Doğruhaber / Abdurrahman Cens
Bir kaç sene önce Dünya Kudüs Günü münasebeti ile yapacağımız basın açıklamasının hazırlıklarını tamamlamak için erkenden gittik. Şehrin basın açıklaması yapılan yerinde bir işportacı tezgâh açmıştı. Kendisine burada bir basın açıklaması yapacağımızı ve tezgâhını biraz öteye kaydırmasını rica ettiğimizde ne için basın açıklaması yapacağımızı sordu. Kudüs deyince tüm kan beynine sıçradı.
“Allah’ın Arab’ı Kürt’ten daha mı kıymetli?” diye seviyesizce bir laf etti.
Hafsalası, kudsi yönü dışında siyasi açıdan Kudüs’ün kudsiyetini anlayamayacağı için biz işimize bakalım dedik.
İslam ümmeti eğer sorunlarının kaynağını doğru teşhis etmezse her gün yeni bir sorunla mutlaka karşılaşacaktır. Hedef eğer bataklığı kurutmak olmazsa İslam âlemi bir döngü içinde tekrar aynı noktaya gelir.
Allah-u Teâlâ, bütün fitnelerin kaynağını belirtiyor: “...(Yahudiler) Ne zaman savaş ateşi yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah, o fitne ateşini söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar.” (Maide: 64)
Bugün Suriye’nin bu halde olmasının, Mısır’da darbe yapılmasının tek sebebi siyonistisrail’dir. İşgalci israil kendi istikrarı için çevresindeki hiçbir ülkede istikrar istemez. Mısır’daki darbenin siyasi okuması budur. O yüzden Mısır’ın direnişi çok önemlidir. ÜstadBediüzzaman’ın tabiri ile “Tuh o asrın gayretsiz adamlarına!” denildiği zaman yüzümüze tükürüklerin gelmemesi için bugün Mısır Müslümanları dik durmalı, direnmelidirler.
İslam baharına karşı geliştirilen bu şeytani projenin başarıya ulaşması demek, tüm dünya Müslümanlarının şevkinin ve azminin kırılacağı kötü bir çığırın başlamış olması demektir. Yılanın başını küçükken ezmek, büyük şeytanın planını daha başlangıçtayken bozmak gerek!
Kısacık bir hikâye ile meramımızın hafızalarda yer edinmesine yardımcı olalım.
Köyün birinde bir gün bir ailenin tavuğu çalınır. Babaları evlatlarına “O tavuğu bulun!” der. Çocukları ise “giden bir tavuktur” deyip önemsemezler.
Çok geçmeden koyunları çalınır. Durumu babalarına söylediklerinde baba tekrar “O tavuğu bulun!” der. Çocukları yine önemsemezler. Derken inekleri çalınır. Babalarını haberdar ettiklerinde baba tekrar “O tavuğu bulun!” der.
Çocukları, “Baba! Biz inek çalındı diyoruz sen ‘tavuğu bulun’ diyorsun. Galiba sen yaşlandın o yüzden garip konuşuyorsun.” dediklerinde baba şöyle der evlatlarına:
“Eğer siz tavuk çalındığında peşine düşüp bulsaydınız koyun çalınmazdı. Eğer koyunu bulsaydınız inek gitmezdi. Tavuğu çalan hırsız, koyunu ve ineği de çalan hırsızdır.”
Mısır’ın direnişi tüm ümmeti ilgilendirmektedir. Afrika’nın çöl sıcaklarında bir ayı aşkındır Ramazanda bile meydanları bırakmayan Mısır Müslümanlarını takdir ediyorum. Direnişleri başımızı dik tutmaktadır. Allah Azze ve Celle kendilerini muzaffer eylesin ve tüm İslam âlemini sevindirsin.