AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, canlı yayında açıklamalarda bulundu. Seçimleri değerlendiren Yıldırım, ATA İttifakı adayı Sinan Oğan'ı neden aradığını açıkladı.
Binali Yıldırım açıklamasında, ''Ben Sinan Oğan'ı tebrik etmek için aradım. Sizin görüşleriniz ile bizim görüşlerimiz arasında küçük bir fark var dedim. Şu anda Sinan Oğan'ın müşterisi çok. Sinan Beyle görüşme yapılıp yapılmayacağının kararını ben veremem. Sinan Bey'in de çok havaya girmemesi gerekir. Aldığınız oyu pazarlamaya kalkarsanız; ticarete dönüştürseniz o seçmen size çok hoş geldin demez. Ne yapıyorsun kardeşim benim oyumu pazarlık yapma hakkını sana kim verdi der. Biz Cumhur İttifakız, bizim ittifakımızda kişisel menfaatler yok. Biz menfaat ittifakı değiliz. Karşıdaki menfaat ittifakı. Bunu rahatlıkla söylüyorum. Dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar, herkese yardımcılık veriyorlar.'' ifadelerini kullandı.
Binali Yıldırım gündeme ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı;
Kararı veren millet. Seçimin kazananı belli. 600 milletvekilinin 323'ünü almış mı? Salt çoğunluk şartı olmasa 2 buçuk milyon oyla Tayyip Bey kazanmış. Bugün vatandaşı milleti bir daha sandığa götürüp yormak gibi bir durumla karşı karşıya kalmayacaktık. İçinde terör örgütlerinin sempatizanları var. 4 tane bedavacı parti var. Sonuç ne? 24.4 CHP ne uzanıyor ne kısalıyor. Biz de kaybettik. Oy oranında bir azalma var. İttifak olarak düşündüğümüzde onlarla aramızda ciddi bir oy farkı var. Şu anda ittifakları konuşuyoruz.
ÇALIŞANLARIN ENFLASYON ALTINDA KALMASINA RIZA GÖSTERMEYİZ
Biz 21 yıllık iktidarız çok çok yaptıklarımız var yapamadıklarımız var. Bizimle dünyaya gözlerini açan 6 milyon çocuk var. Ekonomik olarak sıkıntı yaşamayan hangi ülke var. Enflasyonu artmayan ülkelerin enflasyonu artmış. İnsanlara maaş vaat etmek yerine enflasyonu gündemden düşürmek. Buna rağmen biz şöyle bir şey yaptık. Bu enflasyon bugünden yarına düşmüyor sabit gelirleri koruyalım dedik. Temmuzdan itibaren hem asgari ücret hem işçilerin artışı oldu. Memurların da arttı. Dolayısıyla hiçbir şekilde çalışanımızın enflasyonun altına kalmasına rıza göstermeyiz.
(Kılıçdaroğlu'unun oy kullanıldığınız sandığın başında bekleyin açıklaması)
Gidiyoruz kuyruğa giriyoruz, oy kullanıyoruz de mi. Bir sandıkta 350 oy var o kadar kişi gelse beklese sığar mı ya. Bu sorumsuz bir açıklama. Bu ülke nasıl seçim yapılacağını yeni öğrenmedi. Bu saçma sapan bir şeydir. Bunun ne anlama geldiğini anlamıyorum. Seçim gecesi belediye başkanlarını sahneye sürdüler. Oyumuz yüzde 60 70 dediler. Orada her partinin temsilcisi var. Oylar sayıldıktan tutanak tutulduktan sonra kim ne yaparsa yapsın. Türkiye seçim yapmada bir numaradır. Ama ne yazık ki sayın Kılıçdaroğlu daha seçim olmadan ben YSK'ya güvenmiyorum dedi. İtirazlar yapılıyor, değerlendirilirken de her partinin orada temsilcisi var. Onlar izliyorlar oy hakları yok. İtirazlarını da oylamadan önce dinliyor. Heyet dinliyor yazının mahiyetine bakıyor Kabul edilecekse ediliyor edilmeyecekse reddediliyor.
(Kılıçdaroğlu'nun 50+1 alamadılar açıklaması)
Biz derdik ki en fazla oyu alan seçimi kazanabilir diyebilirdik, yapmadık. Biz dedik ki temsilde adalet olsun. Küçük büyük her partinin verdiği oyunun mecliste temsil edilebiliyor. Neticesinde bize yarısının oyunu alamadın diyen rakibin daha iyisini yapması lazım. Arada 2 buçuk milyon oy farkı var neye ragmen 21 yıldır iktidardayız. Neye rağmen 5 partiye rağmen neye rağmen sürekli izim değiştirip tanınmamaya çalışan HDP'ye rağmen. Atatürk partiler üstü bir kavramdır. Kurtuluş savaşını yönetmiş. O günlerde ülkeyi işgal eden işgalciler sömürmeye devam ediyorlardı. Bu millet sömüremediler. Şöyle söylemler oldu CHP'lilerden Atatürk'e gerekli özenin gösterilmediğinden yakınılıyordu. Kemal Bey'de Atatürk konusuna girmemek için hayat pahalılığı için mutfaktan yayın yaptı. Orada Atatürk portesi yoktu. Ortak Mutabakat metninde iki yerde ismi geçiyor. Biri Atatürk Havalimanında biri de Atatürk Orman çiftliğinde. CHP Atatürkçülüğün lafını yapıyor. Biz icraatını yapıyoruz. Ben Atatürkçülük yarışı yapacak değilim bu milletim bileceği bir şey. Ama sen bugün İHA'nnı, tankını yapabiliyorsan savunma sanayinde dışa bağımlığını yüzde 20'ye düşürdüysen bu Atatürkçülüktür.