Zekeriya Yapıcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

Millet İttifakı'nın HÜDA PAR'a yönelik söylemlerine ilişkin soruyu yanıtlayan Yapıcıoğlu, ''Kılıçdaroğlu mağlubiyete bir kılıf hazırlamak için ya da acaba kazanabilir miyim diye bişeylere sarılmak için bir şeylere ihtiyacı vardı. Acaba aradığım şeyi HÜDA PAR'da bulabilir miyim diye.. Daha önce biz Millet İttifakı'nın bileşenleriyle görüşüyorduk, bundan sonra da görüşürüz yani siyasi partiler arasında diyalog kapılarının açık olması gerektiğini hep savunduk ve hep aynı düşüncedeyiz. Fakat o gün bizimle görüşenler kurmuş oldukları kirli ittifakın üzerini örtmek için bir şala ihtiyaç duyuyorlardı. Şöyle bir hesap yaptılar. Kılıçdaroğlu muhtemelen dedi ki CHP'nin yüzde 25 civarı bir oyu var, İYİ Parti'nin yüzde 15 civarı bir oyu olduğu hesap ediliyordu. İşte yüzde 10 da HDP'den gelirse yüzde 50 civarı eder. İşte Saadet partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi'nin de katkısıyla birinci turda işi götürürüz.. Yalnız kurmuş oldukları ittifaklarının sadece partilerden ibaret olmadığı zaman içerisinde anlaşıldı. Kandil'den Pensilvanya'dan her gün destek mesajları geldi. Uluslararası bir kampanya başladı. Batıdaki pek çok dergi ve gazete manşet yaptı. Sayın cumhurbaşkanı kampanyasında bunu kullandı. Biz de söyledik. Pensilvanya ve Kandil 'in desteği Kılıçdaroğlu ile birlikte diye. Kılıçdaroğlu bunun çok fazla etki yapmayacağını düşündü ilk başta sonradan acaba etki eder mi veya ne kadar etki eder ki belki bunun ölçümlerini de sahada gördüler.. Onlara biz sizin desteğinizi istemiyoruz diyemedi dese çünkü eğer HDP denklemin dışında kalsa kuvvetle muhtemel yüzde kırkı bile bulamayacak.. Öyleyse ne yapalım bunun üzerini örtmek için bir şeye ihtiyacımız var. Öyleyse ne yapalım biz de HÜDA PAR üzerinden Cumhur İttifakı'nı vuralım. Şimdi düşünebiliyor musunuz şuanda hala söylüyorlar bizim parti programımızdan bazı alıntılar yaparak onları çarpıtarak, takla attırarak bazı kelimelerle oynayarak algı yapmaya çalışıyorlar ve şunu söylüyorlar siz bu HÜDA PAR'ı meclise taşıyorsunuz. Bizde onlara diyoruz ki, birinci turda meclis seçimleri bitti bundan sonra ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimleri ve iki aday yarışıyor. Kılıçdaroğlu ve Erdoğan yarışıyor. Kılıçdaroğlu ve Yapıcıoğlu yarışmıyor. Ama sanki halen daha meclis seçimleri devam ediyormuş gibi ya da cumhurbaşkanı adayı bir HÜDA PAR'lıymış gibi sürekli HÜDA PAR üzerinden kampanya yürütmeye devam ediyor. Bu da onların tükenmişliğini, çaresizliğini ellerinde hiçbir şey olmadığını, halka verecekleri bir vaatleri olmadığını görmüş olmalarından kaynaklanıyor. HÜDA PAR meşru bir siyasi parti. Kandil'deki terör örgütünün ele başları her gün Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı bunu söyleyince Kılıçdaroğlu çıkıp diyor ki Erdoğan Kürtlere terörist dedi. Yetmiyor bir de diyor ki kimler kimlerle beraber işte siz de HÜDA PAR'la berabersiniz. Başka bir malzeme yok ellerinde acaba burdan bişey çıkar mı.. Birinci turda bunu yaptılar özellikle CHP ve İYİ Parti. Bize çokça hakaret ettiler. Bir de CHP'nin Belediye Başkanları özellikle.. Onlar da çıktıkları mitinglerde bunları söylediler. Onları şikayet ettik, savcılığa bildirdik, haklarında tazminat davaları açtık. 

Bugün Meral hanıma sormuşlar, HÜDA PAR sizi dava etmiş diye, benim için şereftir demiş. Hayırlı olsun, şeref madalyası dağıtmaya devam edeceğiz. Bu müfterilerin, iftiracıların bu yalancıların yalanlarını mahkeme salonlarında yüzlerine vuracağız. Mahkum oldukları zaman da bütün millet yalancılıklarını görecek inşallah'' dedi. 

''Bizim herhangi bir örgütle ilgimiz yok'' diyen Yapıcıoğlu açıklamalarına şöyle devam etti;

''Biz sırtımızı kimseye dayamadık biz müstakil bir siyasi partiyiz. Bizim yurtdışı ya da yurt içinde herhangi bir illegal örgütle ilgimiz yok. Biz bir siyasi partiyiz. Defalarca bunu söyledik. Gayrımeşru yollarda bizim ayak izimiz yok. HÜDA PAR 2012 yılında kurulmuş bir siyasi parti. Bunu ısıtıp ısıtıp tekrar gündeme getiriyorlar. 20 yıl 30 önce olmuş olayları HÜDA PAR şunları yaptı diye getiriyorlar. Madem sizin elinizde deliller var, madem kırmızı bültenle aranan isimler HÜDA PAR'da görevdeler bunu niye siz sosyal medya üzerinden vatandaşa söylüyorsunuz ki. Bütün siyasi partiler parti kademelerinde görevlendirdikleri insanların bütün kimlik ve ikamet bilgilerini emniyete, valiliklere ve yargıtaya vermek zorundalar bizde bilgilerini verdik. Madem bizim arkadaşlarımız kırmızı bültenle aranıyor siz sosyal medya üzerinden algı yapacağınıza götürüp emniyete bildirsenize.. Bu bile tek başına onların nasıl bir algı çalışması içerisinde olduğunu gösteriyor.  FETÖ yargısının kumpasına uğramış arkadaşlarımız var parti içerisinde fakat onların kumpas olduğu onların FETÖ yargısının belki önünü açmak için, insanları mağdur etmek amacıyla yargıyı bir silah gibi kullanmak suretiyle açmış olduğu davalar var. Ama o davalar onların dediği gibi mahkumiyetle sonuçlansaydı şimdi nasıl parti içerisinde siyaset yapabilirlerdi ki? Ben hukukçuyum. Bir yıldan fazla ceza alan kişinin siyasi parti içerisinde faaliyet göstermesi mümkün değil. Ama söylüyorlar. Nasıl olsa buna inanan birileri çıkar diye.. 

''Sahiplenme'' kelimesi üzerinden yapılan provokasyonlara yanıt veren Yapıcıoğlu, ''Akşener'e kendi üslubuyla cevap vermeyeceğim. Eğer parti programımızı okumuş ve anlamamışsa ki okuduğunu anlama kapasitesi ve Türkçe bilgisi vardır. Biz diyoruz ki bir fon oluşturulsun, mirasçısı olmayanların mirası o fona aktarılsın o fon da fakirlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı için kullanılsın. Ne diyorlar kadını bir eşya gibi görüyorlar peki bu düz mantıkla (CHP'nin parti programı) engelliler, kimsesiz çocuklar eşya mı? Normal bir zeka seviyesi olan ve Türkçe bilen herkes buradaki sahiplenmenin ''devletin sahiplenmesi ve sosyal destek sağlasın'' anlamına geldiğini anlar. Bile bile çarpıtıyorlar. Eğer bir partinin bir genel başkanı bu cümleyi okuyup anlayamıyorsa yazıklar olsun. O makamda oturmamalı. Okuduğunu anlayamıyorsa ondan memlekete ne hayır gelir. Eğer okuduğunu anlıyorsa bile bile sadece bize kara çalmak için çarpıtıyorsa o zaman yine yazıklar olsun. Bir de üçüncü bir ihtimal var. Şu bir cümleyi okuma zahmetine katlanmadan bir kelimeye birkaç harf ekleyip (sahiplenmenin sahiplendirilme olarak yansıtılması) çıkıp kameralar önünde bir partiye saldırıyorsa yine yazıklar olsun. Sahiplendirme sokak hayvanları için kullanılan bir kavram. Ben de diyorum ki Meral hanıma bütün kadınlar dava açmalı veya bu sözü kullanan her kimse. Bizim söylemediğimiz bir şeyi sanki biz söylüyormuşuz gibi söylüyorsa aslında onlar kadına hakaret ediyor. Ne demek sahiplendirilmek ya? Biz destek çıkılması anlamında söylüyoruz. Aynı şey CHP'nin de programında da  var ama biz sanki onları cansız bir eşya gibi görmüşüz de hakaret etmişiz gibi yansıtıyorlar. Sahiplendirme nerde var, çıkıp göstersinler. Önce CHP'den geldi. Parti programımızı didik didik okuyorlar. Acaba nereden ne çıkarabiliriz, büyüteçle bakıyorlar. Bu yolun sonu mahkemeye gidiyor. 

(HÜDA PAR KADINLARIN ÇALIŞMASINA NASIL BAKIYOR?) Yapıcıoğlu konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ''Parti programımızda çok net yazdık. Kadın isterse çalışır buna hiçbir engel yok. Benim eşim üniversiteyi okuyamadı. CHP zihniyeti yüzünden. Şimdi bize kara çalıyorlar. Bunlar kadını eve hapsedecekler, okula da göndermeyecekler. Benim kızım üniversiteyi bitirdi şimdi ikinci üniversiteyi okumak istiyor. Kadınlar örtülüdür diye okumamalı, kamuda görev almamalı diyenler kadının çalışmasının ve okumasının önünü açıyorlarmış biz de önünü kapatıyorlarmış öyle mi? Bu kadar basit cümlelerle bu milleti kandırabileceklerini düşünüyorlar ama millet kanmadı. İşte 14 Mayıs seçim sonuçları. 28 Mayıs'ta millet çok daha büyük bir silleyle onlara diyecek ki siz oturun oturduğunuz yerde, siz yalanlarla iftiralarla iktidara gelebileceğinizi düşünüyorsanız çok beklersiniz.

Yargı bağımsızlığından bahsediyorlardı kendileri henüz hiç bir şey değilken biz geldiğimizde şunlar serbest kalacak, şunlar cezaevine girecek diyorlar. Kimsiniz siz ya? Ne zaman hakim oldunuz, ne zaman savcı oldunuz? Bahsettiğiniz kişilerle ilgili ne zaman dava açıldı? Kalp işaretleri yaparak sevgi pıtırcıkları oldular biz bütün meşru siyasi partilere saygılıyız dediler, 11 yıllık siyaset sahnesinde olan HÜDA PAR'la ilgili bugüne kadar olumsuz cümle kurmayanlar sayın Cumhurbaşkanına destek açıklamamızdan sonra birden bire kökümüzü kazımaktan bahsettiler. Bu mu sizin demokratlığınız?

Hakaret bir fikir özgürlüğü değil. Bir başkasına kendini açıklama hakkı bile tanımayan.. işte onların demokratlığı bu kadar. Biz onların seviyesine düşmeyeceğiz ama attıkları iftiraların hesabını hukuk önünde soracağız.'' dedi. 

Yapıcıoğlu ''Millet İttifakına katılmanız yönünde bir davet oldu mu?'' sorusunu ''Bazı bileşenleriyle görüşmelerimiz oldu, resmi bir davet almadık ama dolaylı olarak bazı teklifler, aracılar geldi. Biz teklifleri kabul etmedik. Kabul etmediğimiz için ittifak gerçekleşmedi. CHP zihniyetiyle genetik uyuşmazlığımız var. Biz o zihniyeti iyi tanıyoruz. Memleketin bugün yaşadığı sorunların hemen hepsinin altında CHP zihniyetinin yattığını çok iyi biliyoruz. Tek parti faşizmi dönemini iyi biliriz. Onun bir daha hortlamaması için de cumhur ittifakından yana tavrımızı koyduk.'' ifadeleriyle yanıtladı.