14 Mayıs’ta yapılan seçimde Cumhur İttifakı, milletvekili genel seçiminde aldığı yüzde 49,46 oy oranı ile parlamentoda çoğunluğu elde etti. Türkiye’de ilk defa ikinci tura kalan Cumhurbaşkanı seçiminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu yarıştı. Seçimi ,Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan kazanarak tekrar Cumhurbaşkanı oldu.
Millet İttifakı ile beraber seçimleri kaybeden sosyal medya ve anket şirketleri de oldu. Yapılan seçimler önceki anket şirketlerinin yaptıkları anketlerin neredeyse tümünün aksi sonuç elde edildi.
MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Kulat, anket şirketlerinin sonuçlarına dair İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) önemli değerlendirmelerde bulundu.
“İlk turda bizim firmamız da dahil pek çok firma sonuçları bilemediler”
İlk tur anketleri üzerine konuşan Kulat, "İlk turda bizim firmamız da dahil pek çok firma sonuçları en azından Cumhurbaşkanlığı ile ilgili sonuçları bilemediler. İkinci tur artık çok kolaydı. Ciddi bir araştırma firması sonuç bilmemesi çok beklenemezdi. İkinci turda işin evirildiği taraf görülmeye başlanmıştı. Bizim kendi twitter hesabımızda var. İkinci tur neredeyse milimetrelik bilindi ama ilk tura geldiğimizde aslında bilinemeyen nokta şurasıdır. AK Partinin çok ciddi kan kaybedeceğini görmüşüz. AK Parti yüze 42 buçuktan yüzde 35’e inmişti. 7 buçuk puanlık oy kaybı olmuştu.” dedi.
Devamında Kulat, şunları aktardı:
“Ancak Sayın Cumhurbaşkanı bu süreçte partisiyle yolunu ayıran seçmenin ittifakın içerisinde kalmasını sağlama becerisini gösterdi. Bunu nasıl yaptı. Öncelikli olarak ittifakın içini güçlendirdi. HÜDA PAR gibi siyasi partileri bünyesine alma suretiyle güçlendirdi. Bunun ötesinde Yeniden Refah Partisi’nden Milliyetçi Hareket Partisi’ne seçmenin Cumhur İttifakının dışına bir yere gitmesine engel oldu. Dikkat edilirse çok örneği görülmeyecek şekilde Cumhur İttifakı yüzde 49 buçuk Erdoğan’da yüzde 49 buçuk aldı. Normalde daha fazla ya da daha az alınması bekleniliyor. Bu bize Erdoğan’a olan vatandaş teveccühünü gösteriyor. Bizim yapmış olduğumuz kamuoyu araştırması seçimden 12 gün önce tamamlanmıştı. O 12 günlük süre kanaatim o ki seçmenin davranış modeli devletin bekası milletin devlete sahip çıkması üzerine yoğunlaştı. Yoksa ülkenin ekonomik sorunları dünde vardı. Bugünde yarında var. Vatandaş bizim gibi kamuoyu araştırmacılarına ekonomik sıkıntılardan çok şikayet ettiğini ifade ediyor. Bu şikayetini oy vermeyeceği şeklinde ifade ediyor. Muhalefetin durumuna baktım; özellikle muhalefetin terörle arasına mesafe koyamaması üzerinden bir değerlendirme yaptım. Vatandaş kanaatimce ülkenin bekasını daha çok düşündü. O değerlendirme seçimin bu şekilde sonuçlanmasına neden oldu.”
“Şu anda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en renkli meclislerinden birine sahibiz”
İkinci turda işin daha kolay olduğunu belirten Kulat, “Çünkü muhalefet karşı bir hamle yapmaya çalıştı. Muhalefet bütün tuşlara aynı anda vurdu. Yani normalde bir araya gelip çay içmeyecek olan Ümit Özdağ ile Ahmet Davutoğlu aynı yerde durdular. HDP ile İYİ Parti aynı yerde durmak durumunda kaldılar. Bu da zannedildiği gibi iki artı iki 4 etmedi 3 etti. Sayın Kılıçdaroğlu aldığı oy oranı itibariyle Atatürk’ten sonra Cumhuriyet tarihindeki en yüksek oyu alan solcu bir siyasetçi olarak dikkatimizi çekiyor. Bülent Ecevit bile yüzden 41’den yukarı çıkamamıştır. Yüzde 48 gibi bir oy almak çok büyük bir rakam. Onun açısından da böyle görünüyor ama bu işte asıl olan finaldir. Finalde seçimi Erdoğan kazanmıştır. Vatandaş teveccühünü ona göstermiştir. Erdoğan bugüne kadar girdiği 3 Cumhurbaşkanı seçiminde de yüzde 52 bandında oy aldı. Dolayısıyla Sayın Erdoğan’ın toplumsal karşılığının yüzde 50’nin üzerinde olduğu göründü. Anayasanın verdiği haktır. Sayın Erdoğan bu anlamda ciddi bir fırsat yakaladı. Ülkeye ve ümmete hizmet edebilmek için artık bir bahane problemi de yok. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en renkli meclislerinden birine sahibiz. Ayrılmış olsalar 20’e yakın partinin temsil edildiği bir meclis daha önce hiç böyle olamadı. Türkiye İşçi Partisi’nden tutun HÜDA PAR’a kadar oradan tutun Deva, Gelecek ve İYİ Parti’ye kadar farklı renklerden çok insan girmiş oldu. Eğer uyum içerisinde hareket edilebilirse bu bir kazançtır.” ifadelerine yer verdi.
“Anket şirketimize birbirinin rakibi partiler abone olabiliyorlar”
Kulat, “Anket firmaları sonuçta vatandaşa gider sorular sorarlar. Diğer firmalar nasıl yapar bilmiyorum ama biz firma olarak abone sistemiyle çalışıyoruz. Bize birbirinin rakibi partiler abone olabiliyorlar. Cumhuriyet Hak Partisi bize abone olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı da abone olabilir ya da HÜDA PAR’da abone olabilir ki böyle abonelerimiz var. Hem Millet İttifakından hem Cumhur İttifakından abonelerimiz var. Bu abonelerimizin talepleri doğrultusunda biz kamuoyuna sorular soruyoruz. Bunlar çok bilimsel işlerdir. Yaptığımız o bilimsel araştırmaların sonuçlarını abonelerimize gönderiyoruz. Biz sonuçları çok az basında paylaşırız. Abonelerimizden izin almak suretiyle paylaşırız. Paylaşma zorunluluğumuz yok. Beklentiler çok oluştuğunda seçime yakın bir açıklama yapma gereği duyuluyor. Genel itibarıyla böyle olur.” şeklinde belirtti.
“Araştırma sonuçları, seçim sonuçlarıyla uyuşmayınca biz de kendi kendimizi çek etmek durumdayız”
Kamuoyu araştırmalarının nasıl yapıldığıyla ilgili de bilgi veren Kulat, “Seçmen sayısı TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine uygun olarak alınır. En son seçimi baz alırsak Türkiye’de 57 milyon 500 bin seçmen var. Biz her ay 5 bin 750 kişiyle yüz yüze anketler yaparız ya da telefon anketi yaparız. Bu seçimde yanılmamızda (rapor olarak da onu yazdık) önemli noktalardan bir tanesi şu depremden dolayı deprem bölgesinde biz 11 ilde yüz yüze anket yapamadık telefon anketi yaptık. Dolayısıyla bir bölümü telefon anketi bir bölümünü yüz yüze yapınca (hibrit araştırma) çok verimli olmadığını gördük. Muhtemelen tek neden o değil ama yüz yüze çalışmayı 12 gün önce yaptık. Telefon anketini daha sonraki tarihlerde yaptık. Vatandaş ne söylüyorsa onları yazıyoruz. 5 bin 750 kişiye sormuşuz. Araştırma sonuçlar çıkan seçim sonuçlarıyla uyuşmayınca bizde kendi kendimizi çek etmek durumdayız. Uzman arkadaşlarımızı topladık. Geriye dönük tüm verileri önümüze koyduk. ‘Biz nerede bir yanlış yaptık’ dedik. İlave olarak Yeditepe Üniversitesinden bir rapor aldık. Kayda değer şurada yanlış yapmışız gibi bir şey elimize çıkmadı.” diye belirtti.
“HÜDA PAR meclise girdi, ikinci turdaki çalışmaları bana göre çok daha güçlü bir çalışmaydı”
Devamında Kulat, “Bu belli ki son 12 günde seçmenin belli bir oranı muhtemelen iktidar ile muhalefet arasında bir tercih yapmıştır. Türkiye’nin yüzde 40’ı Cumhur İttifakı yüzde 40’ı Millet İttifakında yüzde 10’nu HDP’de duruyor. Aslında geride kalan 10 puanı konuşuyoruz. O seçmen davranışlarına baktı muhalefet onu tatmin etmedi. Dolayısıyla seçmen davranışı açısından ortaya önemli bir sonuç çıktı. Seçmen davranışına bir örnek vereyim. Normalde Deva ve Gelecek Partisi Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden girerek meclise çok vekil aldılar. Vekillerini aldıktan sonra ikinci turda bunları çalışırken hiç görmedik. Sadece 4 milletvekiliyle temsil edilen HÜDA PAR meclise girdi. ‘Nasıl olsa biz meclise girdik’ demediler. İkinci turdaki çalışmaları bana göre çok daha güçlü bir çalışmaydı. Vatandaşı tatmin etmemiz lazım.” dedi.
“Türkiye’ye yönelik dünyadan büyük beklentiler var”
Seçimin hayırlara vesile olmasını dileyen Kulat, “İnşallah memleketinin yarınları için güzel olur. Türkiye zor bir coğrafyada yer alıyor. Bu zor coğrafyada güzel işler yapma adına dünyadan büyük beklentiler var. İki seçim arasında Ortadoğu’ya gittim geldim. Herkesin Türkiye’ye yüklediği anlam bizim yüklediğimiz anlamdan çok daha büyük. Dolayısıyla Türkiye’nin inşallah bunun hakkını veren bir ülke olması lazım. Ülkenin kangren olan sorunların çözüleceği umuduyla inşallah hayırlara vesile olur. Cumhurbaşkanımız siyasetin finalini inşallah böyle yapar.” dedi. (İLKHA)