Şükrü Gündüz / Doğruhaber
Kur’an ayı olan, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin de bulunduğu Ramazan ayını geride bırakarak Ramazan Bayramını idrak edeceğiz. Ramazan Bayramını en iyi şekilde değerlendirerek en başta anne ve babalarımız olmak üzere büyüklerimizi, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret etmeliyiz.
Dargınları barıştırmalıyız, fakirleri, yetimleri, kimsesizleri ve çocukları sevindirmeliyiz.
 
Çünkü bayram, kederlerin ve sevinçlerin paylaşıldığı toplumsal bir kaynaşma günü olarak toplumun bütün kesimleri tarafından paylaşıldığı oranda bayram olma özelliği kazanır.

İslam coğrafyasında yaşanan acı olaylar yüzünden Müslümanlar bayramlarını buruk bir şekilde geçirecek. Bütün yaşanan acı olaylara rağmen bayramlarımızı güzel bir şekilde geçirmemiz gerektiğini belirten yazar Dr. M. Şerafettin Kalay Hoca, “Sevinci paylaşmak güzeldir, paylaştıkça çoğalması da güzeldir. Dolayısıyla mü’minler bayramlaşmalı, kaynaşmalı ve sevinçlerini ortaya koymalıdırlar” dedi.

BAYRAM, SEVİNCİN İZHARIDIR
İslam coğrafyasında yaşanan bütün acılara rağmen Müslümanların bayram sevincini yaşayarak bayramı idrak etmeleri gerektiğini belirten yazar Dr. M. Şerafettin Kalay Hoca, “Bayram sevinç ayıdır, bir ibadeti baştan sona Allah rızası için yapmanın gönle verdiği sürurun izharıdır. Allah Resulü (SAV) oruç tutanlar için iki sevinç anını zikrediyor. Birincisi iftar anı, ikincisi ahirette Allah’ın huzurunda mükâfatın verildiği andır.
 
Bütün Ramazan’ın bir sevinç anı vardır. Her günün iftar anı bir sevinç anı olduğu gibi Ramazan’ın bütününü eda etmiş olanların sevinç anı da iftar gibi bayramdır. Allah’ın katındaki mükâfat da apayrı bir sevinç olacaktır. Sevinci paylaşmak güzeldir, paylaştıkça çoğalması da güzeldir.
 
Dolayısıyla mü’minler bayramlaşmalı, kaynaşmalı ve sevinçlerini ortaya koymalıdırlar. İslam coğrafyasında acı günler yaşadığımız bir gerçektir. Bu acıların gönlümüze verdiği acı da bir gerçektir. Bütün bu acılara ve sıkıntılara rağmen yine de bayram yapılmalıdır. Sevinç ifade edilmelidir” dedi.

BAYRAM, BAYRAM GİBİ YAŞANMALIDIR
Bayramın ibadet şuuruyla yapılması gerektiğini ifade eden Kalay, “Allah Resulü bizden daha acılı günler yaşamış, ama bayram gelince bütün bu acıları bir kenara bırakmıştır.
 
Sahabeler aileleri ile bayram namazının kılındığı açık meydana gelmiş orada sevinçler gönülden gönüle dökülmüş ve bu sevinç dalgası bütün ümmeti saracak şekilde yaşanmıştır.
 
Bizim de sevincimizi yaşamamız, düşmanlıkları değil kardeşlikleri geliştirmek için gayret etmemiz, bu sevinç dalgasını ibadet şuuruyla bütünleştirmemiz ve böylece bayramın gönle verdiği huzur ve sükûnu hissetmemiz gerekir. Bayram, bayram gibi yaşanmalıdır” diye konuştu.

BAYRAM, TATİL DEĞİLDİR
Bayramların tatil gibi değerlendirilmesinin yanlış olacağını belirten Kalay, “İnsanların tatile ihtiyacı vardır, bu doğrudur. Ancak bu tatillerin İslami çerçeveden çıkması ve gevşemesi yanlıştır.
 
Tatil için seçilecek zaman bayramda olmamalıdır. Bayram; akrabaların, dostların, geçen hatıraları gönlünde taşıyanların birbirlerini ziyaret etmesi, yeniden dostlukların canlandırılması için fırsat edinilmesi gereken bir zaman dilimidir. Bayram uzlete çekilme, kenara çekilme zamanı da değildir.
 
Bayram namazından sonra mescitte nafile namaz kılmak mekruhtur. Bir insanın herkes bayramlaşırken namaz kılması doğru değildir. Onun da buna iştirak etmesi gerekir. Bunun manası nedir? Bayramlar insanların kaynaşması, beraber olması ve duyguların beraber yoğrulmasıdır” şeklinde konuştu.

RAMAZAN’DAKİ KAZANIMLARI KORUMAK GEREKİR
Ramazan ayındaki kazanımların bir çiçek misali olduğunu ve bu kazanımın heba edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Kalay, “Her senenin bahar mevsimi vardır. Bahar gelince çiçekler açar, yapraklar filizlenir.
 
Bahar canlılığın başlangıcıdır. Bahar tazeliğin yeniden hissedilişidir. Ramazan da bunun gibidir.
 
Yeniden ağaçlar filizlenmeye durur, çiçekler açar ve arkasından meyveler gelir. Ramazan’da yeniden bu canlanışı meyveye döndürmek mü’minlerin elindedir. Çiçekleri soldurmak, bakım yapmamak ve meyvelerini hepten kaybetmek de yine mü’minlerin elindedir. Allah, bizi şuurla hareket eden insanlardan eylesin” ifadelerini kullandı.