Okuma kavramı ile kitap okuma arasındaki farklılık ve benzerlikleri dünyevi ve manevi yönleriyle ele alan İdeal Eğitim Vakfı Başkanı Muhammed Şakir, ilmi merkeze alan medeniyetler ile 'Oku' emrinden uzaklaşan toplulukların karşılaştıkları akıbetlere dikkat çekerek şu anki toplumun geldiği noktaya temas etti.

Okumayı, yazılı bir metnin gözle takibi ve aynı zamanda beyinin algılaması olarak tanımlayan Şakir, "Yazılı bir metin dediğimizde aklımıza kitap gelir. Okuma sadece yazılı bir metin üzerinden yapılmaz ve bundan ibaret değildir. Çünkü varlığın tamamı bir kitaptır. Varlık, iç içe geçmiş bir kitap veya varlığın her bir bölüm ya da parçası koca bir kütüphaneyi dolduran bir kitap konumundadır. Mesela kâinat bir kitaptır. Kâinatta var olan her şey kitabın birer sahifesi, bölümü ve parçasıdır. Aynı zamanda insan da bir kitaptır. Onun için bazı büyüklerimiz kâinat için 'Kitab-ı Kübra' yani büyük kitap, insana da 'İnsaniyet-i Kübra' demişlerdir. Kitaplara da baktığımızda sahifelere sığdırılmış bir insandır." dedi.

"İdeal bir Müslüman için okumanın nedeninde Allah'ın emri olmalıdır"

Şakir, "Okuma dediğimiz zaman kainat, dünya ve insana bir kitap olarak bakmalı ve okumalıyız. Bugün itibariyle okuma denildiğinde konuşma, değerlendirme ve ilişkilerde sadece kitap anlaşılmıyor, fakat bizim için önemli olan şey fiziki kitaptır." ifadelerini kullandı.

"Kitap okuma neden önemlidir? Kitap okumayı önemli kılan nedir?" sorularını yanıtlayan Şakir, "Her şeyden önce Rabbimiz okumayı emrettiği için önemlidir. İdeal bir Müslüman için okuma dediğimizde 'Niye okuyoruz, neden okuyoruz'un cevabı 'Rabbimiz emrettiği için okuyoruz'dur. Alak Suresinde ilk 5 ayet tamamen okuma üzerinedir." şeklinde konuştu.

Hadis-i şeriflerde de okumanın önemine vurgu yapıldığını belirten Şakir, "Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın, 'En hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir' hadisini hatırlatarak Allah'ın emri ve Efendimiz'in o emri yerine getirirken ki durumunun Müslüman için okumanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekti.

"Okumak, fıtri ve temel bir ihtiyaçtır"

İdeal Eğitim Vakfı Başkanı Muhammed Şakir

İslam medeniyetinin okuma üzerine inşa edildiğini ifade eden Şakir, "Bu medeniyetin merkezinde kitap ve okuma vardır. Ondan dolayı bugün bir Müslüman, bireysel olarak toplumun en küçük birimi olan ailesini ve daha sonra toplumu konusunda inşa, ıslah ve ihya noktasında bir çaba sorumluluk içerisine girerse her şeyden önce okuma ile başlamalıdır." diye belirtti.

Kitap sadece okuma için değil, insanın fıtri ve temel ihtiyacı olduğu için de önemli olduğunun altını çizen Şakir, "İnsanın fıtri ve temel ihtiyacı dediğimizde, insan okumadan edemez. Nasıl ki bedenin sıhhati için, dünyevi-uhrevi vazifeleri yerine getirmek veya bedenin diri olması için midenin yemeğe ihtiyacı varsa ruhun da ayakta kalması için beynin okumaya ihtiyacı vardır. Midenin beden açısından önemi ne ise ruhun midesi de beyindir diyebiliriz. Onun gıdası yemek, bunun gıdası okumaktır. Bununla insan hem dünyevi hem uhrevi vazifelerini yerine getirebilir." ifadelerini kullandı.

Şakir, "Okuma biz Müslümanlar için olmazsa olmazlardan bir tanesidir. Mesela Rabbimiz 'Deki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' diye buyurmaktadır. Okumayla insan kendisini, varlığını ve en nihayet Rabbini tanır. Okuma, taklitten kurtulmanın yegâne anahtarlarından bir tanesidir. Taklit dediğimizde, geçmişten süregelen şeyler nasılsa okumadan bunlardan kurtulması mümkün değildir. Toplumumuzun bu günkü hali biraz daha bunu izah eder niteliktedir." şeklinde konuştu.

"Okumayla arasına mesafe koymuş topluluklarda medeniyet gerilemiş, çözünmenin yolu açılmıştır"

İyi ile kötü, hayır ile şerrin birbirinden ayrımının okumadan geçtiğine dikkat çeken Şakir, şunları söyledi:

"İnsan fıtratına aykırı fikir ve düzenlere itiraz etme, başkaldırının anahtarı da okumadır. Yani insan okuyamıyorsa iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edemeyeceğinden dolayı neye neden itiraz edeceğini de bilmeyecektir. Eğer insan doğru ve isabetli okursa iyiden yana tavır alır ve kötüyü de reddeder. Hak-batıl mücadelesinin temelinde de kâinatı, insanı ve kendisini okuması-okumaması yatmaktadır. Yani eğer insan doğru bir şekilde okumuşsa hakkın yanında olacak, okumamışsa batıldan da batıla kulluk etmekten de kurtulamayacaktır. Bu da okumamanın zararlarından bir tanesidir."

Şakir, "Okuma dediğimizde okunan şeyin anlaşılması, yorumlanması, yaşanması ve aktarılması gerekir. Allah Resulü 'Oku' emriyle muhatap olduktan sonra bilindiği üzere okudu, okuduğunu anladı, hayatına tatbik etti, yorumladı ve aynı zamanda aktardı. Dolayısıyla İslam medeniyeti bu altın kurallar üzerine bina edilmiştir." dedi.

Okumanın önemini İslam medeniyeti üzerinden örneklendiren Şakir, "İslam medeniyetine baktığımızda okumanın zirvede olduğu dönemler vardır ve bu dönemde medeniyet parlamış, ümmetin birlik ve beraberliği zirveye çıkmıştır. Ne zamanki ümmet okumayla arasına mesafe koymuş, gaflete dalmış, şer-i vazifelerini ihmal etmişse o dönemde medeniyet gerilemiş, toplum karışıklıklarla meşgul olmuş, ihtilaflar baş göstermiş ve yavaş yavaş çözünmenin yolu açılmıştır. Müslümanlar bugün ciddi sıkıntılar yaşıyorsa bunun temelinde okuma noktasındaki ihmalkarlık vardır. Yani bunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki okuma insanın hayatına ruh veren bir kandır." diye kaydetti.

"Müslüman bir gencin günlük vird olarak Kur'an ve Hadis ekseninde okuması olmalıdır"

İdeal bir Müslüman gencin programının Kur'an ve Hadis merkezli olması gerektiğini sözlerine ekleyen Şakir, bunların merkezde olduğu bir hedefe doğru yol alabilmekle beraber toplumun irşadı, ıslahı ve ihyasına da buradan start verirken insanın kendisiyle başlaması gerektiğini söyledi.

Teknoloji çağıyla beraber okuma oranlarındaki düşüklüğün sebebini özetleyen Şakir, "Özellikle teknolojinin her yeri kapladığı böylesi bir zamanda çoğunlukla 'zamanım yok, okuyamıyorum, nasıl okuyacağım' ifadelerini duyuyoruz. Halbuki Müslüman bir genç günlük vird olarak Kur'an ve Hadis ekseninde okuması olmalıdır. Burada zaman şikâyeti insanın acizliğini gösterir. Kişi isterse okumak için zaman ayırabilir. Günde 3-5 sayfa olabilir ve bunu günlük vird haline getirebilirse ayda bir ve hatta iki kitap rahatlıkla okuyabilir. Gerçek manada zamanımızın hesabını yaparsak hakikaten vaktimizin önemli bir kısmının çok boş şeylerle geçtiğini görebiliriz." dedi.

Şakir, son olarak "İçerisine girdiğimiz süreç itibariyle eğitim-öğretim sona erecek, yaz dönemi gelecek ve insanların dinlenme, tatil gibi hesapları vardır. İdeal bir Müslüman gencin hesabı ise 'yaz tatili süresince okullar açılıncaya kadar nasıl bir okuma programı oluşturmalıyım? Zamanımı nasıl değerlendirmeli, eksiklerimi nasıl gidermeliyim ve Müslümanlara nasıl faydalı olabilirim?' hesabıyla geçmelidir." tavsiyesinde bulundu. (İLKHA)