Hüseyin Sağlam/Analiz-Haber
 
Pkk’nin Suriye kolu PYD ile bazen el Kaide bağlantılı “Nusra” grubu, bazen Özgür Suriye Ordusuna bağlı birimler çatışıyor.
Feci bir dezenformasyon var.

PYD’ye yakın kaynaklar “Kürtleri katleden radikal İslamcılar” argümanına sarılmışlar, bundan yola çıkarak Batı’dan destek ummaktadırlar.

Esad rejimine muhalif çevreler ise PYD’nin Esad ile bağlantılı olduğunu iddia ediyor ve aralarında anlaşma olmasına rağmen PYD’nin ihanet ederek kendilerine saldırdığını söylüyorlar.

PYD’nin kirli bir sicilinin olduğu herkes tarafından biliniyor. Klasik Pkk mantığına sahip olan örgüt kendinden başkasına hayat hakkı tanımamasıyla tanınıyor. Kendisine ve Esad rejimine muhalif olan Kürdlere yönelik suikastleri ile uzun süre gündemde kalmıştı PYD. En son yaptığı haksızlıklara itiraz etmek için protesto gösterisi düzenleyen Amude halkına yönelik bir katliam gerçekleştirmişti.

Şimdiki çatışmalarda yine kirli bir yöntem ve dil kullanıyorlar.

El Kaide bağlantılı Nusra cephesiyle olan çatışmaları “Kürtler ve İslamcıların çatışması” şeklinde duyurmaya çalışıyorlar.
Türkiye’deki uzantıları da Kürdistan’ın bütün İslami oluşumlarını düşman kategorisine alarak hedef gösteriyorlar.
“Derin” mahfillerden hemen destek geliyor onlara. Odatv adlı karanlıktan beslenen gruptan destek olarak anlaşılacak açıklamalar geliyor.

H. Vodinali imzalı yazıda çarpıtma ve yalanda sınır tanınmıyor. Bu arada kaynak olarak gösterilen yerler de “Bozacının şahidi şıracı” sözünü hatırlatıyor.

“Türkiye ise 5 bine yakın El Kaideciyi kendi topraklarında ağırlıyor. Bu tipler sadece Hatay ve Gaziantep gibi sınır illerinde değil artık her yerde görülüyor. Mesela son olarak İstanbul Taksim’de fotoğraflanan tiplerin El Kaideci olması büyük olasılık. ANF Ajansı’nın iddiasına göre 100 kadar Keşmirli militan Taksim’deki otellere yerleştirildi.”

Uçuk iddialar bir yana bir de şu yalanlara bakar mısınız?

“Bu El Kaideci teröristler aynı eski Türkiye Hizbullah’ı gibi, devlet koruması altında icap ederse PKK’ya karşı da kullanılmaya hazırlanıyor. Özel Harekat kamplarında eğitilip, Cizre’de gün ortasında kafa kesen Hizbullahçıların domuz bağlarıyla katlettiği Takaroflarla başından vurduğu insanları hatırlayın.”

“Hatırlayın” diyen adamlara bakar mısınız! Bu adamlar D. Perinçek, Y. Küçük tayfasından kişiler.

Beka kampında Öcalan’la görüşüp Pkk’yi Hizbullah’ın üzerine salanlar bunlar.

Evet, hatırlıyoruz.

Her kirli işin altından bunların çıktığını, Pkk’yi yönlendirip “kontrollü bir savaş”la işleri idare ettiklerini hatırlıyoruz.

Hizbullah’a olan düşmanlıkları ise “kuyruk acısından” kaynaklanıyor.

Bir tarafta “çözüm süreci” tartışılıyor, öte tarafta Pkk ile eski dostları birbirlerine göz kırpıyorlar.

Bakmayın süslü laflarına, medyayı kullanırken başvurdukları yalanlara.

Bunlar adam olmaz!

Adam yerine koyarsan zarar edersin!