14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında aday olduğu Gaziantep'te temaslarına devam eden AK Parti Gaziantep Milletvekili Adayı ve HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, bir TV'nin canlı yayın konuğu oldu.

Kürt halkının elde edilen kazanımların farkında olduğunu dile getiren Demir, bu kazanımlarının daha da arttırılması ve Kürt meselesinin adalet temelinde çözülmesi için Meclis'te olmaları gerektiğini kaydetti.

Depremzedelerin yaralarının sarılması için ilk günden itibaren sahada olduklarını da belirten Demir, "Depremden bu yana depremzedelerle birlikteyiz, her gün onları ziyaret ediyor, gidip geliyoruz. Bayramda ve bu seçim sürecinde de onları ziyaret ediyoruz. İlk günlerde yaşanan sorunların bugün kalmadığını görebiliyoruz. Depremzedelerin geneli konteynerlere taşınmış durumdalar. Konteyner, elektrik ve su altyapılarında kısmi sorunlar var, onlar mühim sorunlar değil, şikayetçi olan kimse yok, çünkü yapıldığını görüyorlar. Gelecek konusunda ümitleri var, bir an önce asli konutlarının tamamlanıp evlerine geçmeyi istiyorlar. En büyük ümitleri budur. Acıları tazedir, evlerinin teslim edilmesi ile acılarının dindirilmesini istiyorlar. Cumhurbaşkanı da bir yıl içinde evlerinin tamamlanıp teslim edileceğini söylemişti. Birçok yerde konutların yapımına başlandı, hatta bazı köylerde evler teslim edildi bile. Bu halkımıza ve afetzedelere çok büyük bir umut oldu. Bir yıl içinde evlerin tamamlanıp teslim edilmesini umut ediyoruz." dedi.

"HÜDA PAR'ın Cumhur İttifakı'na dahil olması Türkiye'nin geleceği içindir"

"HÜDA PAR'ın Cumhur İttifakı'na dahil olması Türkiye'nin geleceği içindir" diyen Demir, şunları kaydetti:

"Ülkemizin geleceğini tehlikede gördüğümüzden, Müslüman milletimizin bize ihtiyacı olduğu kanaatine vardık. Türkiye'nin HÜDA PAR'ın temiz ve dürüst siyasetine ihtiyacı olduğunu gördük ve bu yükü yüklenerek Cumhur İttifakı'na katılmaya karar verdik. Neden Türkiye'nin HÜDA PAR'a ihtiyacı var? Şu an iki alternatif var. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı. Allah memleketi Millet İttifakı'nın eline düşürmesin, milletimizi bununla imtihan etmesin. Biz Erdoğan'ı da Kılıçdaroğlu'nu da çok iyi tanıyoruz. AK Partiyi de tanıyoruz, CHP'yi de tanıyoruz. Belki 20'li yaşlarında olan gençlerimiz CHP'yi tanımıyor olabilir, fakat Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar yaşanan bütün sorunların, acılarının ve katliamların altında CHP zihniyetinin imzası var. Camilerimizin ahıra çevrildiği zamanları, Kur'an'ın yasaklandığı zamanları unutmadık. Alimlerimiz mağaralarda, dağlarda Kur'an dersi vermeye mecbur kaldılar. Ezan yasaklandı, Türkçe okutuldu. İslami alfabe, kılık kıyafet, her şey yasaklandı. Sarık yerine şapka dayatıldı. Bunun için İslam alimleri idam edildi.

Bu millet böyle zamanlar gördü, unutulamaz acılar yaşadı. İşte CHP zihniyeti böyle bir zihniyettir. Gençlerimiz bunu bilmeyebilir fakat bu memleket, bu millet, böyle günler gördü ve yaşadı. AK Partiden de şikayetler olabilir, fakat 20 yılı aşkın bir süredir çok güzel hizmetler yapmayı başardı. Türkiye'nin geleceğini inşa edecekse, yine Erdoğan inşa eder. Bu ittifakla hep birlikte inşa edeceğiz. Halkımız bu seçimin CHP ve AK Parti arasındaki bir seçim değil, memleketin geleceğinin seçimi olduğunun bilincindedir. CHP zihniyetinin bir daha bu memlekete hâkim olmasını istemiyor. Çünkü CHP milletimizin tüm inanç ve değerlerine savaş açan bir zihniyetin sahibidir. Halkımızın da Cumhur İttifakı'ndan yana tercihlerini kullanılmasını talep ediyoruz."

"Kürt meselesinin çözümüne dair umutlarımız var"

CHP'nin iktidara gelmesinin asıl kaybedenleri Kürtler olacağını dile getiren Demir, "Kürt meselesinin çözümüne dair umutlarımız var. Bazıları CHP ile ittifak kurup, 'Kürt Sorununun çözümünün sahibi biziz' diyor. Fakat Kürtler çok iyi biliyor ki; CHP, Kürt meselesinin çözümü değil; bilakis asli sebebi ve kaynağıdır. Bu büyük yaranın, büyük meselenin mimarı CHP'dir ve sorunun mimarı çözüm olamaz. CHP, bütün medya organlarıyla parti programımızda Kürt Meselesine dair görüş ve çözüm önerileri üzerinden partimize saldırıyor. CHP ve müttefikleri Kürtler hakkında samimi değil. CHP'nin iktidara gelmesinin asıl kaybedeni Kürtler olacaktır. Kürt meselesindeki ilerleme ve kazanımlar da kaybedilecek ve bu yara daha da derinleşecektir. Çünkü Sayın Erdoğan ile 20 yıldan beridir Kürt meselesinin çözümü noktasında çok güzel adımlar atılmıştır. Yeterli değildir, daha da atılması gereken adımlar var." diye konuştu. (İLKHA)