29 Mayıs 2015 tarihinde köylerine gelen HDP-PKK'li bir gurubun silahlı saldırıları sonucu katledilen HÜDA PAR Cizre İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şerif Şimşek ve İdil İlçe Teşkilatı üyesi Abdulcelil Talayhan, şehadetlerinin 8'incı yılında düzenlenen program ile kabirleri başında anıldı.
HÜDA PAR Cizre teşkilatı tarafından düzenlenen anma programına, İTTİHADÜL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Cizre İlçe Başkanı Reşit Gözüngül, İdil ilçe başkanı Mehmet Selim Narçin, partililer, şehit aileleri ve yakınları katıldı.
Program, okunan Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlandı. Programda konuşma yapan Molla Beşir Şimşek, şehitlerin bıraktığı davanın yolunda ilerlemek gerektiğini söyledi.
Tevbe süresi 111 ayeti ile konuşmasına başlayan Şimşek, 'Allah, kendi yolunda savaşarak ölen ve öldüren müminlerin; canlarını ve mallarını Cennet karşılığında satın almıştır. Canımız, malımız, hayatımız ilk günden itibaren Allah tarafından bizlere bedava verildi fakat cennet karşılığında bizden satın alınmıştır. Bu yüzden sözümüzde durmamız lazım. Madem iman ehli mallarını ve canlarını Allah'a satmışlarsa o vakit sözlerine sadık kalmaları lazım. Mallarını ve canlarını İslam dininin hâkimiyeti, insanları ıslahı ve Allah yolunda harcamaları lazım. Allah cc. bu yüzden mallarımızı ve canlarımızı bizden satın almıştır. Bazılarımız Allah'a verdikleri sözleri tutanlar, mallarını ve canlarını feda etmişlerdir. Yaşadıkları yerleri İslam dinini hâkimiyeti için çalışmışlardır. Şehid olmadan dünyada şahid olmuşlardır. Bu şekilde hayatlarını idame etmişlerdir. Sözlerine sadık kaldıkları için Allah Teâlâ teslimiyetlerini kabul etmiş mükâfat olarak canlarını şehid olarak almıştır. Bu yüzden Allah Teâlâ ' Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz' buyuruyor. Mezarlığa geldiğimizde ölülerin kabirleri diyoruz fakat Allah Teâlâ benim yolumda canlarını feda edenlere ölüler demeyin diyor. Bu mezarlıkta şehid Hüseyin, abdulğafur, Ayşe, fatime, Muhammed şerif, Abdulcelil, zeki ve şehid Abdülaziz'in kabirleri bulunuyor. Bu bölgede yüzlerce insan Allah yolunda canlarını feda etmişlerdir. Yüzlercesi mezarlıklarda kabirleri var ama onlar herkes gibi değil. Çünkü Allah Teâlâ onlar için ölenler demeyin diyor. Şehadeti ve müjdeyi Allah Teâlâ veriyor. Allah Teâlâ aslında şehidlerin anne babalarına, eşlerine, çocuklarına güzel bir mükâfat vermiştir. Dünyada yaşayan herkes ölmemeyi temenni eder. İnsanların fıtratında bu var. Her insan ebedi olarak bu kâinatta sağ kalmayı istiyor. Allah bu mükâfatı sadece şehidlere veriyor herkese vermiyor. Onları sağ bırakıyor. Bu müjdeyi Allah Teâlâ bizlere veriyor. Öyle bir makamdır ki Allah resulü bu makam için istekte bulunmuş. Öyle bir makamdır ki şehid, cennete girip ve tekrar dirilip dünyada Allah rızası için yeniden şehid olmayı istiyor. Muhammed şerif ve Abdulcelil bu köyün, bu beldenin gençlerini çocuklarının ahlaksızlığa, edepsizliğe, hayasızlığa düşmemeleri için mücadele etmediler mi.? Allah'ın emirlerini yaşatmak için mücadele etmediler mi? Bu yüzden şehid olmadılar mı.? Şerefli bir ölüm olmasaydı Allah resulü şehadeti temenni etmezdi. Allah bizlere de bu fazileti ve mükâfatı nasip etsin. Bize bıraktıkları İslam davasının yolundan bizleri uzaklaştırmasın" dedi. (İLKHA)