Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde özel bir işletmede kanaat önderleri, muhtarlar, STK temsilcileri ve basın mensuplarıyla bir araya gelen Mersin Milletvekili Faruk Dinç, yarın gerçekleşecek seçim ve yeni Meclis dönemi hakkında konuştu.
AK Parti listelerinden Mersin'de milletvekili seçilen HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Faruk Dinç, partisinin 4 vekilinin TBMM'ye yeni bir renk ve soluk getireceğini ifade etti.
Yarın gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın istikrar ve güvenden yana tercihini vererek Sayın Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı seçeceğini belirten Dinç, HÜDA PAR milletvekillerinin yapacağı çalışmalar ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"HÜDA PAR olarak Türkiye genelinde AK Parti listelerinden Batman, Mersin, İstanbul ve Gaziantep'te seçime girdik. Allah'a hamdolsun Genel Başkanımızın deyimiyle yüzde yüz başarı elde ettik. 4 vekilimizin 4'ü de Meclis'e girdi. Bazıları her ne kadar kirli algılara ve yalanlara başvurmuş olsa da bu iş bitmiştir. Mazbatalarımızı da aldık. İnşallah Meclis'e gideceğiz ve Meclis'te de bugünden sonra farklı bir renk göreceksiniz. Bugünden sonra artık Meclis'te Hakkın, Hakikatin sesi yükselecektir. İnancımızın bize öğrettiği hakikatleri hiç kimseye hakaret etmeden, hiç kimseyi ötekileştirmeden, özgür irademiz ile orada haykıracağız. Biz memleketimize hizmet için orada olacağız. Biz bu siyasetin de memlekete fayda sağlaması, memlekete hizmet yapılması gerektiğine inanıyoruz."
"Meclis'te kutuplaştırıcı dil kullanmayacağız, kimseye hakaret etmeyeceğiz"
Peygamber Efendimizin "En hayırlınız insanlara en faydalı olandır" hadis-i şerifini ölçü alarak çalışmalarını yürüttüklerini ve yürüteceklerini ifade eden Dinç, "Biz de insanlara faydalı olmak için inşallah mücadele edeceğiz ve inancımızdan, değerlerimizden, çizgimizden, duruşumuzdan taviz vermeyecek şekilde bu hizmeti yapmaya çalışacağız. Başkaları gibi kutuplaştırıcı dil kullanmayacağız. Biz kimseye hakaret etmeyeceğiz. Toplumu, insanları ötekileştirmeyeceğiz. Bizim Meclis'te olmamız siyaset kurumuna güzellik katacaktır. Siyasete ahlak kazandırmak lazım. Bazı siyasi partilerin il, ilçe başkanları, milletvekillerini geçtim genel başkanlarının kullandığı dil bile bu memlekete ciddi bir zarar veriyor. Bu memleketi kendi değerlerinden koparıyorlar. Öyle ki Meclis'te birkaç sandalye fazla almak adına; sabah akşam, aç karnına tok karnına iftiralara başvuruyorlar. Maalesef siyaseti de bundan ibaret biliyorlar. Biz siyasetin bu olmadığını, siyasetin hizmette yarış olduğunu, somut ve uygulanabilir projelerle yapılması gerektiğini Meclis'te hepsine göstereceğiz." dedi.
"Bu memleket yıllarca başörtüsü yasaklarından dolayı geride kaldı"
Yarın gerçekleştirilecek seçimde Sayın Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nu seçme konusunda vatandaşların iyice düşünüp geçmiş dönemlerle son 20 yılı mukayese etmeye davet eden Dinç, "Recep Tayyip Erdoğan'ı seçmek için çok sebebimiz var, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ise seçmemek için çok sebebimiz var. Özet olarak anlatacak olursak 2002 öncesi Kılıçdaroğlu zihniyetidir. 2002 sonrası ise Erdoğan anlayışı ve çalışmasıdır. 2002 öncesinde her şeyden önce can güvenliği yoktu, işkenceler vardı, güven ortamı yoktu. Değerlerimize, inancımıza savaş vardı. Politikalar, sürekli inancımız ve değerlerimiz üzerinden oluşturuluyordu. Mesela başörtüsü meselesi... Bu memleket yıllarca başörtüsü yasaklarından dolayı geride kaldı. Hani helalleşme falan diyorlar ya kıymetli kardeşlerim, bunlar hiç değişmemişler. Onların bir kurumsal kimliği var. O kimlik o partinin özetidir." ifadelerini kullandı.
"Gerçekten 2002 sonrasında bu memlekete cesurca adımlar atıldı"
2002 sonrasında ise Erdoğan Hükümeti ile birlikte Kürtler adına önemli adımlar atıldığını belirten Dinç, "Kürtçe okullarda seçmeli ders oldu. TRT 24 saat Kürtçe yayın yapan kanal açtı. Bunlar olumlu gelişmeler. Çünkü önceden bir anne, bir baba cezaevinde kendi oğluyla Kürtçe konuşamıyordu. Türkçe bilmediği için ve Kürtçe ya da Zazaca yasak olduğu için sadece çocuğuna bakıyordu, konuşamıyordu ve sadece onu izliyordu. Bunu CHP zihniyeti yaptı. Maalesef bugün Kürtlerin hakkını savunuyorum diyenler de gelip bize diyorlar ki oylarınızı katillerinize verin, bu kabul edilemez. Bu iktidar döneminde anne evladıyla kendi dilinde rahat bir şekilde konuşabiliyor. Gerçekten 2002 sonrasında bu memlekette cesurca adımlar atıldı." şeklinde konuştu.
"Gönül rahatlığıyla Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan yana tercihimizi kullanabiliriz"
Son olarak vatandaşların Erdoğan'dan yana gönül rahatlığıyla tercihlerini kullanabileceklerini söyleyen Dinç, "Bu iktidar döneminde Gezi olayları oldu, 17/25 Aralık komplosu yaşandı, 15 Temmuz'da darbe girişimi oldu, yakın zamanda pandemi yaşadık. En son 11 ilimizi vuran asrın felaketi olarak nitelenen büyük deprem felaketi yaşandı. Bunlar hepsi bütçe için bir kriz sebebiydi. Bunlara rağmen Allah'a hamdolsun yine ayaktayız. Bu yaşananlar CHP iktidarında yaşansaydı içecek su ve yiyecek ekmek bulamazdık. Mesela Ahmet Necdet Sezer anayasa kitabını Ecevit'e fırlattı diye bu ülkede bir kriz yaşandı. Enflasyon yüzde binlere vardı. Ülkede devalüasyon yaşandı. Binlerce fabrika ve işyeri iflas etti, yüzlerce kişi ekonomik sebeplerden dolayı intihar etti bu zihniyetin icraatları yüzünden. Bu zihniyetin memlekette bir faydası hiç olmamıştır, sadece felaket ve kıtlık getirmiştir. O yüzden yarın gönül rahatlığıyla Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan yana tercihimizi kullanabiliriz." dedi. (İLKHA)