PKK’nin siyasi uzantısı kabul edilen Yeşil Sol Parti de sosyal medya hesabından bu konuda bir paylaşım yapmış:

“Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, 51 yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın Karşıyaka mezarlığındaki anmasına katıldı. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz, anıları mücadelemize ışık tutmaya devam edecek.”

Ortada gerçekten de yolu aydınlatan bir ışık var mı yok mu bilemiyorum; ama aynı yolda yürüdüğünüz konusu büyük bir aldatmaca!

Aslında sizin onlardan söz etmeniz ve hatta anmanız bile büyük bir çelişki barındırıyor.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları “Komünist devrim” hayaliyle yaşayan, bu yolda eylemlere girişen kişilerdi. Ama en önemli özellikleri NATO ve Amerika karşıtı olmalarıydı.

Soygun yaptılar, adam kaçırdılar, okul bastılar; ama hiçbir cinayetle suçlanmadılar. Amerikan 6. Filoya karşı yaptıkları eylemlerden dolayı dikkati çektiler.

 Yargılandıkları süreçte mahkeme karşısında NATO’ya, AB’ye ve Amerika’ya karşı olduklarını, Marksist-Leninist düşünceyi ve tam bağımsız Türkiye’yi savunduklarını belirten Deniz Gezmiş ve Yusuf Arslan, aylar süren yargılama sonra, 9 Ekim 1971’de TCK’nin 146. maddesinden idam cezasına çarptırıldılar.

Büyük ihtimalle Amerika’nın talebi doğrultusunda idam edildiler.

Evet, komünizmin çöküşünden sonra solda değişimler yaşandı. Liberalizme kayanlar sapkın cinsel akımların savunuculuğunu yapmaktan başka bir işle uğraşmaz oldular.

Ama Türkiye’deki savrulma anormal düzeydeydi.

Türk solu, Gezi olayları örneğinde olduğu gibi “büyük sermaye” finansmanıyla romantik devrimcilik müsamereleri çekti.

PKK ve PKK’nin Suriye kolu ise Amerika’nın “kara gücü” konumuna geldi. PKK, Amerikan askerlerinin burnu kanamasın diye 11 bin Kürt gencini ölüme yolladı.

Amerika aynı Amerika ve emperyalistliğinden zerre miktar taviz vermiş değil.

Ve şimdi Yeşil Sol Parti, “Deniz’lerin yolundayız” pankartları eşliğinde bu Anti Amerikancı gençleri mezarları başında anıyor.

Ahmet Kaya bir şarkısında şöyle demişti: “Bu ne yaman çelişki anne!”