarla cezalandırılıyor. Ondan sonra da cezaevine girdikten sonra çıkıp elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Buna rağmen devlet bunun için caydırıcı bir ceza uygulamıyor ve bir önlem almıyor. Eğer devlet bu öldürme olayları için caydırıcı bir önlem almaz, ceza uygulamazsa, bu olaylar bu şekilde devam eder gider`` dedi. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)