1982 Darbe Anayasasının 41 yıllık bir anayasa olduğunu ve 19 kez değişikliğe uğradığını belirten Avukat Yahya Demirkol, en temel ve önemli değişikliğin temel hak ve özgürlükler açısından 1995'de yapılan değişiklik ve 2001 yılında yapılan değişik olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin parlamenter demokrasiden başkanlık sistemine geçişin sinyalini verdiğini söyleyen Demirkol, yapılan düzenlemelerin insan haklarına dayalı hukuk devleti açısından yeterli olmadığı noktasında bir değişiklik gündeme geldiğini ifade etti.

Anayasa değişikliğinin 22 yıldır sürekli gündemde olduğunu vurgulayan Demirkol, toplumun beklentisinin özgürlükleri çoğaltacak yeni özgürlükçü bir anayasa olduğuna dikkat çekti.

Demirkol, bütün kesimlerin temsil edildiği, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin kendisini bulabildiği ve temel haklara kavuşturulduğu bir anayasa beklentisinin olduğunun altını çizdi.

Anayasa için yeni bir kurucu meclisin oluşturulması gerektiğini belirten Demirkol, konuyla ilgili İLKHA'ya konuştu.

"Cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesi yavaş yavaş yeni bir sistemin habercisiydi"

Avukat Yahya Demirkol

Mevcut anayasanın değişikliklere uğradığını ifade eden Demirkol, "1982 Anayasası 41 yıllık bir anayasadır. Bugüne kadar 19 kez değişikliğe uğramıştır. En temel ve önemli değişiklik temel hak ve özgürlükler açısından 1995'de yapılan değişiklik ve 2001 yılında yapılan değişikliktir. Daha sonraki bir önemli değişiklikte 2007 yılında Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi değişikliğidir. O zaman 367 gibi bir galabet ortaya atıldı. Daha sonra buna bir tepki olarak bir düzenleme ihtiyacı hissedildi ve Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine dair bir halk oylaması yapıldı. Onun üzerinden de cumhurbaşkanı artık halk tarafından seçiliyor. Bu değişiklik aslında bize şunun sinyallerini verdi; parlamenter demokrasiden başkanlık sistemine geçişin aslında başlangıcıydı. Parlamenter sistemde esas olan cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesi, parlamentonun yetkilerinin daha fazla olmasıydı ama o düzenleme artık parlamentonun değil de yavaş yavaş yeni bir sistemin habercisiydi." dedi.

"Bütün kesimlerin temsil edildiği bir anayasa beklentisi mevcuttur"

Etnik kökeni ne olursa olsun herkesin kendisini bulabildiği bir anayasa beklentisinin olduğunu vurgulayan Demirkol, "Daha sonra 2017 yılında hükümet sistemi yine halk oylamasıyla gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı sistemi Türk Tipi diye bir sisteme geçildi. Bu düzenlemelerin tamamı hala anayasamızın özgürlükler açısından, demokrasi açısından, insan haklarına dayalı hukuk devleti açısından yeterli olmadığı noktasında hem hukukçuların hem toplumun kanaati olduğu için tekrar bir değişiklik gündeme geldi. Aslında bu değişiklik 22 yıldır sürekli gündemdedir. Sürekli toplantılar, açıklamalar yapıldı hatta metinler hazırlandı ama onlar rafa kaldırıldı. Toplumun beklentisi güvenlikten çok özgürlüğü, demokrasiyi esas alacak, insan haklarına dayalı hukuk devletini esas alacak, yargıyı bağımsız kılacak, özgürlükleri çoğaltacak yeni özgürlükçü bir anayasadır. Bütün kesimlerin temsil edildiği, Kürtlerin, Arapların, bütün azınlıkların, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin kendisini bulabildiği, temel haklarına kavuştuğu bir anayasa beklentisi mevcuttur. O yüzden biz de tabi ki hem mesleki manada hukuk devletinin daha fazla işlemesi ve özgürlüklerin çoğalması için yeni bir anayasa ihtiyacını dile getiriyorum." diye konuştu.

"Sadece anayasa yapmak üzere bir seçim olması gerekiyor"

Anayasa yapılması için bir meclisin kurulması gerektiğini ve bu meclisin seçimle getirilmesi gerektiğini dile getiren Demirkol, "Toplum artık bu tartışmadan bıktı. Bunun için bir an önce hazırlıkların yapılması gerekiyor. Anayasa için yeni bir kurucu meclisin olması gerekiyor. Bir seçimin daha yapılması gerekir. O seçimin sonucunda oluşacak meclis, kurucu meclis olacak. Mevcut seçimden başka sadece anayasa yapmak üzere bir seçim olması gerekiyor. O zaman halk 'ben şu vekilleri anayasa yapmak üzere görevlendiriyorum, yetkiyi öyle veriyorum' diyecek.  Anayasa yapmak üzere bir meclisin kurulması gerekiyor. O meclisin anayasa yapması gerekir. Tabi ondan önce hazırlıklar olacak. Temel kriterler bir kez daha net bir şekilde vurgulanacak ve ona göre bir seçim yapılması ve kurucu bir meclis oluşturulması gerekir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)