İşte Abdulkadir Selvi'nin o yazısı;

Bir yandan CHP Genel Başkanlığı için sinyal veriyor, diğer yandan sanki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylıkla yetinecek gibi bir görüntü veriyor. Ama yine de hakkını yememek lazım. Seçimden sonra değişim işaretini verip yola ilk çıkan o oldu. Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile iki kez görüştü. “Partide değişim gerekiyor. Ben bu değişimin öncüsü olurum” demişti. Kahvaltılı görüşmede Kılıçdaroğlu’na, “Partiyi kurultaya götürün. Siz kurultayda aday olmayın. Çekilin” demiş. Kılıçdaroğlu bunun üzerine, parti yönetimini değiştirdi. Ekrem İmamoğlu’na yakın tek bir isme yer vermedi. İki genel başkan yardımcısını İmamoğlu ile dirsek teması olduğu için tasfiye etti.

İMAMOĞLU NE YAPACAK

CHP, ekim ayında kurultay yapacak. Kılıçdaroğlu çekilmiyor. İmamoğlu’na kötü bir haberim olacak, önümüzdeki kurultayda da CHP Genel Başkanlığı için Kılıçdaroğlu yeniden aday olacak. “10 yıl daha buradayım” diyor. Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun CHP yönetiminde yaptığı operasyondan sonra ilk kez konuştu. Değişimi yeterli bulmadığını ima etti. “Değişimin bir kurul, heyet değişimiyle olmayacağının farkındayız. Değişimi sadece ben değil, toplum istiyor” dedi. İmamoğlu diyor ki Kılıçdaroğlu değişmeden gerçek bir değişim olmaz.

HAKSIZ MI?

İmamoğlu’nun haklı olduğu bir nokta var. “Yaşananlar bir özeleştiri ve bir muhasebe gerektirir. Yapılması gereken hassas alanlar vardır. Şunun altını çizelim. Ne yazık ki 9 yılda 3 kez seçim kaybettik. Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybettik. Bu seçimlerden sonra da şunu yapamayız. Aynı şeyleri yapıp yol yürüme gafletine kapılamayız” diyor. Haksız mı?


KILIÇDAROĞLU’NUN SAVUNMASI

Peki bu seçimleri kaybeden lider kim? Seçimi lider kazanır ya da kaybeder. CHP’de herkes kaybetti, bir tek Kılıçdaroğlu kaybetmedi. MYK’daki değişim için, “Toplumun beklentilerini dikkate aldım. Yenilenme istiyordu toplum. Biz de bunu yaptık” diyor. Toplum asıl Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini bekliyor. Toplumun beklentilerini o kadar önemsiyorsa istifa eder.

GÖREVDEN KAÇMAM

Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı’na adaylık konusunda hep tereddütlü konuştu. Ama ilk kez bu kadar ileri bir adım attı. “Mesele bir makam ve bir kurul meselesi değil. İdeallerim uğruna görev almaktan çekinmem, çekinmedim. Aynı yolda yürüyeceğim. Süreci takip ediyorum” dedi. Bu bir adım daha ileri gittiğini gösteriyor. Ama burada kilit nokta, “Süreci takip ediyorum” cümlesidir. İmamoğlu iki noktaya işaret ediyor. “Siyasi yasak ne olacak? İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi ne olacak? Bakın bunların hepsi cevapları verilmesi gereken sorular” diyor. Belli ki siyasi yasak gelecek mi, İstanbul seçimleri ne olacak, merak ediyor.
CESUR OLACAK MI?

Bunlar elbette önemli noktalar. Ama ben İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi mücadelesini iyi okumasını tavsiye ediyorum. Erdoğan süreçleri beklemedi. Süreçleri şekillendirdi. İnandı, mücadele etti ve sonunda kazandı. Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı için çok istekli ama cesaretli değil. Hannibal’ın dediği gibi, “Ya bir yol bulacak ya bir yol açacak”. Yoksa Kılıçdaroğlu onu kurultayda yer. Aynen cumhurbaşkanlığı adaylığında olduğu gibi.