Amerikalı dilbilimci ve düşünür Noam Chomsky, Avrupa'nın Ukrayna ihtilafı sonrasında politik tercihlerinde ABD'ye daha da çok yakınlaşmasını eleştirdi.
"AVRUPA'NIN VERMESİ GEREKEN ÖNEMLİ BİR KARAR VAR"
Sputnik'e röportaj veren Chomsky, "Avrupa'nın vermesi gereken önemli bir karar var: Muhtemel bir gerileme ve hatta bazılarının tahminine göre sanayisizleşme ile karşı karşıya kalarak ABD egemenliğindeki sistem içinde mi kalacak? Yoksa kendi ihtiyaç duyduğu maden kaynakları bakımından zengin ve kârlı Çin pazarına açılan bir kapı olan Doğu'daki doğal ekonomik ortağına bir şekilde uyum mu sağlayacak?" sorularını gündeme getirdi.
Chomsky, bu soruların İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana şu ya da bu şekilde kendini gösterdiğini belirtti.
AVRUPA'NIN GEÇMİŞİNDE BENZER ŞARTLAR
Fransa'nın Charles de Gaulle döneminde NATO'dan çıkma gündemin anımsatan Chomsky, "Dünya meselelerinde bağımsız bir güç olarak Rusya ile ilişki kuran Gaullist Avrupa kavramı, Willy Brandt'ın Ostpolitik ve diğer girişimlerinde ve daha geniş anlamda Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra Gorbaçov'un önerilerinde yankı bulmuştu. Fakat yine de şu an yalnızca spekülasyonda bulunabiliriz" dedi.
Yeni bir dünya düzeninin eşiğinde olduğumuzu düşünüp düşünmediği ve Ukrayna ihtilafının büyük değişiklikler için bir katalizör olup olamayacağı sorusuna yanıt veren Chomsky, "Ortaya çıkmakta olan dünya düzeninin biçimi hakkında pek çok tartışma var" yorumunu yaptı.
"UKRAYNA KİRİZİ AVRUPA'YI ABD'NİN KUCAĞINA İTTİ"
Chomsky, "İlki dünyanın büyük bir kısmı tarafından destekleniyor. İkincisi ise Anglosfer, Avrupa, Japonya ve diğer birkaç ülke tarafından benimseniyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ABD'ye çok hoş bir armağan sundu, Avrupa'yı Washington'un kucağına itti ve böylece tek kutuplu 'kurallara dayalı' bir düzen talebini güçlendirdi. Bu gerginliklerin nasıl çözüleceğine dair pek çok belirsizlik söz konusu" değerlendirmesinde bulundu.
Bu ayın başlarında ABD'li yatırımcı Jim Rogers, Sputnik'e verdiği demeçte Avrupa Birliği (AB) gibi siyasi oluşumların tarihte hiçbir zaman ayakta kalamadığını ve bu ittifakın da halihazırda sorunlar yaşadığını söylemişti.